Kayış Aktarmanın (Belt Drive) Popülerleşmesi

Yıldıray Peker

Çalışkan Uye
Katılım
28 Haz 2016
Mesajlar
271
Tepkime puanı
395
Konum
Kocaeli
İlgi Alanı
Heli
Herkese Merhaba :)

Model Helikopterlerde eskiden tork tüp daha çok tercih edilmekteydi. Hatta çoğu kayış aktarmalı helikopter,tork tüp aktarmalı versiyona yükseltiliyordu.

Özellikle SAB Goblin modelleri ve günümüze doğru yeni çıkan helikopter modelleri ana rotorda ve/veya kuyruk kısmında kayış aktarma kullanıyor.

Kayış aktarmanın statik elektrik üretimine sebep olması ve yanılmıyorsam tork tüp modellerine göre daha fazla sürtünmeye sahip olması bu popülariteyi hiç etkilemiyor.

Tabi kırım esnasında ortaya çıkan masraf kayış aktarmalı helikopterlerde daha az oluyor.

Sizlerin görüşlerini de bu vesileyle öğrenmek istedim. Birkaç yıl öncesine kadar modifikasyon adı altında kayış aktarmalı sistemler tork tüp sistemi ile değiştirilirken,ibre nasıl oldu da ters tarafa yöneldi ?

Teşekkür ederim.
 
Sizlerin görüşlerini de bu vesileyle öğrenmek istedim. Birkaç yıl öncesine kadar modifikasyon adı altında kayış aktarmalı sistemler tork tüp sistemi ile değiştirilirken,ibre nasıl oldu da ters tarafa yöneldi ?
Güzel bir soru Yıldıray :thumbup: Kendimce yorumlarımı ilave etmeye çalışayım.

1- İlk çıkan kayışlı modellerde özellikle öndeki aktarma dişli dizayn olarak küçüktü. Bu da performans ve ayar sırasında ciddi sıkıntı çıkarıyordu. Hele model küçüldükçe bu sorun ciddi derece can sıkıcı hale gelebiliyordu.
Şu an ki kayışlı dizaynlar tüm bu sorunlar çözülmüş durumda.

2- Bence kayışlı modelin yeniden popüler olmasının 2 ana sebebi var :

a- Goblin'in "Özel kuyruk borusu yapısı +Kayış aktarma" ile elde ettiği mükemmel ses ve sonrası gelen popülerlik

b-Diğer firmaların bunu fırsat bilip, yeni kayışlı modası çıkarak kullanıcılara yeni model aldırma istekleri :D
 
Heliciler arasındaki en popüler tartışma konusunu tekrar gündeme getirdin Yıldıray. :)

Bu konunun aklına takılması çok doğal. Ben bunu tam bir döngü olarak yaşayan dinazor modelcilerdenim. Döngüden kastım kayış aktarmalı modellerin para harcanarak tork tüpe ve tork tüp kullanılan modellerin para harcanarak kayış aktarmalıya çevrildiği her iki dönemi de yaşadım. Sonuçta şunu anladımki önemli olan modelcilere para harcatabilmek, aktarma sisteminin hiçbir önemi yok. :lol: :lol:

Şaka bir tarafa her iki sistemin artı ve eksileri var zannedersem bu konu altında tekrar hatırlamış olacağız bunları.
 
İlk çıkan kayışlı modellerde özellikle öndeki aktarma dişli dizayn olarak küçüktü. Bu da performans ve ayar sırasında ciddi sıkıntı çıkarıyordu. Hele model küçüldükçe bu sorun ciddi derece can sıkıcı hale gelebiliyordu.
Şu an ki kayışlı dizaynlar tüm bu sorunlar çözülmüş durumda.

Aynen buna katılıyorum. Örneklemek gerekirse Align trex 450 kayışlı serisinde (sport, plus vb.) doğrudan otorotasyon dişlisinden hareketi almak yerine ikinci bir kademe koymuştu, buradaki dişlilerin çapı çok küçüktü. Yere az bir sert inmede, kuyruk bir milimetre içeri kaymada kayış boşa çıkıyordu. Zaten tasarım olarak kuyruğun geri kaymasını engelleyecek bir kama vs yok, vidaların sıkılığı ile yerinde duruyor. Kayış gergin, geri çekmek için dünden hazır, biraz da sert indin mi kaymalar oluyor.

Hele bir de tamamen boşa çıkmayıp yarım yamalak tutarsa ve bir sonraki uçuşta yük altına girince kendini boşa çıkarırsa, daha da beter bir durum...


Yeni modellerde ara aktarma varsa, oradaki kayışı tutan kasnağın çapı arttı. Yada ara aktarmayı ortadan kaldırıp doğrudan otorotasyon dişlisinden hareketi aldı, kuyruğun dikeydeki pozisyonu da ona göre ayarlandı, sorun çözüldü.


Statik elektrik gövdesi karbonfiber modellerde sorun olmuyor zaten. sadece kontrol etmek gerekiyor multimetre ile... Gövdesi plastik modellerde de antistatik kitlerle sorun çözülüyor, motor mount - kuyruk arası kablolarla temas sağlanarak, potansiyel farklarının önüne geçiliyor.
 
Ahahah ? Kayis mi tork tup mu sorusu kadar cevapsiz ve uzun bir soru daha yoktur sanirim heli camiasinda. Bunun en bariz cevabi Turker’in belirttigi upgrade dongusunu baslatabilmek bence. Benzerlerini dfc-hps kafa, celik-titanyum-karbonfiber saftlar, plastik-aluminyum-karbon inis takimlari gibi parcalarda da yasadik, ama hicbiri kuyruk gibi olmadi ☺️

Kayis-tork tup tartismasinda one cikan iki arguman kirim masrafi ve surtunme olarak sunulur genelde, ancak bunu 2000’lerin basindaki Align modelleri icin, hele ki 450 boyut modeller icin tartismaya calismak bence oldukca gereksiz. Soyle ki, o zamanlarin Align dizaynini ele alirsak, o kadar cok hareketli parca var ki, zaten dogal olarak sabit bir surtunme var. Buna ek olacak bir kayis surtunmesinin hissedilecegi yer olan otorotasyon manevrasini kac kisi hakkini vererek yapiyor, kac kisi 450 ile yapiyor diye bir dusunuyorum. Kirim masrafindan yola cikarsak, bahsettigimiz 450’nin toplami kac para ki, bi tork tupu dert edelim masraf olarak.

İyi dusunulmus ve iyi uretilmis bir dizaynda her iki kuyruk aktarmasi da cok iyi sonuc verebilecekken, kotu bir tasarima ne koysak sonuc kotu olacaktir. İyi tasarim nasil olur? Oncelikle mumkun oldugunca az bilesenden olusur. Sonra, ayar imkani verir. Ne demisler, mukemmel yapamiyorsan, ayarlanabilir yap. Tork tup ise her iki uctaki dislilerin boslugunun ayarlanabilir olmasi, kayista ise gerginligin ayarlanabilmesi ve daha onemlisi, yaptiginiz ayarin yaptiginiz sekilde kalabilmesi onemli.

İyi bir tork tup tasarimi kayisa gore daha verimli olur. Surtunme daha az olur. Daha kesin kuyruk kontrolu saglar. Ancak daha sesli calisir, ufak hatalarda kayis kadar affedici olmayabilir ve en onemlisi daha fazla titresim olusturur.

İyi bir kayis tasarimi Goblin orneginde oldugu gibi geometrik bir sekil ihtiyaci duymaz, yine Goblindeki gibi ongergili bir sistem veya Protostaki gibi hassas ayarlanir bir sistemle verimliligi de gelistirilebilir.

Tasarim iyi olduktan sonra benim acimdan iki aktarma da fark etmez. Her ikisi de kabulumdur.
 
Biz zaten seni helici olarak goruyoruz. Sadece henuz farkinda degilsin ?

Yok o kadar da değil :)


Ben olaya iki farklı boyuttan yaklaşayım, biri RC arabalar, yüksek performanslı on-road yarış arabaları özellikle. Bugün itibariyle ciddi yarışmaların hiçbirisinde artık şaftlı aktarım yapan 4 çeker bir araba bulamazsınız. nedeni de güç aktarımı sırasında oluşan kayıplar. Şaft ile aktarımda doğal olarak mekanik kayıplar çok daha fazla, dahası "dönen kütle" de hayli fazla oluyor, bu da ani ivmelenmeler için istenmeyen birşey. Tabi bu iki problem yarış arabaları için çok önemliyken sıradan bir helikopter için pek de bir önemi olmayabilir. Helide ivmelenme diye bir dert yok, zaten kafa hızını sabit tutmak istiyorsunuz.
Güç aktarma verimliliğine girelim dersek eğer....Yahu helikopter zaten dünyanın en verimsiz kanatlı taşıtı, neyi tartışıcaz :lollol::lollol::lollol:

Olaya bir de tasarımcı tarafından bakalım, sizler henüz görmemiş olsanız da benim bir helikopter mekaniği tasarım çalışmam var ;) bu tasarım çalışmalarım sırasında gördüm ki, hem ana rotor için hem de kuyruk için kayış kullanmanın getireceği ciddi avantajlar var. Tabi bu avantajlar benim tasarım ve üretim kriterlerim için geçerli :) şaftlı ve genel olarak dişlili aktarmalarda komponentlerin pozisyonlarındaki toleranslar hayli düşüyor, oysaki kayışlı sistemde uygun bir kayış gerdirme tertibatı ile birlikte sistem ciddi bir esneklik kazanıyor. bu da üretimi kolaylaştıran bir unsur. Tabi maruz kalınacak olan yükleri taşıyabilecek uygunlukta bir kayış seçimi, dişliler için de yukarda çeşitli tecrübelerle aktarılan sorunların giderilmesi önemli olacaktır.
 
Mühendislik ve parça üretimi anlamında tt daha karmaşık, kayış daha kolaya kaçmak bu üretici tarafında bir artı.

Goblin modelleri yapası gereki kayış kullanmak zorunda, tt gerçekten saçma olurdu. Kullanıcı tarafına kayış, ayarlaması ve düzenli bakımı harici, dez avantajına karşı, kuyruk için bence daha güvenilir, sebebi ise, yüksek devirlerde titreşimlere karşı daha dirençli olması ve güven vermesi diyebilirim.

Ben her zaman tercihimi kayış tan yana kullanırım, pilastik dişlilerin havada ve özelikle over speed gibi hareketlerde her an patlama riski vardır çünkü.
 
Son düzenleme:
Yahu helikopter zaten dünyanın en verimsiz kanatlı taşıtı, neyi tartışıcaz :lollol::lollol::lollol:
Uçakçıların sanki kendileri modelleriyle uluslararası taşımacılık yapıp ülke ekonomisini kalkındırıyormuşçasına sürekli helikopterin verimsiz olmasından bahsetmeleri çok rastlanan bir durumdur arkadaşlar. :lol: :lol:

" Uç uç nereye kadar ? " diye pek meşhur bir modelci deyişi daha vardır, aklıma o geldi. :lollol: :lollol:
 
Yeni konu ve tasarım yakında görücüye çıkar mı acaba diye sormadan geçilmez bence

:) Konu yeni değil, forumda da mevcut aslında, tasarımın görücüye çıkması için beynimdeki fikirlerle kağıt üzerindeki birkaç çiziktirmeden bir aşama daha ileri gidip en azından bilgisayarda vücut bulması gerekli :) henüz vakti gelmedi :)


" Uç uç nereye kadar ? " diye pek meşhur bir modelci deyişi daha vardır, aklıma o geldi. :lollol: :lollol:

Canım benim, kıyamam zengin teselline :) ama sen de haklısın tabi, onca para döktüğün pillerle bir uçuş yapıp indikten sonra senin pilinin 4te biri paraya satın alınmış pille uçan uçağın hala havada keyifle uçuyor olması rahatsız eder elbet :evil: