Uçan merdiven Fokker DR1

Deniz Tanrıverdi

RcFanatik
Katılım
1 Eki 2014
Mesajlar
3,082
Tepkime puanı
5,881
Yaş
52
İlgi Alanı
Uçak
Sevgili eşimin bana iki yıl önce aldığı bir hediye :


Uzun bir süre kutuda bekledi. Geçtiğimiz yıl Teknofest'te kurulması planlanan fakat neyse ki iptal edilen "Hezarfen RC Club" standında en azından görsel olarak boy göstersin diye alelacele toplamıştım. Fakat kuyruğu vs epoksi ile yapıştırınca kutuya geri koymak mümkün olmadı haliyle. Zaten içinde sadece ayakta dönecek kadar yerim kalan küçücük atölyemde epey de yer kaplıyordu. Bari uçabilecek hale getireyim de, koyacak yeri ondan sonra düşünürüm diyerek giriştim. Tabi buna Hezarfen kulüp başkanımızın "Nisan başında Warbird etkinliği yapsak nasıl olur?" diye bir cümle kurmasıyla zaten gazı da almış oldum. Ha bir de hanımın sürekli "benim sana aldığım Red Baron'u ne zaman toplayacaksın?" diye 'baskı' uygulamasının da etkisi var bu işte....

Modeli yeni baştan iki kez kurdum desem yeridir, yekeler, servolar için açılan delikler, kanat "strut" ları vs, bunların hepsini söküp, sağlamlaştırıp, ince ayarları yapıp tekrar montajını yapmak, kutudan çıktığı gibi sıfırdan kurmaktan daha zor geldi bana. Üstelik fabrikasyon bir hesap kitap hatası yüzünden üst kanadın diğer kanatlara göre yaklaşık 3-4 derece öne yatık durması (siz uzmanlar ne diyor? 'insidans açısı'?) işleri bayağı zorlaştırdı. Neticede mühendis değilim, kendi kendime "şunu nasıl yaparsak zayıflatmaz, ağırlık sıkıntısı doğmaz" vs gibi yüzlerce soru ve özellikle akşam sofrasında veya hep beraber TV karşısında, hatta evde misafir varken bile gerek oğlumun, gerek eşimin seslenişlerini duymadan (epey de dalgınlıkla ve/veya ilgisizlikle suçlandım) düşünüp durdum. Huyum bu, herşeyi aklımda tasarlarım, kağıda dökme yeteneğim/becerim yok maalesef. Uzun lafın kısası uçağı topladım!
Ama bir de göreyim? Ağırlık merkezi sıkıntılı! Hem de öyle böyle değil! Alıcı ve ateşleyici pilini öne taşımakla olacak gibi değil! Firewall'a tam tamına 615 gr ağırlık eklemek zorunda kaldım. Buna rağmen pilsiz ve yakıtsuz ağırlık 4,5 - 4,6kg aralığında bitti çok şükür.

Fakaaaat, daha da kötüsü. Bu uçağın pilini takmak için önce iniş takımını, ardından hepsi birbirine çok yerden bağlı olan üç tane kanadı sökmek zorunda kalacağım. Pili taktıktan sonra hepsini de geri takacağım. 3-5 uçuştan sonra şarj için tekrar sökmek ve sonra tekrar takmak gerekecek....
PIŞIIK! Yemezler bay Baron von Richthofen! Pilleri kolayca çıkarıp takmak için kapak yapmak lazım. Bu işin fikir açısından kolay kısmı. Ama bu uçağın iskeletinde bulunan sadece dört adet 'levha' var. Biri Firewall, biri depoyu ve alıcıyı konumlandırdığım, biri servoları bağladığım, sonuncusu da pilotun manzarayı seyretmek için rezervasyon yaptırdığı levha. O da çok geride. Zaten ağırlık merkezi sıkıntım var, dolayısıyla bunu saymıyorum. Mantıklı olan her yer sadece gergin folyo ile kaplanmış.

Yine uzun ve dalgın bakışlarla dolu geçen bir süre sonra kapak olması için seçtiğim alt ve orta kanat arasında kalan gözden ırak ve mümkün olabilecek en ön yerde, içeriden çay karıştırma çubukları kullanarak (bence rc modelciliğindeki en önemli icat/keşif) pilleri rahatça sokup çıkatabileceğim kadar büyük bir çerçeve yaptım. Bu çerçeveyi uçağın gövdesini oluşturan kirişlere içerden caponla yapıştırdım, çerçevenin iç kısmına da 2 mm'lik balsadan bir kare parça yerleştirdim, ama çerçeveye yapıştırmadım: elimle arkadan destekleyerek ve kaplama ütüsünü kullanarak o kapağı oluşturacak kısmı folyoya yapıştırdım. Folyoyu çerçeveden kesince voila! Al sana kapak! Tükenmez kaleminden çıkardığım bir yay, kırık bir şemsiyeyi parçalayarak elde ettiğim çelik bir tel ve biraz da elime geçen bambu çöpten kestiğim parçalar kullanarak, çok akışkan capon ile iyice doyurup sertleştirdiğim balsayı kilitlenebilir bir kapak elde ettim.

Oldu mu? Bitti mi? I-ıh....

Kapağı yaptık, açıp kapatabiliyorum da. Pilleri nereye oturacağız? Kapağın arkası kocaman bir boşluk! Cırtla-mırtla bağlayacak yer yok. Gene, bu sefer çok da uzun sürmeyen bir dalgınlıklar ve çevremdekilere anlamsız gelen uzaklara bakışlar silsilesinden sonra elimde bir poşette 'bir gün lazım olur' diye sakladığım Depron artıklarını kullanarak bir kutu yaptım ve depoyu bağladığım levhaya, kutu kısmı kapağın karşısına gelecek şekilde yerleştirdim. Boşluklara da sünger parçaları sıkıştırdım. Aynı zamanda deponun da geriye kaymasını önlemiş oldu. Hem bu pil kutusu titreşim vb gibi etkilerden dolayı yerinden kurtulursa sağ sola savrulmayacak böylece.

Taranis kumandamı ve fakat telemetri özelliği olmayan alıcı ayarlarımı da yaptım.

Bu sefer de şöyle bir şey takıldı aklıma: Aileronlar üst kanatta. Yani aileron kumandası verdiğimde gövde ekseninin çok üstünde kalıyor. İncelediğim yüzlerce videoda bununla ilgili bir sıkıntıya veya öneriye rastlamadım ama aileronlara diferansiyel ayarlar uyguladım. Yani istikamete bağlı olarak bir aileron diğerine göre daha fazla hareket edecek. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz...

Bütün bu süreç boyunca fotoğraf çekmedim (konsantre olunca aklıma bile gelmedi). Şimdilik bir tane paylaşıyorum.
Yukarıda anlattığım detaylardan da bu akşam bir iki fotoğraf çekip ilave ederim.

You must be registered for see images attach




Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


You must be registered for see images attach


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Son düzenleme:
Sevgili eşimin bana iki yıl önce aldığı bir hediye :

Ha bir de hanımın sürekli "benim sana aldığım Red Baron'u ne zaman toplayacaksın?" diye 'baskı' uygulamasının da etkisi var bu işte....

Nası yani yaaa... Böyle kadınlar da mı var dünyada?!
 
Pilleri söküp takma takıntınıza hastayım. Derdiniz ne ki? Abicim kaç pil var orada? Bağla balans uçlarına birer uzatma, yerleştir pilleri en uygun yere. Balans uçlarından şarjını yaparsın güzel güzel. Haa LiPo'nun birisi oldu da yanmaya karar verdi. Ehh o kadarına da bahtsız bedevi derler yahu...
 
  • Beğen
Tepkiler: Deniz Tanrıverdi
Nası yani yaaa... Böyle kadınlar da mı var dünyada?!

:coolxf:
Abi o konuda sanıyorum Dünyanın en şanslı modelcisi olabilirim. Sadece bu da değil, IMAC'e katılacağım dedim ama uygun uçağım yok dedim. Almayı planladığım bir uçak vardı ama bunu nasıl legal hale getirsem diye düşünüyordum. Motor vs hayalini bile kurmaya cesaret edemedim. Doğum günüm yaklaşınca bana hem uçak aldı hem motorunu aldı, hem servolarını, üstelik finali şöyle yaptı : başka bir eksiğin kaldı mı?...
Geçen sene de kaynanam bana doğum günü hediyesi yaptı: Tigermoth!
Beni seviyorlar işte
 
Son düzenleme:
Pilleri söküp takma takıntınıza hastayım. Derdiniz ne ki? Abicim kaç pil var orada? Bağla balans uçlarına birer uzatma, yerleştir pilleri en uygun yere. Balans uçlarından şarjını yaparsın güzel güzel. Haa LiPo'nun birisi oldu da yanmaya karar verdi. Ehh o kadarına da bahtsız bedevi derler yahu...

Haklısın ama alanda şarj için beklemek kadar sıkıcı bir şey yok!
Kaldı ki lakaplarımdan biri 'bahtsız bedevi'!
 
Deniz bey , hayırlı olsun , bu modele uçan merdiven demek tabii ki yanlış bir yaklaşım sayılmaz , ama ben bu modelin fanatik hastasıyımdır ?, gün gelir uçağa geçersem ,kullanmak istediğim tek modeldir kendisi.Türker şimdi görseydi beni mutlaka anardı, Hakan abi senin kızıl baron burada diye....:D:laugh:
Neyse , tekrar hayırlı olsun , inşallah uçuşunu da izleriz hep beraber :thumbup:
 
Sevdiğimiz bir uçak Deniz abi, özellikle Hakan abi fanatiğidir :)
Seninkide çok güzel olmuş, uçuşunu merakla bekliyoruz ?
Yalnız yengemiz ve kayın validemiz kadarda efsane değil onu söyleyeyim ?
 
Niye öyle dedin ya?

Yok, yok! Gözüm kaldığından değil. Şimdiye kadar eşimden bu konuda aldığım tek hediye plastik bir taburedir. Bak sana tabure aldım, uçuşa gittiğinde kullanırsın demişti. O taburenin benim için manevi değeri çok yüksektir.
 
Yok, yok! Gözüm kaldığından değil. Şimdiye kadar eşimden bu konuda aldığım tek hediye plastik bir taburedir. Bak sana tabure aldım, uçuşa gittiğinde kullanırsın demişti. O taburenin benim için manevi değeri çok yüksektir.
Şaka gibiiii... Aa dur yahu benim hanım da bana kışın giyeyim diye kar içliği almıştı. :D :D :D