Abi rudder sonusunda seni,
@Sumer Yamaner,
@Özgür Evren Varol ve bir kaç modelciyi kapsam dışında bırakıyorum
Neticede hepiniz az ya da çok heli uçurmuş uçakcılarsınız.

Uçak uçururken heli uçurduğumdan daha fazla rudder kullandığımı söyleyebilirim

Helide o kısmı büyük oranda gyro hallediyor, hele bir de heading hold koydun mu zaten bir anda uçakta kullanman gerekenin yarısından azına düşüyor rudder kullanım ihtiyacı…
Şaka bir yana, gerçek uçakla gerçek helikopterin uçuruluşunda gerekli rudder kullanımı kafa kafayadır. Kendimden örnek vereyim, fiziksel olarak hamken yada uzun süre ara verdikten sonra uçak kokpitine oturup uçuş yaptıktan sonra fena halde bacaklarım ağrır, zira elevator ve aileronun aksine, uçağı düzgün uçurmak için sürekli bir rudder girdisine ihtiyaç vardır ve rudder aynı zamanda en ağır, fiziksel olarak en çok güç isteyen kontrol yüzeyidir. Ayrıca, aynı helikopterdeki gibi, uçuş kontrollerinin herhangi birisinde yapılan değişiklik (gaz açma-kapama, yatış verme, burun indirme kaldırma) beraberinde rudder girdisi gerektirir. Helikopterde farklı olarak, ve işi zorlaştıran şey olarak, her bir komut diğer komutların hepsinde bir düzeltme gerektirir
Model ölçeğine gelince, helikopterde gyro işin büyük kısmını üstlenir, pilota sadece kuyruğu istediği yöne çevirmek için rudder kullanmak kalır. Uçuş koşullarındaki değişikliklerden kaynaklanan durumları düzeltmek için gereken rudder kullanım ihtiyaçları tamamen gyro tarafından üstlenilir. Tabiki eğer 3D uçuluyorsa, bu rudder kullanımı had safhada seri, doğru miktarda ve doğru zamanlamada olması gereklidir, kolay olduğunu söylemiyorum yanlış anlaşılmasın

. Öte yandan uçakta da eşdeğeri bir 3D uçuşta pilotun parmaklarına bakarsanız durumun çok da farklı olmadığını görebilirsiniz.
Öte yandan, model uçakta nadiren gyro yer alır, yani uçuş koşullarının değişiminde gerekli olan kontrol girdisini pilot vermek zorundadır, vermezse ne olur? uçak düşmez, ama kötü uçar, yani aslında bu bir gereklilik değildir, uçak sadece aileron ve elevator kullanılarak da uçurulabilir, ve malesef bu da işin kolayına kaçmak isteyenlerde bir sol stick tembelliğine imkan tanır. Ama bu tembelliğin bedeli zamanı geldiğinde pahalıya ödenir, çünkü öyle durumlar vardır ki, modeli sadece ve sadece rudder kullanımıyla kurtarabilirsiniz. Misal bir warbird, kalkışta yada yavaş uçuşta bir kanadının üzerinde devrilmeye başladıysa, o kanadı kaldıracak şekilde aileron komutu vermek işleri kolaylaştırır, zaten ucundan azcık girilmiş olan stall durumu bu aileron komutuyla birlikte kesinlik kazanır ve uçak devrildiği tarafa yatışını hızlandırarak kontrolden çıkar. Pilot çoğu zaman anlamlandıramadığı bu olayı "model kumandadan çıktı" olarak değerlendirir. Doğrudur da, model kumandadan çıkmıştır, ama elektronik ve radyo sinyali açısından değil, aerodinamik olarak

Stall kavramının temelini bilmeyen, hücum açısının ve kritik hücum açısının ne olduğunu bilmeyen birisi, sola yatan bir uçağa sağa yatış komutu verdiğinde sola yatışın hızlanmasının nedenini de anlayamayacaktır. Bu durumda modeli kurtarabilecek tek şey, yukarda Sümer Abinin de bahsettiği gibi yatışın tersi yönünde rudder komutu vermektir. Bu hareket zaten stalla girmiş yada girmenin eşiğinde olan kanadı, hücum açısını arttırmadan daha fazla hava akışına maruz kalmasını sağlayarak stallun tam olarak gelişmesini engeller, eğer pilot aynı zamanda elevator çekmek gibi bir "şaşkınlık" yapmıyorsa model kurtulabilir…
Uzun lafın kısası, her ne kadar biz bu uçak-heli atışmalarını pek bir sevsek de, her ikisi için de rudder kullanımı olmazsa olmaz ve yapılan uçuş tipleri baz alınarak karşılaştırıldığında da birbirine denk durumdadır. Rudder kullanmadan uçak uçurduğunu sanan arkadaşlar da zaten "uçakçı" olarak nitelendirilmemelidir, nasıl ki 4 kanal heliler heli sayılmıyorsa ruddersız uçurulan uçaklar da (bir iki istisna haricinde) uçak değildir


Ufak bir not: Türker, F3A uçakları, daha doğrusu iyi ayarlanmış F3A uçakları, en az komuta ihtiyaç duyan uçaklardır

o uçaklar, hangi pozisyonda olursa olsun stickler bıraktığında dümdüz ip gibi uçan uçaklardır. Yani sürekli bir girdi verilmesi gerekli değildir. Ama yarışmada yüksek puan alabilmek için yumuşak, ölçüsünde ve kararlı komutlarla uçağın tam olarak istenilen yörüngeyi takip etmesi sağlanmalıdır. İşin zorluğu buradadır, bu yüzden "presicion flying" denir. Yoksa yarışma dışı bir uçuş için, F3A uçağı en kolay ve rahat uçan uçaklardan birisidir
