Türk Hava Kuvvetleri Hawker Hurricane Mk2C Trop İnşaatı

Teşekkürler arkadaşlar, sabah fotoğrafları koydum ama sonradan birşey yazma fırsatı bulamadan evden çıkmak zorunda kaldık, sonrasında günlük koşturmaca derken anca yeniden bilgisayar başına geçebildim...

Geçen hafta ufaklığın hastalığı nedeniyle oldukça sıkıntılı geçti, haliyle modelle uğraşacak vaktim aslında oldukça sınırlıydı. Burada paylaştığım, yapılan işler çoğunlukla cuma günü yapıldılar. Aralarda gece nöbetlerinde arada sırada ufak tefek şeyler de yapmıştım kafa dağıtmak için. Bu nedenle aslında Cuma'ya planladığım yer testleri cumartesiye kaldı. Zaten sahanın anahtarıyla ilgili bir sıkıntı nedeniyle de cuma sabahı kimse uçuşa gidememişti, bir nevi isabet olmuş diyebilirim. Bu sabah da ufaklığın uyanmasını bekleyip sonrasında da ilacını verdikten sonra yola çıkabildim anca. Sahaya vardığımda saat 09:30 olmuştu ve hava sıcaklığı da 32 dereceyi bulmuştu. Maiden gününde en geç saat 7 de sahada olmam lazım ki 30 derece altındaki sıcaklıkta uçma şansım olsun...

Sahaya ulaşınca önce uzun zamandır görmediğim arkadaşlarla selamlaşma sohbet vs faslını hallettik, saha da pek hareketli ve renkliydi bugün. Sonra modeli bagajdan çıkartıp kurdum. Merak ettiğim şeylerden birisi modeli saha ortamında rahat bir şekilde kurup kuramayacağımdı, bu kısım kolay geçildi. Beklentimden çok daha kolay bir şekilde kanatla gövdeyi monte edebildim. Sonrasında pilleri yerlerine takıp modeli aktif hale getirdim. Ses devresinden sesi sonuna kadar açıp motor çalıştırma komutu verdiğim anda kafalar benden tarafa döndü :lollol: millet bir anda modelin etrafına toplandı bu nasıl bir motor acaba diye. Bunda "kolm" motor mu var diye bir geyik bile döndü. :lollol: Öndeki hoparlör ün önü tamamen kapalı olmasına rağmen tam güçle çıkan ses hiç de fena değil. Ön hoparlörün önü açıldığı zaman seste de önemli bir artış olacaktır diye tahmin ediyorum.

O sırada modelle ilgili pek çok soru yağmaya başladığı için taksi testlerine başlayamadan modeli kapatmak ve arkadaşların merakını gidermek zorunda kaldım bir süre.

Sonra goproyu kafama taktım, kayıdı başlattım ve modeli tekrar aktif hale getirip taksi testlerine başladım. Modelin ağırlık merkezi bihayli önde olduğu için burun üstü kapaklanması riski vardı, bunu engellemek için hep tam elevatör çekili halde modeli gezdirdim, elevatörlerin ne kadar etkili olduklarını kuyruk tekerleğinin suspansiyon sistemindeki hareketlerden görebiliyordum, biraz içim rahatladı.
Aletin yerdeki gidişi gayet güzel, ufak bir rudder trimi sonrasında sağa sola çekmeden ip gibi ilerliyordu. Kuyruk tekerinin kontrol hakimiyeti de gayet yeterli, herhangi bir tarafa sonuna kadar kumanda verildiğinde yaklaşık 1 model boyunda yarıçapla dönebiliyor, öte yandan hızlı taksi sırasında, kontrol sistemindeki yayların da etkisiyle ani rudder komutu verilse bu komut anında modllee etkiyip modelin sağa sola savrulmasına engel oluyor ve yumuşak ama kararlı bir şekilde yön kontrolü sağlanıyor.

Yer kontrolüne iyice alışınca ufak ufak daha hızlı taksiler ve kalkış koşusunu benzeştirecek şekilde hızlanmalarla modelin kalkış koşusunda nasıl davranacağını görmeye ve alışmaya çalıştım. Bu tür ana iniş takımları arasındaki mesafenin fazla olduğu modellerde bekleneceği üzere bu koşuların ve hızlanmanın da gayet rahat, tahmin edilebilir ve kolaylıkla kontrol altında tutulabilir olduğunu gördüm iyice rahatladım. Ayrıca tekerleklere de çok hafif "toe-out" vermiştim, onun da faydası olmuştur muhakkak...

Bu hızlı koşularda ne olur ne olmaz, aniden alet havalanıvermesin diyerek belli bir hızdan sonra elevatör çekmeyi bırakıyordum, modelin kuyruğunun hafiflediğini görmeme rağmen (ve CG nin önde olmasına rağmen) modelde pek öyle burun üstü kapaklanacakmış gibi bir hava da yoktu. Bu da biraz rahatlatıcı oldu zira Hurricane'ler burun üzeri kapaklanma konusunda pek bir meşhurdurlar ama bu olaylar genellikle çimen pistlerde olur, bizim kaymak gibi asfalt pistte tekerlekler döndüğü sürece böyle bir sorun olmayacak gibi görünüyor, yine de rehavete kapılmadan her daim tetikte olup anti-kapaklanma prosedürlerini takip etmek gerekli :D

Bugün için yapmayı planladığım motor-güç-devir testlerini yapamadım malesef. Hafta için yeterli vakit olmayınca loggerı modele takamamıştım. Bu testler de bu hafta içinde balkonda yapılacak artık. Ama sahada hem modlein kendi halinde hızlanmasından hem de modeli tutarken gaz açtığımda hissettiğim çekişten sistemin bu modeli uçurmaya yetecek gücü ürettiğine ikna oldum. Yine de içimin tamamen rahat etmesi için bahsettiğim bu ölçümleri yapıp 65 mph statik pitch hızını yakalayabildiğimden emin olmak istiyorum.

Eve gelip goprodan SD kartı çıkartıp bilgisayara takınca ortada video falan olmadığını farkettim :D nasıl oldu niye oldu hala anlayabilmiş değilim ama o video yok :rolleyes: Oysa ki kamerayı kayda başlatınca gelen sesli teyidi duyduğumdan eminim. Ama açıkçası ışıklarına bakıp da kayıtta mı değil mi diye kontrol etmedim, bir ihtimal kayıda başlıyorum sanıp kamearnın modunu değiştirmiş olabilirim :lol::lol::lol: ARkadaşlar bazı videolar çaktiler ama henüz onları toparlama şansım olmadı, ordan işe yarar bişeyler çıkarsa sonra paylaşırım.

Ben testlerden sonra kısa bir video çekmiştim, onu da instagrama koydum, buyrun:

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Yeni vericiyle senkronizasyonu hala eskisi gibi tutturamadım, biraz daha çalışmak gerekecek...
 
Son düzenleme:
Dün gece modeli tartıp rakamlar netleştikten sonra oturup modlein uçabilirliği üzerine derinlemesine düşünmeye başladım. Aklıma FW-190 modelim geldi (aman sonu benzemesin) o model 180 cm kanat açıklığına ve yaklaşık 55 dm2 kanat alanına sahipti. maiden uçuşlarında 7 kg olarak gayet güzel uçmuştu. Üzerinde de 16x8" pervane vardı ve tam gazda yerde 8500 devirle dönüyordu. Bu kombinasyonun ürettiği güç modelin hem düz uçuş hızı hem de tırmanışı için gayet yeterliydi.

Hurricane çok yakın bir kanat açıklığına sahip (178 cm), ama kanat alanı daha düşük, yaklaşık 51 dm2. Yani aslında Hurricane'in kanatları FW190'a nazaran daha ince ve "görünüş oranı" (Aspect ratio) daha yüksek. Bu kanatların daha verimli olmasını sağlıyor ama aradaki fark kayda değer olmayacaktır. FW190 127,3 lük bir konvansiyonel kanat yüklemesine ve 17,1 kübik kanat yüklemesine sahipti. Pervane motor kombinasyonunun yerde (statik) sağladığı teorik hatve hızı yaklaşık 64,4 mph idi. Ve bu kombinasyon gayet güzel uçuyordu, bu bir bilinen olarak cepte. Hurricane ise mevcut haliyle, 104 gr/dm2 konvansiyonel kanat yükü ve 14.5 kübik kanat yüküne sahip, yani rakamlar Fw190a nazaran Hurri'nin daha iyi durumda olduğunu gösteriyor, başka bir ifade ile Fw-190 uçtuysa Hurri de rahat rahat uçar. Tabi yeterli güç ve hız sağlanması koşuluyla. O zaman dikkatimi güce ve hıza çeviriyorum ve diyorum ki 60-65 mph (96.5-104.5 km/h) teorik hatve hızı sağlayacak bir kombinasyon elde edebilirsem bu kuş gayet güzel uçar.

