Hep dövdük, biraz da sevelim
Selamlar arkadaşlar,
Hikayemiz 30.01.2016 tarihinde fastlad'den bir adet VBC alüminyum taşıma çantası almamla başladı... Bu ürün, gözbebeği kumandamı daha güvende kullanmam, araziye gitmelerde gelmelerde ve seyahatlerde olası darbelerden korumam için gerekli bir ekipmandı. Sonuçta elimdeki mes que un transmissor yani bir kumandadan daha fazlasıydı... Ayrıca koçtaş gibi yerlerde eli yüzü düzgün çantaların fiyatları yüz liradan aşağı düşmüyor, içlerinde ya sünger olmuyor yada kumandaya uygun kesimlerde olmuyordu. Daha üst düzey bir kumanda da düşünmediğimden mevcuta yapılacak yatırımlar gözümde tam anlamıyla zarar olmayacaktı. Bunlardan hareketle siparişi vermek üzere sepete ekledim. Gördüm ki standart posta ile 18 pound küsüre gelecek ürün, DHL'in express courier service'i ile 21 pound küsüre geliyor. Madem öyle, tatsız gümrük tecrübelerimiz de olsa DHL ile gelsin dedim.
Ve olaylar gelişti... İngiltere'den 1 şubatta yola çıktı, almanya üzerinden ertesi sabah istanbula geldi. Burda gümrük incelemesine tabi tutulan ürün (aradıklarına ulaşamadılar tabii, ürünün fiyatı 30 pound kadardı çünkü) teslim sürecine girdi. 3 şubat günü de şirket adresine teslim edildi. Paketin üzerinde "REPACKED" bantları vardı, yani gerçekten gümrükte açılıp incelenmişti. Ben akşam unboxing videosu çekerken dikkatsiz/özensiz gümrükçü arkadaşlar tarafından kutunun ortasında ağır bir falçata darbesi olduğunu farkettim. Devam ettim, çantanın kendi kutusu da ciddi şekilde kesikti. İçindeki balonlu naylonu da aşan falçata, çantanın arka tarafında orta yerini bir güzel hasara uğratmıştı.
Sıkıntı yoktu, sonuçta taşıma çantasıydı, kullanımda zaten daha fazla miktarda çizikler vs. oluşacaktı, amacı kendisinin değil içindekinin çizilmemesiydi... Bu noktalarda zaten herkes benzer düşünüyor da... DHL in bu vukuatları ne olacaktı?? Alakalı alakasız herşeyi gümrüğe sokmalarını anladık, hadi işini yapsınlar da, bu özensiz yaklaşım yanlarına kar mı kalacaktı?? Bunlara güvenip çanta değil de daha değerli ve/veya çizilmelere darbelere daha hassas bir ürün nasıl emanet edecektik?? Oluşan bu tatsız durumu kargo firması için bir kurumsallık testine dönüştürmeye karar verdim ve ertesi gün iletişime geçtim.
Gümrük incelemeleri sırasında son derece kaba olan firma, müşteri ilişkileri noktasında aksine son derece anlayışlı... Durumumu anlattım, kendilerine mail ile hasarı net gözler önüne seren fotoğrafları, kutuların durumunu, çektiğim unboxing videosunu paylaştım. Ne onlar çok vurdumduymaz bir tutum sergiledi, ne de ben gereksiz sert yaptım. Karşılıklı anlayışla dialoğu sürdürdük. Ertesi gün DHL Eskişehir'de görevli bir arkadaş ben iş saatinde iken bana ulaştı, ürünün evde olduğunu akşam gelmesini rica ettim. Geldi, ürünün fotolarını kendi de çekti, ürünün kendi kutusunun fotolarını çekti. Koliyi, üzerindeki barkodu, kolinin içindeki hava balonu, balonlu naylon, destekleyici süngerler gibi detayları fotoğrafladı. Bir de tutanak doldurdu, imzaladık. Bu dökümanları sistemleri üzerinden ingiltere birimi ile paylaşacaklarını bildirdiler.
Bu süreçte bir taraftan Fastlad satış biriminden Andy'yi haberdar ettim. Çektiğim fotoları onunla da paylaştım. Teşekkür etti, gelişmelerden haberdar etmemi istedi. 9 şubat gibi DHL istanbuldan bir yetkili prosedürü anlattı. Benim satıcı ile irtibata geçmem gerektiğini (fastlad), ürünün yenisinin gönderilmesi için gerekli bedellerin satıcıya dhl in oradaki birimi tarafından ödeneceğini, ayrıca yenisinin gönderilmesi için ücretsiz hizmet vereceklerini... gibi detayları anlattı. Ben başta anlam veremedim, istanbuldaki birinin (öküzün) sebep olduğu bir durumdan neden oradaki birim sorumlu tutulsun ki gibi yaklaştım. Sonuçta arkadaşlar bütün bir bünye gibi çalışıyor ve buranın zararını orası ödüyor sonra buraya fatura ediyor olabilir, oralar benim dışımda olduğundan çok da üstünde durmadım.
Dediği gibi yaptım, fastladden Andy ile iletişime geçtim. DHL waybill numarası ile oradaki birime müracaat etmesini rica ettim. Anlayışlı yaklaştı, yeni kargo ile istersen eklemek istediğin şeyler varsa haber ver dedi. (pek bişey eklemedim, malum DHL ile gelecek yine gümrük inceleme vs.) Dur bakalım dedim, onların yaklaşımı ne olacak bi görelim dedim... Eğer farklı bir ürün gönderme şansın olursa aynı değerde başka birşey alayım ama önce adamlar ne diyecekler ona göre hareket edelim dedim. Takip eden günlerde tekrar iletişime geçtim, ne oldu bizim iş diye? Uzun sürüyor bu işler ama sana telafi edelim, biz davayı açık tutacağız sonuçlanana kadar dedi. Çanta şu anda stokta yok, istersen stok geldiğinde bir tane sana ayırayım, istersen aynı değerde hemen başka bişey göndereyim dedi... Ben de aynı değerde değil ama istediğim şöyle başka bişey var, farkını ödeyeyim onu gönder dedim. Sağolsun çok dost canlısı, müşteri yanlısı birisi... Linki gönderdi, fark ücretini ödedim. Bu akşam gönderirim dedi, tabii ki ücretsiz (muhtemelen dhl ile)... Aldığım ürünün kargo bedeli 27 pound gibi bişey, o bakımdan ücretsiz olması güzel oldu. Yine yasal sınırın altında bir fiyatı var, o bakımdan gümrük de sıkıntı olmaz diye düşünüyorum.
Devam eden süreç tamamen benim dışımda, fastlad ile dhl arasında... Yeni kargonun ücretsiz olması yanında hasara uğrattıkları ürünün bedelini de fastlad'e ödeyecekler muhtemelen...
DHL iletişime geçmemden itibaren ilgili davrandı, hemen bir arkadaşlarını ayağıma kadar gönderip tespit yaptırdılar, süreçler konusunda bilgilendirdiler ve olumsuzluk olması durumunda iletişime geçmemi istediler.
Fastlad zaten hepimizin sevdiği, güvenle alışveriş yaptığı bir firma. Andy de her zamanki gibi çok yardımcı oldu.
DAVA KAPANDI
Selamlar arkadaşlar,
Hikayemiz 30.01.2016 tarihinde fastlad'den bir adet VBC alüminyum taşıma çantası almamla başladı... Bu ürün, gözbebeği kumandamı daha güvende kullanmam, araziye gitmelerde gelmelerde ve seyahatlerde olası darbelerden korumam için gerekli bir ekipmandı. Sonuçta elimdeki mes que un transmissor yani bir kumandadan daha fazlasıydı... Ayrıca koçtaş gibi yerlerde eli yüzü düzgün çantaların fiyatları yüz liradan aşağı düşmüyor, içlerinde ya sünger olmuyor yada kumandaya uygun kesimlerde olmuyordu. Daha üst düzey bir kumanda da düşünmediğimden mevcuta yapılacak yatırımlar gözümde tam anlamıyla zarar olmayacaktı. Bunlardan hareketle siparişi vermek üzere sepete ekledim. Gördüm ki standart posta ile 18 pound küsüre gelecek ürün, DHL'in express courier service'i ile 21 pound küsüre geliyor. Madem öyle, tatsız gümrük tecrübelerimiz de olsa DHL ile gelsin dedim.
Ve olaylar gelişti... İngiltere'den 1 şubatta yola çıktı, almanya üzerinden ertesi sabah istanbula geldi. Burda gümrük incelemesine tabi tutulan ürün (aradıklarına ulaşamadılar tabii, ürünün fiyatı 30 pound kadardı çünkü) teslim sürecine girdi. 3 şubat günü de şirket adresine teslim edildi. Paketin üzerinde "REPACKED" bantları vardı, yani gerçekten gümrükte açılıp incelenmişti. Ben akşam unboxing videosu çekerken dikkatsiz/özensiz gümrükçü arkadaşlar tarafından kutunun ortasında ağır bir falçata darbesi olduğunu farkettim. Devam ettim, çantanın kendi kutusu da ciddi şekilde kesikti. İçindeki balonlu naylonu da aşan falçata, çantanın arka tarafında orta yerini bir güzel hasara uğratmıştı.
Sıkıntı yoktu, sonuçta taşıma çantasıydı, kullanımda zaten daha fazla miktarda çizikler vs. oluşacaktı, amacı kendisinin değil içindekinin çizilmemesiydi... Bu noktalarda zaten herkes benzer düşünüyor da... DHL in bu vukuatları ne olacaktı?? Alakalı alakasız herşeyi gümrüğe sokmalarını anladık, hadi işini yapsınlar da, bu özensiz yaklaşım yanlarına kar mı kalacaktı?? Bunlara güvenip çanta değil de daha değerli ve/veya çizilmelere darbelere daha hassas bir ürün nasıl emanet edecektik?? Oluşan bu tatsız durumu kargo firması için bir kurumsallık testine dönüştürmeye karar verdim ve ertesi gün iletişime geçtim.
Gümrük incelemeleri sırasında son derece kaba olan firma, müşteri ilişkileri noktasında aksine son derece anlayışlı... Durumumu anlattım, kendilerine mail ile hasarı net gözler önüne seren fotoğrafları, kutuların durumunu, çektiğim unboxing videosunu paylaştım. Ne onlar çok vurdumduymaz bir tutum sergiledi, ne de ben gereksiz sert yaptım. Karşılıklı anlayışla dialoğu sürdürdük. Ertesi gün DHL Eskişehir'de görevli bir arkadaş ben iş saatinde iken bana ulaştı, ürünün evde olduğunu akşam gelmesini rica ettim. Geldi, ürünün fotolarını kendi de çekti, ürünün kendi kutusunun fotolarını çekti. Koliyi, üzerindeki barkodu, kolinin içindeki hava balonu, balonlu naylon, destekleyici süngerler gibi detayları fotoğrafladı. Bir de tutanak doldurdu, imzaladık. Bu dökümanları sistemleri üzerinden ingiltere birimi ile paylaşacaklarını bildirdiler.
Bu süreçte bir taraftan Fastlad satış biriminden Andy'yi haberdar ettim. Çektiğim fotoları onunla da paylaştım. Teşekkür etti, gelişmelerden haberdar etmemi istedi. 9 şubat gibi DHL istanbuldan bir yetkili prosedürü anlattı. Benim satıcı ile irtibata geçmem gerektiğini (fastlad), ürünün yenisinin gönderilmesi için gerekli bedellerin satıcıya dhl in oradaki birimi tarafından ödeneceğini, ayrıca yenisinin gönderilmesi için ücretsiz hizmet vereceklerini... gibi detayları anlattı. Ben başta anlam veremedim, istanbuldaki birinin (öküzün) sebep olduğu bir durumdan neden oradaki birim sorumlu tutulsun ki gibi yaklaştım. Sonuçta arkadaşlar bütün bir bünye gibi çalışıyor ve buranın zararını orası ödüyor sonra buraya fatura ediyor olabilir, oralar benim dışımda olduğundan çok da üstünde durmadım.
Dediği gibi yaptım, fastladden Andy ile iletişime geçtim. DHL waybill numarası ile oradaki birime müracaat etmesini rica ettim. Anlayışlı yaklaştı, yeni kargo ile istersen eklemek istediğin şeyler varsa haber ver dedi. (pek bişey eklemedim, malum DHL ile gelecek yine gümrük inceleme vs.) Dur bakalım dedim, onların yaklaşımı ne olacak bi görelim dedim... Eğer farklı bir ürün gönderme şansın olursa aynı değerde başka birşey alayım ama önce adamlar ne diyecekler ona göre hareket edelim dedim. Takip eden günlerde tekrar iletişime geçtim, ne oldu bizim iş diye? Uzun sürüyor bu işler ama sana telafi edelim, biz davayı açık tutacağız sonuçlanana kadar dedi. Çanta şu anda stokta yok, istersen stok geldiğinde bir tane sana ayırayım, istersen aynı değerde hemen başka bişey göndereyim dedi... Ben de aynı değerde değil ama istediğim şöyle başka bişey var, farkını ödeyeyim onu gönder dedim. Sağolsun çok dost canlısı, müşteri yanlısı birisi... Linki gönderdi, fark ücretini ödedim. Bu akşam gönderirim dedi, tabii ki ücretsiz (muhtemelen dhl ile)... Aldığım ürünün kargo bedeli 27 pound gibi bişey, o bakımdan ücretsiz olması güzel oldu. Yine yasal sınırın altında bir fiyatı var, o bakımdan gümrük de sıkıntı olmaz diye düşünüyorum.
Devam eden süreç tamamen benim dışımda, fastlad ile dhl arasında... Yeni kargonun ücretsiz olması yanında hasara uğrattıkları ürünün bedelini de fastlad'e ödeyecekler muhtemelen...
DHL iletişime geçmemden itibaren ilgili davrandı, hemen bir arkadaşlarını ayağıma kadar gönderip tespit yaptırdılar, süreçler konusunda bilgilendirdiler ve olumsuzluk olması durumunda iletişime geçmemi istediler.
Fastlad zaten hepimizin sevdiği, güvenle alışveriş yaptığı bir firma. Andy de her zamanki gibi çok yardımcı oldu.
DAVA KAPANDI
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol