Bir yol hikayesi : Yurtdışından gelen bir gönderinin başına en kötü neler gelebilir...

[İlker Sönmez]

Hep okuyoruz ; şunu alsam Türkiye'ye gelirken sıkıntı yaşar mı , problem olur mu vs gibi. Bir paketin gelişinde başına en fazla neler gelebileceğinin acıklı bir özeti olarak bu konuyu yazıyorum.

Gerçekten çaresizlik ve bunun getirdiği aşırı sinir , stres günlük yaşantıyı etkileyecek boyuta gelebiliyor. Maalesef günümüzde memleketin geldiği durumu ve çözümsüzlüğü okudukça beraber göreceğiz.

Öncelikle çok sevdiğim ve saygı duyduğum , gönderimizle ilgilenen memur arkadaşı anarak söze başlamak istiyorum. Kendisini bir akrabam gibi hissediyorum ve yazının devamında kendisini , aşağıdaki videodan esinlenerek , "dayımın çoçuğu" olarak isimlendirmek istiyorum.

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

 

[İlker Sönmez]

Uzun süren bir karar verme sürecinden sonra tetiği çekip 30 Temmuz'da stoğa giren tek Kraken'i , İngiltere'den aldım.
Daha önceki bir çok kitim gibi UPS Express Saver ile yakın zamanda elimde olacağını tahmin ediyordum.
En kötü ihtimalle , eskiden iki gün sonra akşam saatlerinde eve gelen paket (son yasal değişikliklerden sonra ağırlaşan gümrük iş yükü nedeniyle) bir haftada falan gelir diyordum.
Sağolsunlar aldığım mağaza aynı gün kargoya verdi ve öğleden sonra her zaman ki gibi UPS den mail attılar , gönderiniz yolda 1 Ağustos'da elinizde olacak diye:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Gene olağan bir şekilde ertesi gün paket İstanbul'a ulaştı ve gümrüğe girdi. Bu aşamada paketin üzerine fiyatının tam yazıldığını ve içinde herhangi bir şekilde ithalatı kanunen yasaklı bir ürün olmadığını söylemek isterim. UPS den gene ithalat için yetkilendirme belgesi istendi.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

İstenen evrakları aynı gün yolladım. Her zaman ki gibi bir kaç gün içinde ödeyeceğim vergi miktarının belirlenmesini ve para yatırılıp dekontun gönderilmesini takiben gönderinin yoluna devam etmesini bekliyordum. İşte çöküş burada ; "dayımın çocuğunun" hele bu ne olaki bu böyle diyerek memleketin dış borçlarını üzerime yıkmaya çalışması ile başladı.
5 Ağustos günü aşağıdaki maili aldım...

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Dayımın çocuğunun , gönderinin ETGB (Elektronik ticaret gümrük beyanı) ile şahsi kullanım için getirilmediğine kanaat getirmiş olduğunu öğrendim. Ancak kardeşime ulaşan paketin resmini gördüğümde anladık ki bu kanıya varmak için paketi açmaya bile gerek duymamışlar.

Mailde bana 4 seçenek sunuluyordu:
1. Malınızı gümrüğe bırakın biz imha edelim
2. Geri gönderin UPS = sizi öpecek
3. UPS e vekaletname verin biz işinizi halledelim gene 2500 Tl öpecez
4. Kendi gümrükçünüze verin , bulunduğunuz şehire gelsin, oradan halledin.

Her ne kadar 4. seçenek mantıklı görünse de bu yola girildiğinde malın ticari olarak ithal edilmesinden başka çare kalmıyor (şahsi kullanım için olmadığını kabul etmiş oluyorsunuz) ve geri gönderme şansı kalmıyor.

Bende "o kraken buraya gelecek!" sloganı ile gözü karartıp işlemlere devam etme kararı aldım. 2014 senesinde gene benzer bir durumda UPS'e süresiz vekalet vermiştim. Vekaletin hala aktif olduğunu öğrendim. O dönemde bana yardımcı olan UPS gümrük bölümünde çalışan arkadaşa ulaştım. O zaman gönderiyi numune olarak gösterip sadece vergisini ödeyerek ertesi günü bana yollamışlardı.
İnsan oğlunun ekmeği umut diyerek gene aynı şekilde olacağını düşünerek umutlandım.

6 Ağustos günü UPS in gümrük müşavirlik firması olan UGM ile yazışmalara başladık. Adamlar işlerini ellerinden geldiği kadar yaptılar. Ne de olsa gümrük işini hallederlerse onlar da paralarını alacaktı.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Ürünün fotoğraflarını yolladık , aktif alışveriş linkini yolladık , içinde herhangi bir elektronik malzeme olmadığını belirttik . Alışveriş dekontunu yolladık. Ama nafile . Maalesef dayımın çocuğu ekonomi bakanlığından tareks izni almam gerektiğini ve ürünün test ve doc belgelerini istiyordu....

 

[İlker Sönmez]

Tamam dedim bakalım o zaman bu TAREKS ne demekmiş ?

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Görüldüğü üzere şahıs olarak bu işi tamamlamak mümkün değil. İlla ki bir şirket olarak başvuru yapılmak zorunda. Tabi bu da yetmiyor modelin üretici firmasının test ve doc belgelerini benimle paylaşması gerekmekte. Bu arada bu belgelerin ne olduğunu hala bilmiyorum.

Bu aşamadan sonra artık yolun sonunda ışık olmadığını anlamaya başladım. Son bir gayretle gümrük müşavirimize mesleğimi çalıştığım yeri , SGK lı olduğumu ve şirketim olmadığı için bu işlemleri yapmamın mümkün olmadığını söyledim. Kendisi de gümrük memuruna bu bilgileri ileteceğini ve ricada bulunacağını söyledi.
Tahmin edin ne oldu . Tabi ki dayımın çocuğu kabul etmedi ve beni İstanbul'a görüşmeye çağırdı !?! Gümrük müşavirimiz kibarca bana konuyu aşağıda ki mail ile iletti.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Daha sonra kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde benim takipli hastalarım nedeniyle İstanbul'a gelmemin mümkün olmadığı tatile çıkarken bile aylarca öncesinden program yapmam gerektiğini anlattım. Yapılması gereken özel bir görüşme (!) varsa kendisinin yapıp yapamayacağını sordum. Kendisinin karışamayacağını ancak benim halledebileceğimi söyledi.

Tareks belgesi almanın maliyetinin yaklaşık 5-6 bin lira olduğunu , bunun dışında şirket kurmanın 3200 TL olduğunu ve bunların üzerine 2500 TL aracı firma ücreti ile %20 gümrük vergisi eklendiğini görünce bu yolun artık imkansız olduğuna karar verdim.

Gümrük müşaviri ile diğer seçenekleri değerlendirdik. Bulunduğumuz şehre getirtmenin de ticari ithalat yoluna girmek zorunda bırakacağını o zaman öğrendim. En akılcı çözümün geri göndermek olduğuna karar verdik.

Kendisi yardımcı olmadığı için özürlerini iletti. Memurların belirli aralıklarla yerlerinin değiştiğini , büyük bir şanssızlık yaşadığımızı söyledi. 15 gün sonra gelseydi böyle olmazdı dedi. Muhtemelen "dayımın çocuğu" herkes tarafından huyu suyu bilinen biriymiş gibi geldi bana. Helalleştik ve ayrıldık

UGM müşavirlik sorunu çözemediği için herhangi bir ücret talep etmedi. Vekaleti 2014 de verdiğim için cebimden hiç para çıkmadan bu süreci kapattım. Ama tabi ki öpülme zamanı yaklaşıyordu.

15 Mayıs 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 1111 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 44458 sayılı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile, kitap veya benzeri basılı yayın hariç olma üzere, bedeli 1500 euroyu ve 30 kiloyu geçmemek şartıyla posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen eşyanın değeri üzerinden;
– Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda %18 gümrük vergisi alınır.

Çok uğraşmama rağmen maalesef %18 vergimi devlet babaya veremedim.

8 Ağustos günü UPS genel merkezini , çağrı merkezini , çözüm merkezini , import departmanını , export departmanını falan her yeri arayıp paketin gümrük prosedürünün tamamlanmasının imkansızlaştırıldığını ve geri gönderilmesini istediğimi belirttim. Gene aynı gün İngiltere ile direkt telefon ile iletişime geçerek mağazaya durumu anlattım. Oluşacak her türlü ödemenin tarafımdan karşılanacağını garanti ederek UPS e gönderinin geri gelmesini kabul ettiklerini bildirmelerini istedim. Adamlar aynı gün UPS ile bağlantıya geçip iadeyi kabul ettiklerini bildirdiler. Zincirde ki aksamayan tek halka Midland mağazası oldu.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

UPS getirirken çok hızlı olmasına rağmen iadeler konusunda çok başarılı diyemem. Tabi ki gümrük prosedürlerinin tamamlanması geri döndüğünde malın yurtdışından gelen mal değil iade olduğunun belgeleri falan uzun işler. İki taraftan onayın alınması ile yeni bir iade barkodu oluşturuluyor ve işlemler bu numara üzerinden yürüyor.

Bu aşamada müşteri hizmetlerinin hiç bir faydası olmuyor , hiç bir soruya cevap veremiyorlar. Tek çare UPS genel merkezini arayıp santralden çözüm merkezini bağlatarak bilgi alınabilir. Ya da gene santralden import departmanına ulaşıldığında oradaki hanımefendiler biraz gönülsüz olsa da yardımcı oluyorlar.
İade süreci yaklaşık bir ay sürüyor. İki günde getirdiklerini bir ayda ancak götürüyorlar. Bu zaman zarfında onlarca mail trafiği , ne oldu bizim durum muhabbeti devam ediyor. UPS TR diyor ki ingiltereden haber bekliyoruz , UPS GB diyor ki biz tamam dedik yollamalarını bekliyoruz. Açıkçası çok da sallamıyorlar ve umursamıyorlar iade paketlerini . Arada mekik dokuyarak 5 Eylül de paketin Türkiye'den İngiltereye doğru yola çıkabilmesini sağladım. Bu dönem içindeki mail trafiğinin bir görüntüsünü aşağıda görebilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

En sonunda 9 eylül Pazartesi günü paket geri dönebildi. Aynı gün gene UPS standart gönderi ile Milano'ya doğru yola çıktı . Bu arada Avrupa Birliği içinde UPS standart gönderileri normal posta ücretleri ile aynı fiyata geliyor. Yaklaşık 20 £ ücrete , 3 günde, 12 Eylül Perşembe günü öğlen 12 de sağ salim teslim edildi.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

 

[Baris EKICI]

İran'da Afganistan'da "azıcık" daha zor bu işler, yine halimize şükredelim, kafamıza bomba neyin yağmıyor.
UPS mi daha kötü DHL mi bu işlerde bilemiyorum. Galiba DHL bir tık daha iyi.

Dip Not: Bu işler için bir gümrük müşavirine ihtiyacınız yok, kendiniz de takip edebilirsiniz. Muhtemelen işler çok ama çok hızlanacaktır. Gümrük memurları, memur, ama işi bilmeyen adamlar değil. Kim ne kaçırıryor, gözünden anlarlar.

 

[İlker Sönmez]

Sonuç olarak geldiğimiz noktada ben gümrük vergisinden biraz daha fazlasını UPS e geri dönüş için verdim. Ama TC devleti çok değerli memurları sayesinde bir kuruş bile para kazanamadı.
UPS konusuna gelince burada A, B ya da C firmasının bir diğerinden farkı yok. Hepsi aynı yoldan gitmek zorunda. PTT ile gelen gönderi için tabi farklı. Onlar da İstanbul'da gümrükleniyor fakat sıkıntı olunca bulunduğunuz şehre getirtip buradaki memurlar ile muhattap olabiliyorsunuz. Gene de 50 dereden su getiriyorlar . Mesela bizim hanım bez bebek yapıyor , bebek saçı getirtmiş Çin'den PTT ile memur beyi inandıramamış bebek satıcısı olmadığına . Diş hekimi kimliğini gösteriyor , diyor ki ya benim bebek satmaya ihtiyacım yok gene de yalancı muamelesine maruz kalıyor. Sonra da nefret etti bir daha da bir şey almam yurtdışından dedi , bebek yapmayı da bıraktı . Yani pek de gözünden anlayamıyorlar kimin ne olduğunu.

 

[Türker Akgün]

Denilecek hiçbirşey yok.
Asıl kabahat dayımın çocuğuna bunları yapabilme imkanı veren sistemsizlikte...

Bize denk gelmemelerini dilemekten başka yapılabilecek hiçbirşeyimizde yok.
Her işimiz şansa kalmış bizim

 

[Mehmet Kucuksari]

Valla ben okurken yorumdum ve sikildim, seni tahmin bile edemiyorum

Bu olay ne hallere geldiğimizin güzel bir ornegi. Eskiden İngiltere’den 24 saatte bundan daha büyük kutuları sorunsuz şekilde alabiliyorduk. Anlaşılan o ki o güzel günler çok geride kalmış

 

[Sumer Yamaner]

Dayıoğlu sağolsun. Huzur içinde uyumuştur muhtemelen. Türkiye'ye girecek para UPS'e kargo ücreti olarak kaptırıldığı için...

 

[Ali Yalçın]

Abi çok geçmiş olsun, valla okurken istemsizce küfür etmeye başladığımı farkettim.

Ne biliyim bu konuda tüm belgeleri toplayıp hakkımızı adelet karşısında arama şansımız yok mu? Sonuçta yasaklı bir ürün değil vergisini paşa, paşa ödeyip telim almamız lazım. Müfredat orta... Hem arkadaşın kutuyu hiç açmamış olması da kendi aleyhinde bir kanıt. Maddi ve manevi yaşananları bu şahsa ödemeyi çok isterdim.

 

[Sumer Yamaner]

Abi çok geçmiş olsun, valla okurken istemsizce küfür etmeye başladığımı farkettim.

Ne biliyim bu konuda tüm belgeleri toplayıp hakkımızı adelet karşısında arama şansımız yok mu? Sonuçta yasaklı bir ürün değil vergisini paşa, paşa ödeyip telim almamız lazım. Müfredat orta... Hem arkadaşın kutuyu hiç açmamış olması da kendi aleyhinde bir kanıt. Maddi ve manevi yaşananları bu şahsa ödemeyi çok isterdim.

Bence en ufak bir şansımız yok o yolla... Hukuk devleti olduğumuz içindir sanırsam!

 

[Ali Yalçın]

Bence en ufak bir şansımız yok o yolla... Hukuk devleti olduğumuz içindir sanırsam!

Kesinlikle haklısın ama ufak bir umutta olsa dahi bir avukatla görüşülmesinde fayda var, hatta kardeşim ben hiç para istemiyorum derim avukata, yeterki bu adam caza alsın davadan gelecek tüm para senindir gibi ?

 

[Hakan Ülgenalp]

Artık bu işleri bırakın , neyininize yetmiyor taştan tekerlek icat etmek dururken
Okurken az kalsın kriz geçirecektim , çifte standardın , standart haline geldiği bir ortamda , dürüst olmak en büyük cezayı hak eden bir davranış haline gelmiş oluyorsa , artık çabalamak nafile diye düşünüyorum
Söylenecek birşey kalmamış , buna zaten artık birşey söylenmez ki , sadece küfür edersin
Hadi bizden geçti de , bizim evlatlarımız nasıl ulaşacak muasır medeniyetlerin seviyesine , böyle mi , vallahi çıldıracağım artık ya

 

[Ömer Erkan]

2000'lerin başında (Allahın dahta parçası için) buna benzer bir macera ben de yaşamıştım. Hani şu Irakta başımıza çuval geçirildiği zamanda... O zamandan bu zamana hiç bir şey değişmemiş. Başladığımız yere geri döndük. Tek farkla, ben şansıma ertesi gün başka bir memurun insafıyla %20 gümrük ödeyip almıştım.

 

[Emre Kaman]

Ilker abi gecmis olsun. Ben de kurban bayrami oncesi ve sonrasinda benzer bir durumu Dhl ile yasadim. O zaman ben de anlatayim diye dusundum ama sinirimden agzimi bozmadan yazamayip vazgectim

Ben de suraya ozetleyim, hem icim ferahlasin, hem de memleketteki sistemsizlik ve keyfiyetin durumu bir kez daha anlasilsin.

Kurban bayrami oncesi Banggood’dan bir adet arf 7inch quad siparis ettim. Guzel de bir indirim kodu vardi, bende hadi bayramdan once elimde olsun diye “expedited” kargoyu sectim. Orada kargo firmasini secemiyorsunuz, hizli kargolardan birine veriliyor. Herneyse, tasima sigortasini ve gumruk sigortasini da sectim ki, gumruge girince surec hizli ilerlesin, bayramda maiden yapayim...

Paket bayramdan onceki hafta basinda ulkeye geldi. Gumruge girdi, cikmadi. Aradim. Sonrasinda belki 70-80 telefon gorusmesi izledi bunu aramayi haftalarca. Her seferinde farkli kisilere butun olayi tekrar anlatmam, sirasiyla hepsine once olayin isleyis sekline yabanci olmadigimi, evet ingilizce bildigimi, hayir terorist olmadigimi, evet hobi amacli aldigimi, hayir otopilotlu kamerali olmadigini, evet agirliginin 390g oldugunu, hayir takeoff weight bilgisinin bulunmadigini, evet takeoff weight ne demek bildigimi, hayir bunun dji ve turevi olmayip, tek bir pille degil, istedigim pille ucabildigini... anlatmam gerekti.

Olay donup dolasip Shgm’den yazi almam gerektigine variyordu. Kendilerine Shgm’nin bu sekilde bir yazi falan vermedigini, zaten adamlarin bundan biktiklari icin telefonlara cikmadiklarini, bunun icin resmi bir sistem oldugunu, oraya kayitli oldugumu ve isterlerse cihazi hemen kayit edebilecegimi anlatmaya calistim. Ilker abinin dayisinin diger cocugu bunlarin hicbirini dinlemedi. Ille yazi diye tutturunca, kendisine guzelce sovup (icimden), paketi geri gondermelerini kibarca rica ettim. Quadi alirken almis oldugum sigortalar da oldukca ise yaradi ve geri gonderim ucreti odemedigim gibi, parami da tam olarak geri alabildim. Ama gecen zaman, yasadigim sinir bozuklugu, telefonda harcadigim zaman da yanima kalmis oldu.

Diyecegim odur ki, kanunlarda ve yonetmeliklerde var olan bosluklar, kanun ve yonetmelikleri okumadan ve/veya okusa da anlayamayan, anlasa da ortak akil muhasebesinden yoksun, kendince biseyleri dogru kabul eden, yetkin olmayan burokratlar ile yasamaya calisiyoruz koca ulkede. Yaziktir...

 

[Rasim Öztürk]

O değil de 2014-2015 falan güzeldi. Habire birileri model, elektronik, ekipman değiştiriyordu, hemen her üniteyi deneme şansı bulmuştuk, kargolar iki üç günde ingiltereden normal ptt ile ülkemize giriyor, içini açan kurcalayan kendince yorumlar yapan memurlar olmuyordu.

Geçen zamanda dolar 2 liralardan 5-6 liralara çıktı, yönetmelikler çıktı, hepimiz ya terörist yada yalancı tüccarlar olduk. Hayırlısı olsun