Daimler Benz motorlu Spitfire MkVb, namı diğer "Messerspit" 1/72 ölçek

Katılım
30 Kas 2014
Mesajlar
4,645
Tepkime puanı
20,046
Yaş
47
Konum
Wallingford / İngiltere
İlgi Alanı
Uçak
Epeydir iş yoğunluğundan fazla bir aktivite yok benden yana, bari eskiden yapılmış işleri paylaşıp temcit pilavıyla durum kurtarmaya çalışalım... :lol:

Bu model hakkında zamanında hem hem de " " konularında bahsetmiştim. Bu sabah Kaan'ın Mustang maketi konusunu görünce bu maketin hikayesini ve yapımını paylaşmadığımı hatırladım...

@Mehmet Kucuksari, abi bugün kahvemi bile içebiliyorum :thumbup::yuppi::hoppa:


Maketin yapımına geçmeden önce Yanlış ellerdeki Mustang konusundan şu mesajları alıntılayalım, hem ön bilgi olsun hem zaman kazanalım :)

İkinci dünya savaşı boyunca, tarafların eline çeşitli yollarla düşmana ait uçaklar geçmiştir. Doğal olarak ele geçen bu uçaklar hemen uzmanlar tarafından incelenip barındırdıkları teknolojiler öğrenilmeye çalışılmakta, edinilen bilgilerle de eğer imkan varsa kendi teknolojilerini geliştirmekte iyileştirmekteydi.

Bu tür teknolojik incelemelere ilave olarak bu uçaklar taktiksel denemelere de tabi tutuluyorlardı. Bu denemelerde tecrübeli avcı pilotları bu uçakları uçurarak performanslarını değerlendirip, zayıf ve güçlü yanlarını belirliyorlar, kendi hava kuvvetlerinin avcı pilotlarının bu düşman uçağına karşı başarılı olabilmesi için gerekli taktikleri ortaya koyuyorlardı. Hatta bu tür değerlendirmeler, taktik geliştirme, egitim ve bazen de ele geçirilen uçaklarla yapılan özel gizli görevleri gerçekleştiren özel filolar da bulunmakta idi.

Ele geçirilen uçaklar bazen diğer muharip filolar arasında dolaştırılıp avcı uçağı pilotlarının gerçekten bu uçağa karşı uçarak eğitim yapması da sağlanırdı. Pek tabiiki, bir düşman uçağının dost topraklar üzerinde uçarken uçaksavar veya diğer avcı uçakları tarafından vurulmalarının önüne geçmek için bu uçaklar genellikle belirgin bir şekilde boyanır ve ele geçiren ülkenin hava kuvvetlerinin forslarını taşırdı. (Özel gizli görevlere giden uçaklar hariç)

Şu Spitfire nasıl "Messerspit"e dönüştü, o'nu merak ettim şimdi. ?

Fikir aslen 1941 ilkbaharında ele geçirilen bir Spitfire ile ortaya çıkıyor, incelemeler denemeler sırasında "yahu şuna bir Daimler-Benz 601 (DB601- Messerschmitt Bf-109ların motoru) takalım ki uçağın aerodinamik özelliklerini bizim 109lar ile daha bir doğrudan karşılaştırma şansımız olsun" diyorlar. Hatta uçağı Daimler-Benz tesislerine de gönderiyorlar, ama elemanlar orada bakıyor ki çok iş var, uçağı olduğu gibi geri gönderiyorlar, fikir ve proje de rafa kalkıyor. 1942nin sonlarına doğru bir tane daha spitfire ele geçince fikir yeniden canlanıyor, yeni uçak DB'in özel bir test birimine gönderiliyor, burada uçak yeniden Alman standartlarında boyanıyor, önce orijinal motoruyla (Merlin 45) uçuş testleri yapılıyor, sonra orjinal motor sökülüp uçak DB605 motorunu takabilecek şekilde modifiye ediliyor. Gövde yapısı ve mevcut motor montaj ayakları açısından uçağın bu değişikliğe gayet uygun olduğunu görüyorlar, ama elektrik ve soğutma sistemleri çok farklı iki motor arasında, Alamanlar 24V kullanırken İngilizler 12V kullanıyorlar, haliyle uçağın elektrik sisteminde epey bir değişiklik gerekiyor, soğutma için radyatörler vs de modifiye edilmek zorunda kalınıyor, velhasıl, en nihayetinde başarıyorlar ve Spitfire'ı DB605 motoruyla uçurmayı beceriyorlar. Yapılan testlerin sonucunda da aerodinamik açıdan spitfire'ın bf-109'a göre daha iyi bir uçak olduğunu görüyorlar. Spitfire 109a göre çok daha düşük bir kanat yüklemesine sahip (yaklaşık 5 m2 daha geniş kanat alanına sahip) bu da çok doğal olarak aerodinamik performansına çok etki ediyor. Deneyen pilotlar uçağın yer kontrolünün ve pilotun görüş alanının da 109'a kıyasla çok daha iyi olduğunu belirtiyorlar. Bir diğer önemli bulgu ise uçağın DB605 motoruyla Merlin 45'e nazaran (orjinal motoru) daha kötü performans göstermiş olması. Yani hem motor hem de aerodinamik performans (manevra kabiliyeti) açısından Spitfire'ın o dönemki Bf-109'lara üstün olduğunu bir nevi onaylamış Almanlar da. Zaten Bf-109'un temel savaş taktiğinde dogfighttan kaçınmak vardı, 109 enerjisini çok iyi koruyan ve tırmanma performansı çok iyi olan bir avcı uçağıydı, bu nedenle de uygulanan en temel savaş taktiği "zoom and boom" adı verilen, yüksekten hedefi belirle, dalış yaparak irtifayı hıza çevir, saldırını yap, yeniden tırmanışa geç hızını irtifaya çevir, sonra koşullar uygunsa tekrar saldır şeklindeydi. Tabi malum uçak performansı tek başına anlamlı değildir, iş pilotta biter, Spitfire 5-6 G ye kadar çekebilirken pilot eğer en fazla 2-3 G lik manevra yapabilecek bileğe sahip ise, arkasına takılan ve pratikte en fazla 4 G çekebilecek olan bir 109u sonuna kadar zorlayabilecek bir pilot o spitfiredan daha sıkı dönüşler yaparak onu avlayabilir. Almanların meşhur "Afrikanın Yıldızı" Hans-Jochaim Marseille bunun en güzel örneği, o "dogfight yapmayın" dedikleri 109'u ile savunma çemberi halinde birbirlerinin peşinde dönüp duran Amerikan ve İngiliz avcılarının ortasına dalıp, flaplarını da indirip onlardan daha iyi dönerek bir saldırıda birden fazla düşman uçağı indirebiliyordu... Neyse, 109'lar hakkında şimdilik daha fazla konuşmayalım, epey kapsamlı bir seri gelecek o konuda :thumbup:



Makete gelirsek.... Biz en iyisi yine bir alıntı ile devam edelim (pek mi tembelimbu aralar acaba?? )

Maket büyük oranda tamamlandı, anten çekme ve seyrüsefer lambalarının boyanması gibi ufak tefek dokunmalar kaldı denebilir. Bu meret için ayrı bir başlık açıp orada hem uçağın hikayesini hem de maketin detaylarını paylaşacağım, zira maket olarak feci fecahat bir maketti, delirtti beni... bi saniye, ben zaten deliydim dimi, maket masum :lollol:;D

16 kasım 2020'de bu yukardakileri yazmışım. Maket bitti mi peki? vallahi hatırlamıyorum, anteni çekmişim, fotolarda görünüyor, ama seyrüsefer lambalarından emin değilim, bir ara bakarım, boyamadıysam da bir ara boyarım, hem gündüz gündüz lambalar açık olmaz ki canım siz de...


Sonunda makete gelebildik, sanırım...

Maket Brengun marka, zamanında biyerlerde görmüşüm, malum böyle enteresan konular da ilgimi çeker, atmışım zulaya... Yapmaya geçen sene Nisan sonuna doğru başlamışım.
Bu Brengun denen markayı pek bilmezdim açıkçası, araştırdığımda genellikle maketlere detay setleri aksesuarlar falan üretenbir firma olduğunu ama sıklıkla da başka üreticilerin plastik parçalarını alıp üzerlerine birşeyler ekleyip kendi kutularında özel konular olarak sattıklarını da öğrendim. Bu maket de böyle bir ürün. Yine başka bir Çek üreticisi olan AZ models firması üretimi olan 1/72 ölçekli Spitfire MkVb kitini almışlar, kutunun içine kendi üretimleri olan yeni bir çerçeve eklemişler, bir de fotoeç plaka ve yeni ıslak çıkartmalar, olmuş size yeni bir maket. Bu arada, lafını etmeden geçmek olmaz, bu AZ Model denen Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan olan maketçiler genelde "sınırlı seri" denilen tipte maketler üretiyorlar. Bu tip maketler de birbirlerine uymayan parçalar, birleşmelerde parçaların doğru hizalanmasını sağlayan geçme sistemlerinin olmaması, bol miktarda çapak vs gibi şeylerle meşhurdur, tam eziyet yani, ama deli modelci mazoşist olur... Bu makette durum daha da vahim, zaten sınırlı seri üretim olanbir maketi almış başka bir Çekoslavakyalılaştıramadığımız firma, ve üzerine daha da sınırlı bir üretim parçalar ekleyip piyasaya sürmüş!!! eziyet kare! hatta eziyet üssü eziyet! Bu maket sayesinde dünyanın bilimum online maket alış veriş sitesindeki "istek listemde" bulunan tüm AZ model ve Brengun marka ürünleri listemden attım! benim deliliğimin de bir sınırı var kardeşim... Hayatımda uğraştığım en eziyet maket oldu bu (taa ki bundan birkaç maket sonra giriştiğim RS Models'in bir maketiyle tanışana kadar, evet onlar da Çek! onun hikayesi sonra gelecek :D )


Maketin yapım hikayesinden fotolar ve detayları sonra paylaşacağım, şimdilik ilk mesajda maketin son haline ait fotolar olsun...



Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Biraz da maketin yapım aşamasından fotolar paylaşalım..

Kutudan çıkan tüm parçalar birarada. Gri parçalar orjinal maket, yani AZ model spitfire modeline ait, bejimtrak renkli plastikler ise Brengun üretimi..
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Çıkartmalar:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Photo etch levha:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kanopi:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Plastiklere yakından bakalım, AZ model kalıplarından gelme parçalar:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Brengun kalıplarından gelen parçalar:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Olur ya inanmayan varsa ?
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Yapıma kokpitle başlamışım, ne kadar enteresan dimi :)

Ölçek küçük de olsa PE kemer vs gibi detayların etkisi büyük olabiliyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kokpit bitince geriye kalan gövdeleri kapatmak ve tüm modeli toparlamak oluyor. Tabi hizalama pimleri falan olmayınca bu işler biraz zorlayıcı oluyor ve azami dikkat ve özenle çalışmak gerekiyor. Sırf kokpiti doğru yere yapıştırabilmek için epey uzun zaman harcadığımı hatırlıyorum.

Ama esas sürpriz kapopiyi yerine oturttuğumda olmuştu, kanopi ile gövde arasında koca bir boşluk kalmıştı... Eh, derdimiz boşluksa çare macunla zımpara...

Görünen o ki boya öncesi ön gölgelendirme bile yapmışım ?

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sonraki aşama malum, boyama..

Altlar tipik, RLM04 sarı, üstler ise RLM74/75 kamuflaj. Tüm boyalar Hataka turuncu, yani Laker serisi.. Tamiya esnek bant ve mig maske macunu da gerekli yerlerde kullanıldılar..

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Boyama sonrası parlak bir vernik ve gelsin decaller :) herşey iyi hoş da kanat altındaki forslar sıkıntı, kanattaki yüzeydeki çıkıntılara oturmuyorlar (bu İngilizler de düzgün bir kanat yapamamış caanım!)

Çare, decal mastar olarak kullanılıp maske kesmek ve forsları boyamakta..

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Sonuç çok daha iyi:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Devam edecek...
 
Son düzenleme:
Hİİİİ!!!! Fotolardan birinde yarısı beyaz, yarısı kırmızı bir Beechcraft gördüm. Doğru gördüysem PM marka. Ben de şu aralar onunla oyalanıyorum. Evde en az on yıldır çalıştırmadığım kompresörümü ve varlığını bile unuttuğum Airbrush'larımı çıkardım, boyalarım da öyle. En az on yıldır duruyorlar. Çoğu hala iş görür...
 
Güzel bir model olmuş.

Alt yüzeylerin sarı renkte olup olmadığı konusunda genelde bir tartışma var. Belki açık mavi RLM 65 olabilir denmekte. Siyah beyaz fotoğraflardan anlaşılmıyor. Bazı modelciler de Almanların ele geçirdiği müttefik uçaklarının alt yüzeylerinin sarı renge boyanmasının genel bir kural olduğunu söylüyor.

Her ne kadar ekranda renkler biraz farklı gözükse de en yakın renkler olarak RLM 65 ve RLM 04 karşılaştırması:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Son düzenleme:
Sonunda :thumbup: Özlemiştik seni ve paylaşımlarını kardeşim :hoppa:
:saygilar::RCKolik:

Hİİİİ!!!! Fotolardan birinde yarısı beyaz, yarısı kırmızı bir Beechcraft gördüm. Doğru gördüysem PM marka. Ben de şu aralar onunla oyalanıyorum. Evde en az on yıldır çalıştırmadığım kompresörümü ve varlığını bile unuttuğum Airbrush'larımı çıkardım, boyalarım da öyle. En az on yıldır duruyorlar. Çoğu hala iş görür...

Ta kendisi abi, PM modelin en sevdiğim maketlerinden biridir, bir tane de kutuda burda yanımda var :heartxf:

Hadi at elinin pasını da görelim bişeyler :)

Elinize ve emeğinize sağlık.

Teşekkür ederim :)

İlk resimlerde eski hurda uçağı kakalamışlar diyecektim ki, meğer kendi yapmış. Üstelik de avuç içi kadar şey! Gözler iyi görüyor demek ki! Helal olsun! ??

Gördüğü kadar gördüğü sürece diyelim :saygilar:

Güzel bir model olmuş.

Alt yüzeylerin sarı renkte olup olmadığı konusunda genelde bir tartışma var. Belki açık mavi RLM 65 olabilir denmekte. Siyah beyaz fotoğraflardan anlaşılmıyor. Bazı modelciler de Almanların ele geçirdiği müttefik uçaklarının alt yüzeylerinin sarı renge boyanmasının genel bir kural olduğunu söylüyor.

Her ne kadar ekranda renkler biraz farklı gözükse de en yakın renkler olarak RLM 65 ve RLM 04 karşılaştırması:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Teşekkürler Levent Bey, renk tartışması enteresanmış, ilk kez duyuyorum. Aslında oldukça fazla kaynak olan bir konu bu tartışmaya açılmış olması bile garip açıkçası.

“Beute-Zirkus Rosairus” uçakları için benim elimde direk bir kaynak yok şu anda, genelde internette gördüklerimden biliyorum, ama şu aşağıdaki kitapta, bizzat ele geçirilen uçakların ilk testlerini yapan pilotun kendi elinden tecrübeleri anlatılmakta ve birden fazla yerde gayet net olarak, ele geçirilen uçaklarda ilk iş olarak sarı boyamaların ve Luftwaffe forslarının boyanması talimatından bahsediyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
İyi bir kitaplığınız var.

Evet, kaynak kitap haklı tabii. İstisnaları da var. Anladığım şu, eğer kuyruk tamamen sarı renkte boyanmışsa gövde ve kanat altları da sarı renkte boyanmış oluyor.

 
Son düzenleme:
İyi bir kitaplığınız var.

Evet, kaynak kitap haklı tabii. İstisnaları da var. Anladığım şu, eğer kuyruk tamamen sarı renkte boyanmışsa gövde ve kanat altları da sarı renkte boyanmış oluyor.


Teşekkkür ederim Levent Bey.

Dediğiniz gibi istisnalar olmuştur elbet. Benim paylaştığım kitap ele geçirilen düşman uçaklarını bulundukları yerden alıp test üssü olan Rechlin'e getiren test pilotunun anıları. Burda bahsedilen direktiflerde de uçakların burun ve kanat uçlarının sarıya boyanması talimatı var. Zaten bu operasyonlar hayli aceleyle ve hızlı bir şekilde yapılıyormuş, "düşman" da çalışır durumda bir uçağının "düşman" topraklarında olduğunun farkında, ve teknolojisinin "düşman" eline geçmemesi için elinden geleni yapmak isteyecektir. Sırf bu amaçla yere sağlam inen uçağı vurup yoketmek için hava saldırısı veya o topraklardaki direniş örgütleri aracılığıyla sabotaj vs yapmaları mümkün olduğu için bu tür bir ele geçirme haberi gelir gelmez test pilotu, mekanik ve onlara dönüşte refakat edecek uçaklar hızlıca uçağın tutulduğu alana gidip, olabildiğince hızlı bir şekilde uçağa "intibak" sağlanıp ilk uygun fırsatta geri dönüş uçuşuna başlıyorlarmış. Bu sınırlı süre içerisinde de uçağın burnuna ve kanat uçlarına sarı boya atılıp, orjinal forsların üzeri kapatılıp yerlerine Alman hava kuvvetleri forsları boyanyormuş.

Yazarın anlattığına göre, bu işlemler çok önemli olduğu için uçağı ele geçiren birim haber verir vermez gerekli boyama ve yakıt temini (uçaklardaki yakıtlar bile farklı olduğunu unutmamak gerek :) ) işlemleri için ilgili birime talimatlar geçiliyormuş ve test pilotu uçağın yanına ulaştığında çoğu zaman tüm bu işlemler tamamlanmış halde oluyormuş. Böylece yapmaları gereken şey hızlıca mekanikle birlikte uçağın sistemlerini gözden geçirip, kokpitte yabancı bir dilde olan hatta tamamen farklı birimlerde olan göstergeler düğmeler kollar valfler vs anlaşılmaya çalışıp yeterince bilgi sahibi olur olmaz da eğer hava musaitse hemen kalkıp dönüş yoluna çıkmak oluyormuş.. Buarada bunlardan bahsetmişken, yazarın kariyeri boyunca toplam 125 farklı tipte uçakla uçtuğunu ve hiçbir kazasının olmadığını da eklemek lazım. Farklı tip derken gerçekten farklı tip uçaklardan bahsediyoruz, yani Spitfire modellerinin hepsi tek bir tip olarak sayılıyor, veya P51 Mustangin B modeli ile de D modeli ile de uçmuş kendisi, ama bu sadece Mustang olarak tek bir tip oalrak sayılıyor... Hayli etkileyici bir performans. ÖZellikle bu uçakların büyük çoğunluğunun yabancı olduğunu, göstergelerinin kokpit plaketlerinin vs yabancı dillerde yazılı olduğunu, hiçbir manuel veya eğitim görmeden, elinde o uçağın performans verileri olmadan tamamen içgüdü ve teknikbilgi/beceri/tecrübe ile bu uçuşları yaptığını da unutmamak gerek...

Konuya dönersek, dediğim gibi bu kitap doğrudan Rozario sirkine ait uçakların alt renkleri hakkında bir kanıt sunmuyor, benim elimde de böyle bir kaynak yok şu anda, o yüzden kesin birşey iddia edemiyorum. Ama internette yayınlanan bilgiler genelde uçakların altlarının ve kuyruklarının sarıya boyandığı yönünde. Bu akla da gayet yatkın gelen bir durum, savaşın ilk aşamalarından beri Alman uçaklarının kendilerini uçaksavarlarına karşı tanıtma işaretlerinde sarı rengi kullandıkları biliniyor. Bu mantıkla Rozario sirkindeki uçakların da muharip filolar arasında gidip gelirken kendi uçaksavarları tarafından vurulmamak adına sarı rengi kullanmaları çok mantıklı geliyor. Uçakların da "düşman" uçağı olduğunu, ve tüm uçaksavar bataryalarının elinde "düşman uçağı tanıma klavuzu" olduğunu da hesaba katarsak sadece burun ve kanat uçlarının sarıya boyanmasıyla yetinmeyeceklerini düşünmek de çok mantıksız olmuyor sanırım. Ama bunlar da sonuçta mantıksal çıkarımlar, tartışmaya açık, kanıt olarak kullanılabilecek siyah beyaz fotoğraflar da aynen sizin gösterdiğiniz gibi bir kesinlik taşımıyor, pek çok renk siyah beyaz fotoda aynı tonda olabiliyor, o anki ışık koşullarını film özelliklerini ve makina parametrelerini bilmediğiniz sürece o siyah beyaz fotoğrafın renklendirilmesi de kesin kanıt niteliği taşıyamıyor malesef :) Bunların üzerine bir de savaşın sonuna Alman hava kuvvetlerinde yazılı direktiflerin iyice laçkalaşması, olanların da korunamayıp yokedilmesi eklenince biz modelcilere konuşacak tartışacak başka bir ifade ile bolca atıp tutacak bir dolu konu oluşuyor.

Benim tercihim mantıklı olana inanmaktan yana oluyor, ha birde bu RLM04 sarı rengine karşı özel bir ilgim var diyebilirim, o yüzden altları komple sarı olarak boyamak da ayrıca bir hoşuma gidiyor :):saygilar: