Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Katılım
30 Kas 2014
Mesajlar
4,645
Tepkime puanı
20,046
Yaş
47
Konum
Wallingford / İngiltere
İlgi Alanı
Uçak
Planör uçurmanın, ve özellikle de planör yarışmacılığının kazandırdığı en önemli becerilerden birisidir "modeli görmeden uçurabilmek".

Sanırım 2007 idi, İstanbul Orhanlı da kulakları çınlasın Fiko (Philip kolb) ile uçuş yapıyoruz. Biz o zamanalr planörde yeniyiz, fiko da bizlerle tecrübesini paylaşıyor sağolsun, çok fazla şey öğrenmişimdir ondan. Neyse, Orhanlıdayız, Fiko 1.2 m kanat açıklıklı Panda modelini uçuruyor, daha doğrusu uçurduğunu düşünüyoruz ama emin değiliz, çünkü adamın baktığı yerde kimse model falan göremiyor. Ama adam besbelli bişey uçuruyor, sabit bir noktaya bakıyor, arada sırada komut veriyor kumandadan falan. Yanına yaklaştım, baktığı yere ben de daha da dikkatli baktım, yok arkadaş, model falan yok orda :) dayanamadım,"Fiko modelin nerde yahu?" diye sordum, cevap olarak "şuralarda biryerde" diye eliyle gösterdi.. E zaten ben de o tarafa bakıyorum ama yok, biraz daha dikkatli baktım, yok model falan. "Emin misin görüyor musun modeli?" diye tekrar sordum :D verdiği cevap benim için çok şaşırtıcı ama aynı zamanda RC uçuş tecrübeme bambaşka bir beceri eklememin başlangıcı oldu: "sürekli görmüyorum ama arada sırada görebiliyorum o da yetiyor" dedi. Bilgi için araya ekleyeyim, sonradan yaptığımız ölçümlere göre, o sırada model bizden yaklaşık 850-900 m uzaklıkta (doğrudan görüş hattı mesafesi olarak). O mesafede 1.2 m kanat açıklıklı bir modeli çıplak gözle görmek gerçekten çok zor. Neyse, Fiko o göremediğimiz modeli getirip indirdikten sonra bunun üzerine daha fazla soru sordum, detaylı konuştuk tartıştık. Tahmin edersiniz ki "Görmediğin bir modeli nasıl uçurursun be adam" şeklinde bir şaşkınlığım ve öğrenme merakım vardı :) ama o yaz içerisinde ben de 2m planörümle bulunduğum konumdan 1200-1300m mesafelerde "görmeden" uçuş yapar halde buldum kendimi :)

Bu teknik ve planör uçurmanın detayları vs için lütfen mesajın dibindeki "planör uçurmak" dip notuna bakın, çok uzun oldu ayırmak zorunda kaldım, ama planörden bahsedince sabaha kadar yazabilirim dikkat edin :)

Planör için öğrendiğim bu "görmeden uçurmak" tekniğini diğer modellerime de uyacak hale getirip modifiye ettim. Bu sayede uçuş sırasında zamanın %100ünde modelin pozisyonunu görsel olarak tespit edemesem bile, hareketlerine bakarak ve verdiğim komutlara olan tepkilerini değerlendirerek o anki uçuş pozisyonunu kafamda anlayabiliyorum... modeli siluet olarak görmek bile yeterli oluyor açıkçası...

-----------------

Planör uçurmak ile ilgili notlar :)

Yukardaki mesajın içinde yazmaya başlamıştım bunları ama baktım ki ipin ucu kaçmış ayırayım dedim. Sümer abi bilir, sabaha kadar planör hakkında sıkılmadan konuşabilirim :)

İşin özü şu, planörlerlerle nereye uçmamız gerektiğini biz belirleyemeyiz, sonuçta planörün havada kalabilmesi için ve yükselebilmesi için bir şekilde yükselen bir hava akımına ihtiyacı var, planörün motoru da o yükselen hava akımlarıdır (çoğunlukla termal yada termik dediğimiz olay). Ama o hava akımının nerde olacağını yada ne güçte olacağını belli bir yere kadar tahmin edebilsek de kesin olarak bilmek imkansız gibi birşey, sonuçta gözle görünen birşey değil. Ama başka seçeneğiniz yok, sizin yarışmanın gerektirdiği uçuş süresine ulaştırabilecek tek şey o hava akımıdır. Eğer o 1 km geriye doğru gittiyse sizin de içinde kalıp o mesafeye gitmeniz gerekir, o hava eğer sizinle güneşin tam arasındaysa, "ya orda güneş var, gözüme girer modeli göremem" deme şansınız yok, gideceksiniz, orada uçacaksınız, modeli tam güneşin önünden geçirmek ama kaybetmemek için gerekli teknikleri öğreneceksiniz :) Bunun için de modeliniz çok iyi tanıyor olmanız gerekli, buradaki tanıma "bu bizim köyden değil" fıkrasındaki gibi görmeden tanımayı gerektiriyor. Yani modelin uçuşunu bilmelisiniz, sizin verdiğiniz her komuta modelin tepkisini bilmelisiniz, siz komut vermediğinizde ne yapacağını bilmelisiniz... Bütün bunları bilince modeli çok az görerek (arada sırada görerek diyelim) başarılı bir şekilde uçurabiliyorsunuz. Yukarıda verdiğim Fiko örneğinin detayına gelelim; planör sizden çok uzakta bir konumda termalin içinde dönüyor (yatayda daireler çiziyor). İncecik kanat yapısı ve küçük gövdesi nedeniyle, o mesafede tam önden yada tam arkadan modeli görmek fiziksel olarak imkansızdır, ama modelin dönüşü sırasında iki an vardır ki (yatay duran bir saat gibi düşünürsek dairenin saat 12 ve 6 yönlerinde) bu anlarda modelin yanı bize dönüktür ve nispeten uzun kanatları sayesinde ve planör hafifçe yana yatık olduğu için onu anlık da olsa görmemiz mümkün olur. Toplam bir tur kabaca 5-6 saniye sürse, planörü gördüğümüz sürenin toplamı 1-1.5 saniyeyi geçmez, yani %20-%25 diyelim. Ama o gördüğümüz kısacık anda modelin posizyonunu, yüksekliğini yatış açısını hızını vs her şeyini değerlendirip gerekliyse dönüşle ilgili düzeltme komutlarını verip bir sonraki görünür olduğu anda da bu komutların sonucunda modeldeki değişiklikleri gözlemleyip bir sonraki komut dizisini veririz. Kısacası zamanın tamamınde modeli görmeden uçurmak zorunda oluruz modeli. Sadece uçurmak da değil, o yükselen hava akımının en verimli yerini (merkezini) belirleyip modeli orda tutmamız gereklidir, ayrıca her daim o hava akımından çıkıp tam zamanında (uçuş süresinin sonunda) modeli indirmek zorunda olduğumuz için ne zaman dönüş yolculuğuna başlamak gerekir kararını da her turda değerlendiriz :) Aslında gerçekten zor ve oldukça tatmin edici bir branştır planör...

Sonuç olarak planör uçurmak her daim çok keyifli ve heyecanlıdır, çünkü hiçbir uçuş bir öncekinin aynısı olamaz, her uçuş kendine hastır ve her uçuşun başında bir belirsizlik vardır. Planör pilotunun havada olan ama gözle görünmeyen, sadece belli becerilerle "hissederek" kaba konumu tahmin edilen termali bulup onun içinde kalması gereklidir, ve o "şey" sürekli hareket halindedir...

Termale girersiniz, model yükselmeye başlar, harika, "hah buldum" dersiniz, ama modelin hareketlerini termalin hareketlerine uyduramazsanız olay birden bire "nah buldun" haline döner :) O yükselen hava akımlarının etrafında da mutlaka bir "bastıran" hava akımı vardır. Kısacası, termalin içindeyseniz yükselirsiniz, yakınında ama dışındaysanız feci halde çökersiniz :) Termali bulmak değil içinde kalmayı ve zamanı geldiğinde de çıkmayı bilmek önemlidir deriz.

Yarışma uçuşu ise bambaşkadır, çünkü planörü görev süresi boyunca havada tutup, o süre bitmeden de getirip belirli bir noktaya olabildiğince yakın indirmek zorundasınızdır. Misal 2m sınıfı modellerde "termal uçuş süresi" 6 dakikadır. yani planörü en fazla 6 dakika havada tutmalısınız, 6 dakikanın sonunda getirip iniş noktasına inmeniz gereklidir. İniş puanı da indiğiniz nokta ile hedef noktası arasındaki mesafeye göre verilir, ilk 1m yarışap 100 puan, sonra her bir metrelik dilimde 5 puan düşerek gider. 15. metrenin sonunda ise "yok sana puan muan kardeşim" durumu vardır :) motorunuz yok hatırladınız değil mi :) yani inişte geliyorsunuz kısa kaldınız, açayım gazı geleyim şansı yok :) saat de işliyor unutmayın, eğer indiğiniz anda 6 dakikadan fazla havada kalmışsanız gitti güzelim iniş puanları, 0 otur! kaç saniye fazla havada kaldıysanız da o kadar saniye ceza olarak puanınızdan kesilir :) İdeal bir uçuş-iniş kombinasyonu 5:59 uçup 100 e inmektir. O anda yaşadığınız keyfi de başka hiçbirşeyde bulamadım henüz :) Neyse, şimdilik burada keseyim.

Zaten ben Admini tanıdıysam bu paragrafları alıp yeni konu yapar :) daha fazla detayı merak eden olursa oradan devam ederiz, olayı "papaz ile seyis" fıkrasına çevirmeye gerek yok :D

Bu konu aşağıdaki mesaj taşınarak yönetim tarafından açılmıştır.

 
Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Bir gün fırsat yaratıp mutlaka yarışmasını canlı canlı izlemek istiyorum :)

Özellikle termal denen şey gerçekten tam bir mucize ve işi keyifli kılan nokta olsa gerek.

Özel planörlerin karbondan yapılan kanatlarının fiyatını duyunca, kulaklarıma inanmamıştım zamanında :laugh:
 
Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Evren hocam,

Rica etsek başlanğıç, orta ve profesyonel seviyede bir kaç tane Planör modeli tavsiye edebilir misiniz ? :saygilar:
 
Modeli görmedikten sonra uçurmanın keyfi nerde?
 
Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Deniz Tanrıverdi' Alıntı:
Modeli görmedikten sonra uçurmanın keyfi nerde?
İste keyifde orada sanırım, yanı görmeden ucurabilme [emoji16]


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Ace RC'nin Thermic Sniffler adlı bir cihazı vardı. Verici planörün içine monte edilirdi. Alıcı da modelcide dururdu. Alıcıya bir kulaklık bağlanır, planör yükseliyorsa kulaklıktan gelen ses tizleşir, planör alçalıyorsa ses baslaşırdı. Artık üretilmiyor diye biliyorum.
 
Planör üzerine : Uçurma Teknikleri

Hmmm, işte güzel bir konu daha. :) Aslında ilginç bir dal. :-\ Bir zamanlar uçuş öğrenebilmek için bir seçenek olarak görmüştüm. Hatta, her boyaya boyanmış bir fıstıki yeşil kalmış biri olarak, 2m yarışmalarının ilk düzenlendiği zamanlarda Mart Güneşi ile katılmıştım. Ama havalandırılması için bir takım düzenekler gerektiği için devamı gelmedi. Motorlusunu denedim, o da pek keyif vermedi. At elinden kaldır, ipsiz uçurtma misali, sonra boynun ağrıyana kadar havaya bak dur. Alçaldımı aç motoru yüksel. Ama gerçek planörcülük beceri isteyen bir şey tabii.

Şimdi, madem planör konusunu açtı, buradan sorayım. Planörü uçakla çekerek kaldırma konusunda bilginiz var mı? Benim denemek isyediğim bir şey de bu. Planörüm ve çekecek uçağım var. İnternetten araştırıp çekme ipini, mekanizmalarını falan hazırladım. Ama kalkış ve uçuş hakkında bir bilgim yok. O nedenle şimdilik evde yatıyor. :(
 
Selamlar, bilen bir ağabey "rüzgar altına girmek" tam olarak ne anlama geliyor anlatabilir mi?
Anladığım kadarı ile yada tecrübe ettiğim kadarı ile bazen iniş yolunda yanlış bişey yapıyorum ve planör dönmüyor, sanırım "rüzgar altına giriyor" ama neden böyle oluyor ve olmaması için ne yapmalı bilemiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafa Koç
Abi ruzgaraltı bildiğim kadarıyla uçakların iniş ve kalkış için meydan türü attığı sırada, piste paralel ama iniş/kalkış yönüne ters uçarak rüzgarı arkadan aldiklari duruma deniyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: cengizhanyurdalan
Aslında sürekli karıştırılan ve kolayına kavranamayan bir konu var burada. Uçak havada uçarken hiçbir zaman bir yerinden rüzgar almaz. Ne arkasından ne de yanından. Abuk sabuk kontrol komutu verilmezse (örneğin bir yana rudder basıp sonra yatış eğilimini ters tarafa verilen aileronla düzeltip, oluşan kaldırma kaybını da elevatör çekerek telafi etmek gibi) uçak "rüzgarı" daima karşıdan alır.
Rüzgarın etkileri ya ani değişimlerinde ya da uçağın yere teması halinde ortaya çıkar. Çünkü rüzgar yere göre hareket etmektedir. Uçak ise o rüzgarın hava kütlesi içinde düz bir şekilde uçmaktadır.

"Rüzgar altı" ya da "downwind" meydan turu patterninde piste paralel ve pistin karşı tarafında uçulan bacağı ifade eder temelde. Pistten rüzgara karşı havalanan uçak iki adet 90 derecelik dönüş yaparak downwind bacağına girer. Yukarıda anlattıklarıma göre hatalı da olsa rüzgarı arkadan almakta olduğu söylenir bu durumda.

Şimdi gelelim sorudaki asıl rüzgar altı olayına.

Planör ile uçuyoruz. Normalde bizim yerden algıladığımız hız ve yön, uçağın hava içindeki hareket vektörü ile uçağın içinde bulunduğu hava kütlesinin (rüzgar) hareket vektörünün vektöryel toplamına bağlıdır. Dolayısıyla planörü rüzgara doğru normal uçuş hızında uçurduğumuzda çok daha yavaş uçuyor gibi görünecektir. Ama 180 derece dönüş yaptığımızda planör hızlanır ve biz de muhtemelen içgüdüsel olarak elevatör çekip yavaşlatırız. Bu esnada hava hızı ciddi olarak düşmüş olur ve artık kontrol yüzeylerinen çevresinden komutlara yanıt verecek kadar hava geçmiyor olabilir. Böyle bir durumda planör kumanda dinlemeyecektir. Yapılacak tek şey, burun basıp hava hızı kazandıktan sonra kontrolü geri kazanmaktır.
 
Son düzenleme:
Burun basıp hava hızı alacak kadar irtifaya sahip olmak gerekiyor, sanırım yaptığım hata yeteri kadar yukarıda olmamaktı.
Teşekkürler Sümer hocam,
 
Abuk sabuk kontrol komutu verilmezse (örneğin bir yana rudder basıp sonra yatış eğilimini ters tarafa verilen aileronla düzeltip, oluşan kaldırma kaybını da elevatör çekerek telafi etmek gibi) uçak "rüzgarı" daima karşıdan alır.

Sümer abi şifreli konuşma lütfen, açık açık Knife-Edge desene şuna. :lollol: Ben destekliyorum böyle hareketleri, heliye geçmeden önceki son duraklar bunlar. :coolxf:

Meşhur bir söz vardır " Uç uç nereye kadar ? " :lol: :lol:
 
Yahu nereden knife edge'i çıkardın?! Ahh ahh azıcık okuyun kardeşim yaa... :p Anlattığım şey, gerçek uçuşta sık görülen acemi hatalarındandır.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Türker Akgün
Aslında sürekli karıştırılan ve kolayına kavranamayan bir konu var burada. Uçak havada uçarken hiçbir zaman bir yerinden rüzgar almaz. Ne arkasından ne de yanından. Abuk sabuk kontrol komutu verilmezse (örneğin bir yana rudder basıp sonra yatış eğilimini ters tarafa verilen aileronla düzeltip, oluşan kaldırma kaybını da elevatör çekerek telafi etmek gibi) uçak "rüzgarı" daima karşıdan alır.
Rüzgarın etkileri ya ani değişimlerinde ya da uçağın yere teması halinde ortaya çıkar. Çünkü rüzgar yere göre hareket etmektedir. Uçak ise o rüzgarın hava kütlesi içinde düz bir şekilde uçmaktadır.

Abi yazdığını yanlış anlamadıysam burda bir hatan var. Gerçek planörle uçuşta bu hareketi sık sık yapardık. Hatta buna hava freni de eklerdik. Hızlı bir şekilde irtifa kaybetmek istediğimizde yapıyorduk bunu tabii ki planörün normal uçuş hızını düşürmemek için ileri elevatör desteği de gerekiyor. Aşırı zevkli bir hareket, planörün heryeriyle birlikte içerdeki pilotta zangır zangır titriyor.
 
Abi yazdığını yanlış anlamadıysam burda bir hatan var. Gerçek planörle uçuşta bu hareketi sık sık yapardık. Hatta buna hava freni de eklerdik. Hızlı bir şekilde irtifa kaybetmek istediğimizde yapıyorduk bunu tabii ki planörün normal uçuş hızını düşürmemek için ileri elevatör desteği de gerekiyor. Aşırı zevkli bir hareket, planörün heryeriyle birlikte içerdeki pilotta zangır zangır titriyor.

"Slip" yani kayma manevrası bilinçli olarak hava hızını artırmadan hızlı irtifa kaybetmek için ya da yan rüzgar inişi için kullanılır. Ama benim söylediğim düz ve ufki (olması gereken) uçuşta "cross control" olarak adlandırılan acemi hatası. Eğer planörde normal uçuşu da böyle yaparsan pek fazla havada kalamazsın! :D :D :D