Elimdeki pervanenin hatvesi ayarlanabilir olduğu için farklı hatvelerle bu hızı yakalamaya çalışabilirim. Önce biraz teorik hesaplama yapayım dedim ve motorumun hesaplama aracı olan scorpion calc yazılımını kullanarak 12" den 18" e kadar farklı hatveler için motor performansını, çektiği akımı, pervane devrini ve hatve hızlarını hesaplattım. Sonuçları da excele girip grafik haline getirdim:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Grafikte iki temel parametre bulunmakta, ilki hatve hızı ikincisi ise motorun çektiği akım. Pervane hatvesi seçimi yaparken iki kriter bulunmakta, birisi hatve hızının 100 km/h in üzerinde olması, ikincisi de motorun çektiği akımın 65 Amperin altında olması. Birincisi modelin iyi uçabilmesi için, ikincisi ise modelin uçmaya devam edebilmesi için :evil::lollol::lol: önemli.

Grafikte her parametre için iki farklı çizgi olduğu da görülmekte, bunu da kısaca açıklayayım. Scorpioncalc'ın hesaplama yaparken kullanıcı tarafından tanımlanan pervanelerde, pervaneye has bazı güç ve çekiş katsayıları girilmesi gerekiyor. Burda varsayılan değer 1, ve grafikte Kp:1 olarak işaretlenmiş eğriler bu değerle yapılan hesaplamalar (daha düşük olan hatve hızı ile daha yüksek olan akım değerleri). Eğer elde pervane ile ilgili hiçbir veri yok ise hesaplamaları bu katsayıyla yapmak ve belli bir aralıkta arttırıp azaltarak bir "hassasiyet analizi" yaparak seçimlerin güvenilirliği denenmelidir. Ancak ben bu pervaneyi bu motorla birlikte daha önce kullanıp, çektiği akımları, devirleri vs ölçtüğüm için bu değerlerle yazılımı kalibre edip elimdeki ölçümlere yakın sonuçlar verecek kp katsayısını kabaca 0.85 olarak belirlemiştim. O yüzden hesaplamalar ve grafiklere kp:0.85 için olan hatve hızları ve akımları da ekledim. Gerçek değerlerin bunlara daha yakın olması lazım ama yine de 1 katsayıyla yapılan hesaplamaları da göz önünde tutmak istiyorum.

Bu açıkalamardan sonra, grafiğe bakarsak eğer, her durumda 100 km/h hatve hızını sağlamak istiyorsak, pervane hatvemizin en az 15" olması gerektiğini görüyoruz. Motorun çektiği akım ise, eğer 0.85 katsayısı doğru ise, hesaplanan her hatve için 65 Amperin altında, ancak ne olur ne olmaz diye kp:1 i de dikkate alırsak 17" üst limit olarak görülmekte. Bu durumda pratik testlerde denenecek hatve aralığının 15-17" arası olacağını görebiliyoruz. Hatta eğer hızın alt sınırını 105 km/h olarak tercih edersek hatvenin alt sınırının da 16" olması gerektiği görülüyor. Yani denemeye direk 16" ile başlayıp çektiği akımı görüp, pervane devrini ölçüp oradan yola çıkarak ilerlemek mantıklı görünüyor...
 
Evren hocam,iki üç sayfa okudum zira devam edecegim roman gibi bir dil cay kahve keyfinde okumaya devam .sanirim ilk kez bir uçak konusunu tam olarak okuyacağım.eline emeğine sağlık zevkle okuyorum.
 
Evet Kucuk bir senkron harici ses canavar masallah :thumbup::thumbup:

Enteresan bir şekilde Futabanın 12FG ile 18SZ sistemleri arasında bazı farklılıklar var. MEnüler, programlar vs her iki kumandada da aynı, ama aynı değerleri girmek aynı sonuçları vermiyor :D Eski kumandayı aynen kopyalayınca senkron pek bir alakasız oldu, sonra yavaş yavaş ayarlarla oynamaya başladım, biraz daha iyi hale geldi ama işte tam haline getirecek vakit olmadı, o da bu haftaiçi hallolur artık...
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet Kucuksari
Pervane hatvesi seçimi yaparken iki kriter bulunmakta, birisi hatve hızının 100 km/h in üzerinde olması, ikincisi de motorun çektiği akımın 65 Amperin altında olması. Birincisi modelin iyi uçabilmesi için, ikincisi ise modelin uçmaya devam edebilmesi için :evil::lollol::lol: önemli.
"Modelin uçmaya devam edebilmesi" kısmı kopardı beni ;D:lollol::lol: