Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları

Emre Kaman

Moderator
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
6,273
Tepkime puanı
12,103
Yaş
42
Konum
İzmir
İlgi Alanı
Heli
Arkadaşlar başlık biraz alengirli oldu ama öyle çok bişey yok konuda, çok da şe'yapmayın :D Bu konumuzda tam bir nitro cahili olan benim, sıfırdan başlayıp helikopteri uçurana kadar geçtiğim adımları özetlemeye çalışacağım. Konuyu yazmaktaki amacım şu; aynı ben gibi nitroya ilgisi olup da, gerek çevreden görüp duydukları olumsuzluklar olan, gerekse araştırmaya üşenen, zamanı olmayan, erteleyen arkadaşları biraz dürtüklemek ;D Bu konu için güzel planlarım vardı, ancak yazın çok yoğun geçmesi, uçuşa bile zaman bulamamam, modelin toplanmasının ve maiden'ın çok uzaması gibi sebeplerle, modeli hızlı hızlı toplamak ve bir an önce uçuşa hazır hale getirmek zorunda kaldım. Bu yüzden fotoğraf olarak pek bişey yok elimde. Konuyu yazdıkça fotoğraflarla, kaynak videolarla da zenginleştirmeye çalışacağım.

Baştan belirteyim, korkacak bir şey yok. İsteyince oluyormuş ;D Benim çevremde referans olarak aldığım, nitro ile izlediğim, Türker ve Arda gibi nitro işini bilen arkadaşlarım bir gün bile sahadan nitro modellerini çalıştıramadan dönmediler, en ufak problem bile yaşamadılar. Dolayısıyla nitro çok uğraşlı, çok pis, çok zor gibi hurafelere itibar etmeyiniz :) Nitro hakkında hiç bilgim olmadan bu işe girdim, heves ettim, sabır ettim, araştırdım, sordum, okudum, izledim, sonuçta bir şekilde aleti uçurmayı başardım. Hem de farklı yer ve zamanlarda, yani tesadüf değil :D Bu arada sırası gelmişken bugün bu modelin uçar hale gelmesinde emeği ve desteği olan, Türker, Doğukan, Arda, Mustafa ve İsmail'e çok teşekkür ederim :)

İlk defa nitro işine girecekler için olmazsa olmazlar -heliden bile önce- bence şunlar:

1. Heves
2. Sabır
3. Nitro işini iyi bilen en az bir arkadaş

Bu arkadaş illa yanınızdan, yörenizden olmak zorunda değil, forumumuzda nitroyu bilen ve desteğini esirgemeyen bir sürü arkadaşımız var. Benim de burada kimsem yoktu (Eskişehir'de). Heves ve sabır zaten heli uçurmanın ilk iki şartı :)

Bize ne lazım?

1- Tabi ki bir nitro helikopter :)
2- Motor ve ekzoz
3- Servo, ünite, mümkünse telemetrili bir alıcı-kumanda sistemi
4- Buji, buji ısıtıcı, governor, governor sensörü, starter, pompa
5- Yakıt
6- Hortumlar, filtreler, depo içi ağırlığı (clunk), bidon kapağı vs diğer yan malzemeler

1- Hangi helikopter?

Helikopter modeli için gidip şunu alın demek tabi ki anlamsız, gönlünüz neyi istiyorsa onu alınız :) Sadece, bana da tavsiye edilen ve benim de nacizane tavsiye edeceğim, 700 sınıfı bir model olacaktır. Sebeplerine gelirsek, öncelikle helikopterin büyük ve oturaklı olması birçok açıdan kolaylık sağlayacaktır. Gerek toplarken, gerek ayarlarken daha küçük, daha minik, daha ince şeylerle uğraşmak yerine, ele gelen, kemikli bir yapıyla uğraşmak bana daha kolay geliyor. İkinci olarak, sesi. Ses nitroda çok önemli bir etken. Hem motorun ayarlanması sırasında sesi dinlemek ve anlayabilmek çok önemli, hem de nitro uçuşun en güzel yanlarından biri. Mesela 600 sınıfı 55'lik bir motorun sesi bile bana çok tiz ve tatsız geliyor. Tabi ki 700 sınıfı gerek toplama, gerekse yakıt maliyetini artıracaktır, ancak amacımız ekonomi yapmaksa zaten nitroyla ne işimiz var?

2- Hangi motor, hangi ekzoz?

Burada da durum helikopter seçimi gibi aslında. Alınabilecek iki marka var, OS ve YS. Arkadaşlar nitro maceramda en uzun mesaiyi bu iki marka arasında araştırma yaparak geçirdim. Kesinlikle biri birinden üstündür diye bir şey söyleyemeyiz. Klasik, kumanda markaları gibi, kayış mı tork tüp mü gibi, yumurta mı tavuk mu gibi kavga edebiliriz, ancak bir sonuca varamayız. :) OS'un YS'den, YS'nin OS'dan ne eksiği var, ne fazlası. Varsa bile kağıt üzerinde bir şey göremiyoruz, çünkü teknik detayları pek paylaşmayı sevmiyorlar. Varsa bile, bu konu bizi aşıyor, çünkü hiç birimiz master class seviyesinde değiliz. Zaten iş elektrikte olduğu gibi değil, aynı motorun günden güne bile performansı değişebilir, dolayısıyla çok takılmamak lazım. Hangisi hoşunuza gidiyorsa, hangisi o anda daha ucuzsa yada stoktaysa alın gitsin :) Ben YS aldım, çünkü o zaman iki motor da kolay ulaşılabilir sitelerde yoktu, iki motor da Boononline'da vardı, Boon ile görüştüm, hangisini dersen onu alıcam dedim, YS gönderdi :) Aşağıdaki resimde sırasıyla OS 105HZ-R, YS 96SRX Tareq ve YS 120SR motorları görülmektedir.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Ekzoz da çok önemli, hem performans, hem de motorun sağlıklı çalışması açısından. Motoru alırken ekzozla combo şekilde almak ise en mantıklısı. Fiyat daha uyguna geliyor, motor ve ekzoz birbirine tam uyumlu oluyor.

Motor alırken dikkat etmemiz gereken en önemli nokta ise pompalı bir motor almak. Pompalıdan kasıt, motor depoya hava pompalayarak depoda bir basınç oluşturuyor ve yakıtı motora gitmeye zorluyor. Üzerindeki regülatör sayesinde de istediği kadar yakıtı istediği zaman alıyor. Motorunuza yapabileceğiniz en kötü şey onu yakıtsız bırakmaktır, dolayısıyla pompalı motor her açıdan işinizi kolaylaştıracaktır. Olmazsa olmaz değil, ama olursa iyi olur. Ekzozdan besleme veya bladder gibi yöntemler de var pompasız motorlar için, ama dediğim gibi, pompa işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Yukarıdaki resimde OS 105HZ (pompasız) ve OS 105HZ-R (pompalı) motorlar görülüyor. İşaretlediğim kısımda HZ-R motorun regülatörü görülmektedir.

Motor açısından son kısım ise bu arkadaşların sayısal kısımları. 700 sınıfı için konuşuyorum, 90,91,96,105,120 gibi sayılar çıkacak karşınıza. YS120'yi şimdilik bir kenara bırakıyorum, diğerleri arasındaki durum şöyle; OS'un en yeni motoru 105HZ-R, YS'nin en yeni motoru ise 96SRX Tareq. Bu motorlar bu iki firmanın da son dönemlerde çıkardıkları, özendikleri, çalıştıkları motorlar. Bunların arasında 96 ve 105 olarak sayısal rakam farkı olsa bile, bunu bizim gibi kullanıcıların pratikte fark etmesi mümkün değil. Üstelik olay sadece silindir hacminde bitmiyor, kompresyon, parçalar arası toleranslar ve en önemlisi ise ayar. Yani bir günü bir gününü tutmayan hava şartları altında, hava yoğunluğu, nem oranı, oksijen oranı, hava sıcaklığı ve daha milyon tane değişken göz önüne alındığında, bu motorları elektrik motorları gibi son gücüne kadar kullanma durumu söz konusu değil, öyle bir ayar tutturmak söz konusu değil. Kaldı ki, elektrik motorlarımızı da ne kadar sonuna kadar kullanabildiğimiz de tartışılır :) Ayrıca, 90-91 olarak geçen bir önceki nesil motorlar bile helileri yerden yere vurmaya yetecek gücü üretebilirken, dediğim gibi, hangisi stoktaysa, hangisi ucuzsa, canınız hangisini istiyorsa onu alın geçin, rakamlara takılmayın. Hatta uygun fiyata denk gelebilecek olsa 91 de alabilirdim ben, hiç de düşünmezdim. Sadece, motorun pompalı olması ve sıfır olması bu konuda benim kriterim. Sıfır olsun isterim, çünkü rodaj aşaması motorun ömrünü ve ömrü boyunca performansını etkileyen en önemli aşama. Bunu yanlış da olsa, doğru da olsa kendim yapmak isterim.

YS120 parantezini de açayım. Yaptığım araştırmalara göre, bu motor diğerlerinden bariz daha güçlü, daha performanslı. Tabi uygun ayar ve uygun yakıt ile. Bana göre, YS120 biraz fantazi tarafında kalıyor, dolayısıyla ben tercih etmedim.

3- Elektronikler

Arkadaşlar elektronik kısmında elektrikli heliden farklı olarak 4 değil, 5 servo kullanıyoruz. 5. servo throttle servosu, yani gaz servosu. İyi haber, esc masrafı yok! :D Ama merak etmeyin zaten motor-ekzoz fiyatı motor-esc fiyatına denk geliyor :eek:f: Bu 5. servoda aradığımız özellikler kuyruk servosu gibi olması, ama çok da pahalı bir kuyruk servosu olmasına gerek yok. Kuyruktaki kadar hızlı yada torklu olmasına ihtiyacımız yok. Tercih size kalmış, ben takımı bozmadım ve aynı markadan, aynı tip servoyla devam ettim. Aslında cyclic servoları da gayet iyi iş görüyor :) Hatta bazı modellerde mini veya mikro servo takmak için aparatlar bile varmış. Ancak gaz servosu deyip geçmemek lazım, o da en az diğerleri kadar önemli. Özen göstermemiz gereken bir nokta, gaz servosu olarak normal 1520 us bir servo kullanmak, yani bazı kuyruk servolarında olan 760 us olayı bizi bozar. Şimdiye kadar kullandığım hiçbir ünitede gaz servosu için böyle bir seçenek görmedim. Yine servoları seçerken HV mi, yoksa normal servo mu kullanacağız onun seçimini yapmamız gerekiyor. Bunu düşünürken daha sonra değineceğimiz buji ısıtıcısının da belirlediğimiz voltajı desteklemesi gerektiğini unutmayalım.

Ünite olarak benim tavsiyem, en iyi bildiğiniz, en rahat olduğunuz üniteyi kullanmak. En iyi ünite en iyi bildiğiniz ünitedir gibi bir geyik olsun diye söylemiyorum, ama rahat olduğunuz elektrik dünyasından çıkıp, nitro dünyasına girdiğinizde, bir de ünite ile boğuşmak istemezsiniz. Temel olarak bildiğiniz bazı şeyler değişecek, banklarınız, idle-up ve hold kullanımınız, curve kullanımlarınız değişecek. Dolayısıyla ünite önemli. Elinizi güçlendirecek bir diğer durum da ünitenin governorlu olması olacaktır. Harici bir governordansa, ünite governoru kullanmak daha cazip geliyor bana. Ünite ile ilgili olarak son tavsiyem ise titreşim ile sıkıntısı olmayan bir ünite kullanmanız olacaktır, zira nitro heliler doğaları gereği elektriklilerden daha fazla titreşim üretirler.

Kumanda ile ilgili en önemli nokta, kullanımına hakim olduğunuz bir kumanda olması. Yukarda bahsettiğim gibi, normal, idle, hold gibi kavramlarınız değişecek, curve'lerle daha haşır neşir olacaksınız, throttle cut gibi bir kavram girecek hayatınıza, bu açıdan rahat olduğunuz bir kumanda önemli.

Olmazsa olmaz değil, ancak olursa iyi olur bir özellik de telemetri. Motorunuzun en büyük iki düşmanı yüksek sıcaklık ve aşırı devirdir. Bu iki faktörü sürekli kontrol altında tutmayı kolaylaştıran ise telemetridir. Ben şu anda sıcaklık sensörü kullanıyorum, rpm sensörüm ise yok, yani telemetri için yok. Governor için var bir sensörüm, onu da kumandayla haberleştiremiyorum. Fazladan dolarcıklarım olunca, alıcam bir Futaba rpm sensörü :)

4- Elektriklide olmayan ciciler :)

Artık iyice ayrışmaya başlıyoruz elektrik işinden. :)

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Buji, silindirimizin tepesinde bulunan, içeri giren yakıt ve hava karışımının patlamasını sağlayacak olan ısıyı oluşturan arkadaştır. Başlangıçta bujiyi biz dışardan elektrik vererek ısıtırız, sağlıklı çalışan bir motorda da bir önceki patlamanın ısısıyla ısınan bujiden bir sonraki patlamayı ateşlemesini bekleriz. Buji zamanla değişmesi gereken bir elemandır arkadaşlar ve motorun üzerinde gelmez, haricen alınması gerekir. Alırken 4-5 tane alıp, bir-iki tane yedeği de her zaman yanınızda bulundurmanızda fayda var. Değişik markalar ve bunların kendi içinde değişen numaralarla andıkları buji tipleri vardır. En yaygını OS ve Enya'dır. Bu numaralar bujinin çalışma sıcaklığına göre değişir ve kullandığımız yakıt ve heliyi uçurduğumuz genel hava sıcaklığına göre seçilir. Genel olarak kullanılan ve en rahat bulunan OS'un 8 numarasıdır, Sibiryada veya Arizona çölünde değilseniz işinizi görecektir :) Aşağıdaki resimde OS marka bujilerin sıcaklık kartını göreceksiniz. Burada belirtilen bujinin çalışma sıcaklığıdır. Türkiye genelinde 8 numara buji kullanımı uygundur. Eğer Erzurum-Kars gibi genellikle daha soğuk bölgelerdeyseniz 7 numarayı da deneyebilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Buji ısıtıcısını unutmuşum, araya ekliyorum :) Yukarda kısaca bahsettiğim gibi, motoru çalıştırmak için bujiyi önce bizim ısıtmamız gerekiyor. Bunun için yapılacak şey belli oranda elektrik akımını bujiden geçirmek. Bunu yapmamızı sağlayan ekipmanımız da buji ısıtıcısı (glow igniter). Temel olarak iki tipi var. Birinci tipte tornavida benzeri ısıtıcımızı bujiye takıp enerjiyi bir süre veriyoruz ve motoru çalıştırdıktan sonra çıkarıp çantamıza koyuyoruz. Bunun harici pil ile kullanılanları olduğu gibi, pili kendi üzerinde olan tipleri de var. Bkz:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Diğer tipimiz ise modelin üzerine takılı olarak bıraktığımız, enerjisini alıcı bataryasından alan ve bir elektronik devre ile kontrol edilen onboard tip. Şunlar da örnekler:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Eğer modelimizi LV servolar ve arada bir bec ile kullanacaksak Align regülatör mantıklı bir seçenek oluyor, zira hem bec, hem glow işini bir kalemde aradan çıkarmış oluyoruz. HV servo kullanacaksak, diğer ikisi daha mantıklı, Gryphon olanı pahalısı :) Unutmadan Sümer abimizin el emeği göz nuru olarak ürettiği ateşleyiciler de kullanılabilir, link:



Ben ortadaki ateşleyiciyi tercih ettim. Hem fiyatı ucuzdu, hem de kumanda üzerinden kontrol imkanı veriyor olması beni cezbetti.

Governor ve governor sensörü yabancı olduğumuz konular değil. Elektrikli helikopterlerimizde genellikle esc'lerimizin dahili governorunu kullanıyoruz, yada benim gibi bazıları ünite governoru kullanmayı da tercih edebiliyor. Ünite governoru kullananlar eğer esc'lerinin rpm verisini veren bir çıkışı varsa, bu çıkışı üniteye bağlıyor, veya motor-esc arasına bir sensör ekleyerek bir şekilde ünitenin rpm verisine ulaşmasını sağlıyor.

Nitrodaki durum da benzer şekilde çalışıyor. Ya harici bir governor kullanacağız, yada ünitemizin dahili governorunu. Aşağıdaki resimde harici governorlara birkaç örnek bulabilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bana göre harici governora ekstradan para vermek ve helikoptere bir parça daha eklemek bugünün ünite teknolojisinde mantıklı gelmiyor, bu yüzden ben ünite governorunu kullanıyorum. Her iki durumda da rpm verisini bir şekilde üniteye veya governora ulaştırmamız gerekiyor, bunun için de bir sensör kullanmamız gerekiyor. Esasen optik ve manyetik olarak iki seçeneğimiz var. Motorun arka kapağına takılabilen üçüncü bir seçenek daha var, ancak bana yeterince sağlıklı çalışmadığı söylendiği için onu baştan elemiştim. En sağlıklı çalıştığına inandığım ve hemen herkesin de kullandığı tip manyetik sensördür. Resimden bir fikir edinebilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Buradaki mantık şöyle işliyor; helikopterimizin debriyaj çanına (Clutch Bell) sensörümüzün markasına/tipine göre manyetikleri aynı yönde veya ters yönde yerleştiriyoruz. Çan döndükçe manyetiklerin tam altından geçeceği şekilde sensörümüzü helikopterimizin frame'ine bağlıyoruz ve bu şekilde sensör manyetik alandaki değişimleri algılayarak governora bir sinyal gitmesini sağlıyor. Governor bu sinyalden çanın ve dolayısıyla kafanın kaç devirle döndüğünü anlıyor. Resimlerde yerleşim örneklerini görebilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Pompa, yakıtımızı helikopterimizin deposuna doldurmamızı sağlar. Elle çevrilen ve pilli olarak iki tipi vardır, ben pilli olanı tercih ettim, daha kolay oluyor. Ancak elle çevrilenler daha uzun süre kullanılabiliyormuş. Tercihinize kalmış bir şey, ikisi de iş görüyor.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Starter, adından da anlaşılacağı üzere motorumuza ilk hareketi, ilk startı vermemizi sağlıyor. Temelde motoru çevirmeye yetecek kadar gücü olan bir elektrik motorudur starter. Yani uygun bir uçla bir akülü matkap da iş görecektir. Ancak hem daha derli toplu olması, hem de helikopter modelciliği disiplinine saygıdan dolayı mutlaka demirbaş olarak bir starter almanızı tavsiye ediyorum. Starter'ların tork ve devirleri bu işte kullanılmak üzere tasarlanmıştır, matkap kullanmak uzun vadede başınıza iş açabilir :) Aşağıda starter için iki örnek tip göreceksiniz. Ben Align marka olanını tercih ettim. Pilinin kendi üzerinde bulunması, derli toplu ve şık bir kutusu olması tercih sebeplerimdir. Not: Starterları uçlarını değiştirerek hem heli, hem uçak için kullanabilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


5- Yakıt

Her ne kadar nitro desek de, esasen yaktığımız yakıtın büyük kısmını alkol oluşturuyor arkadaşlar. Kullandığımız yakıtlar büyük oranda metanol, bir miktar sentetik yağ ve bir miktar nitrometandan oluşuyor. Yağ oranı genellikle %18-%22 arasında, nitrometan oranı da %5-%30 arasında değişiyor. Sümer abimizin kendi yakıtımızı yapalım konularından da takip ettiğimiz gibi, kendi yakıtımızı yapabilmemiz mümkün. Ben bu kısma çok girmeden yakıt ve motor ilişkisi üzerinde duracağım.

Araştırmalarım ve aldığım tavsiyelerin ortak noktası hep aynı yakıtı kullanmak yönünde oldu. Yani bir bidon şundan, o bitince bundan gibi sıklıkla yakıt değiştirmenin motorun ömrü ve performansı açısından iyi olmadığını öğrendim. Yani iki farklı marka, ikisi de aynı oranda nitro içerse dahi, karışımları farklı olabiliyor ve bu motorumuzun ayarlarını, sıcaklığını, performansını etkileyebiliyor. Buna göre, Türkiye'de en rahat bulabildiğim yakıt olarak benim tercihim Rapicon %20 nitrolu yakıt oldu. En iyisi budur, en kolayı budur demiyorum, ben rahat ulaşabildim ve bundan sonra da rahat ulaşabileceğime inandım, tek sebebi budur.

Peki nedir bu nitro oranı, ne işe yarar? Kısaca nitrometan alkolün yanıcılığını arttırmak için kullanılır diyebiliriz sanırım, zira nitrosuz veya çok düşük nitrolu yakıt da kullanılan uygulamalar var. Nitro, motorun daha yüksek güç üretmesini sağlar. Öyleyse neden en yüksek nitrolu yakıtı kullanmıyoruz diyebilirsiniz, bu tamamen güç ihtiyacı, ulaşılabilirlik ve maliyetle ilgili bir tercihtir, kişinin kendi tercihidir. Benim daha önceden bir nitro tecrübem olmadığı, dolayısıyla karşılaştırma yapabileceğim bir referansım bulunmadığı için, kolay ulaşılmasını ve fiyatı da göz önünde bulundurarak, ortalama olan %20 nitrolu yakıtta karar kıldım.

Motorumuzda kullanacağımız yakıtın nitro oranına göre motorda bir değişiklik yapmamız gerekiyormuş. Shimming denilen, araya pul atmak olarak Türkçe'leştirebileceğimiz bu uygulama ile motorun kompresyon oranını bir miktar düşürüyor veya artırıyormuşuz. Yüksek oranlı nitro kullanılacaksa kompresyonu azaltıyor, düşük oranlı nitro kullanılacaksa artırıyormuşuz. Miş mış, çünkü bu uygulama hakkında en ufak bir bilgim yok :) Ben motoru %20 ile kullanıyorum, zaten motor da %20-%25 yakıta uygun olarak geliyor, dolayısıyla benim için uğraşması ve öğrenmesi gereksiz bir uygulama, yani kısaca bu kısmı çalışmadım hocamlar :D

6- Hortumlar, filtreler ve diğer malzemeler

Az kaldı, sabredin :) Yukardakilerin hepsini tamamladıktan sonra bu alt başlıktaki malzemeler pek öyle para tutan ürünler değil, devede kulak ;D

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Üst sırada gördüğünüz hortumlardan kıvrılmış olanı pompaya takmak için, dolumda ve taşımada kolaylık sağlıyor. Diğer ikisinin şeffaftan pembeye çeşit çeşit rengi var, istediğiniz gibi renklendirebilirsiniz modelinizi. Dikkat edilecek husus kullanacağımız hortumların kaliteli silikondan ve yumuşak olması. Benzinli motorlar için kullanılan hortumlar daha sert oluyor, dez avantajı yok, kullanım zorluğu oluyor.

Orta sırada solda gördüğümüz Lynx'in MOAS olarak adlandırdığı depo içi ağırlığı, kısaca clunk. Clunk'ın asli görevi deponun içerisinde kalan hortuma ağırlık olması ve helikopterin konumu değiştikçe, diyelim invert pozisyona da geçse, hortumun ucunun sürekli yakıtın içerisinde kalması. Normalde bu sadece delikli bir metal ağırlık olur. Ancak moas, fuelmagnet vs gibi ürünlerin de kullanımı oldukça yaygın. Bu arkadaşlar sünger veya keçe gibi materyallerle sarılmış ağırlıklardır ve ağırlık olmanın yanı sıra iki şeye daha yararlar. Birincisi yakıtta oluşabilecek baloncukları süzerler, ikinci olarak da kendi içlerine bir miktar yakıt emerler ve kısa bir süre de olsa yakıtın dışında kalma durumu söz konusu olsa bile motora yakıt gitmesini sağlarlar.

İkinci sıra ortadaki resimde görülen arkadaş header tank'dır. Yedek depo olarak da bilinir, ancak bu arkadaşın yedek olmak gibi bir durumu yok :) Asıl amacı, depoda oluşabilecek baloncukları tutmak ve motora göndermemektir. Tabi bir yere kadar...

İkinci sıra sağdaki resimde üç yollu bir yakıt filtresi görüyoruz. Bu en çok kullanılan ve gayet ucuz olan Align filtredir. Asıl görevi motora temiz yakıt gitmesini sağlamaktır, yakıtı filtreler. Üç yollu olması ise bize depoyu doldururken kolaylık sağlar.

Alttaki sıra ister alın, ister almayın parçalardır. Soldaki yakıt bidonu kapağıdır. Depomuzu fullemek için bidon kapağını açıp yakıtı bolca havaya maruz bırakmak yerine, bu kapak üzerindeki uçları kullanırız. Kullanımı da oldukça pratikleştiriyor. Dikkat edilmesi gereken nokta, kapağın bidona tam olarak uygun olmasıdır. Tam oturmalı, hava sızdırmamalıdır. Ayrıca kalitesiz kapaklarda dolum uçlarının da hava kaçırdığını belirtenler olmuştur. Ben Rjx marka kapağı kullanıyorum.

Son elementimiz, tahta! :D Alt sırada sağdaki arkadaş ekzoz tıpasıdır. Ekzozun ucuna takılır, bir artısı var mı bilmiyorum, ama eksisi yok ve biraz da havalı bir şey ;D

Aşağıdaki resimde yakıt bağlantıları yapılmış, pompalı motorlu bir helikopterin, NX7'nin genel görünümünü bulabilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Helikopteri toplarken nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle helikopterimizi toplarken, elektriklilerden daha fazla titreşime maruz kalacağını göz ardı etmememiz gerek. Yani, fazla aşırıya da kaçmamak kaydıyla, loctite kullanımımıza özen göstermeliyiz. Metale giren her vidaya usulüne uygun olarak loctite sürmeliyiz ve sıklıkla bütün vidaların sıkılık kontrolünü yapmalıyız. Egzoz bağlantımız motordan motora değişiklik gösterebilir, bazı motorlarda kilitli somun kullanılırken, bazılarında kilitli pul olabilir. Mesela YS motorda kilitli pul kullanılmış. Bu bağlantı yüksek ısı altında kaldığı için loctite burada işe yaramıyor. Ben her uçuş günü ekzoz vidalarını kontrol etmeyi bir alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum.

Motor-ekzoz bağlantısında dikkat edilecek bir başka nokta da bu kısmın sızdırmazlığı. İki zamanlı motorlarda bu kısımdan mutlaka yağ geçişi olacaktır ve yalıtılması gerekir. metal metale temasta sızdırmazlık sağlamak çok zordur. Motor-ekzoz arasında kullanılabilecek malzemelerden biri sanayide bulabileceğiniz klingirit contadır. Bu conta yüksek ısıya dayanıklı özelliktedir ve ucuzdur. Motorunuza uygun şekilde kesip kullanabilirsiniz. Bir diğer alternatif yüksek sıcaklığa dayanıklı bir epoksi macun kullanmak olabilir. Bunu kendim denemedim, araştırma yaparken öğrendim, bu yüzden bir öneri sunamıyorum. Modelin temiz kalması açısından bu bağlantıyı güzelce yalıtmanızı kuvvetle tavsiye ederim.

Modeli topladıktan sonra, elektronik yerleşimi yaparken aklımızda olması gereken noktalardan biri nitro modelin öyle yada böyle yağ ile ilişkide bulunacağıdır. Modelin en temiz kısmı üst ön tarafı olacaktır. Arka kısım ekzozdan, ön-alt taraf ise buji değişimleri, hortum tak-çıkar gibi durumlardan yağlanacaktır. Bu kısımlarda zorunlu olmadıkça elektronik bulundurmamak hem temizlikte işimizi kolaylaştıracak, hem de elektroniklerimizi koruyacaktır.

Modelin temizliği düşünülenin aksine oldukça kolay arkadaşlar. Özellikle toplarken temizlik yapacağınız aklınızın bir köşesinde olmuşsa, çok kolay. Balata spreyini dikkatli ve bolca kullanarak ve üzerinden mikro fiber bezle hafifçe geçerek modeli her zaman ilk günkü gibi tutabilirsiniz. Balata spreyini hareketli parçalarda, yağlı kalması gereken yerlerde kullanmayın yeter :)


Konumuzun ilk kısmı böylece tamamlanmış oluyor. Eksik veya yanlış olan/olabilecek noktaları sizlerin de desteği ile tamamlayıp, güzel bir kaynak konu oluşturabileceğimizi düşünüyorum. İlerleyen mesajlarla sırasıyla rodaj ve iğne ayarı ile ilgili yazılarımız olacak.

Bol dumanlı uçuşlar :) :halay: :yuppi: :hoppa: :RCKolik:
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Evet arkadaşlar, bir çok elementi tanıdık, bir çok elementi gördük. Şimdi geldik en civcivli bölüme. Aşağıdaki videoyu 2:39'dan itibaren birkaç saniye izleyelim. :D

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Motorumuzun ilk starttan itibaren ne kadar ömrünün olacağı ve ömrü boyunca nasıl bir performans vereceği rodaj işleminin ne kadar sağlıklı yapıldığına bağlıdır. Rodaj işlemi kısaca motorun hareketli parçalarının birbirlerine sürtünüp aşınarak uyumlu hale gelmesi, motorun ilk defa yakıtla ve sıcaklıkla tanışması demektir. Bu işlem boyunca motorun yağsız kalmaması, kesinlikle yüksek sıcaklıklara çıkmaması ve kesinlikle yüksek devirlere ulaşmaması gerekir. Aynı zamanda motora çok fazla yük de binmemesi gerekir.

Rodaj işlemine başlarken öncelikle motorumuzun genel olarak nasıl çalıştığını bir anlayalım, zaten yukarda da bir giriş yapmıştık. Yakıt-hava karışımı silindire girer, buji bu karışımı arteşler, oluşan patlamadan ortaya çıkan enerjinin küçük bir kısmı hareket enerjisine dönüşür, büyük kısmı ise ısıya dönüşür ve kullanılmaz. Üstelik bu ısıyı motordan uzaklaştırmak gerekir. Motorlarımızın yağlanması ve soğutmasının büyük kısmından her derde deva olan nitro yakıtımız sorumludur :) Yukarda, yakıt içeriğinden bahsederken belirttiğim gibi yakıt kabaca 1/5 yağdan, 3/5 alkolden oluşur. Yakıtın içeriğindeki bu yağ bir yandan motorun hareketli parçalarını yağlarken, alkol de hem yanar, hem de yüksek orandaki uçuculuğu sayesinde çok iyi bir soğutucudur. Buradan yola çıkarak, yakıtın belli bir yüzdesi hiç yanmadan ekzozdan atılır, yada atılmalıdır diyebiliriz. Zaten zengin ayar sevmemizin nedeni de budur. Motoru serin ve yağlı tutar. Aynı zamanda yazarken fark ettim, müptelalarının "nitro kokusu da nitro kokusu" demelerinin sebebi de buymuş :D Tabi motorların üzerine takılan fan da soğutmada yardımcıdır, ancak benim anladığıma göre, işin çoğunluğunu yakıt halleder. Aksi durumda motorları istediğimiz kadar fakir çalıştırabilirdik ve yanmazlardı değil mi?

Rodaj işleminde hem parçalar birbirine sürtünerek aşınacak, hem motor fazla ısınmayacak demiştik. Bunu sağlayabilmek adına motoru olabildiğince zengin çalıştırmak isteriz. Ayar ile ilgili videolar bulabilsem de, rodaj ile ilgili pek bir kaynak bulamadım arkadaşlar. Yazının ilerleyen kısmında önemli bir video paylaşacağım, ancak öncelikle konuyu biraz daha kıvama getirelim, yeni başlayan birinin de taşları biraz daha yerine oturtmasına imkan verelim.

Motorumuzun temel çalışma prensibini biliyoruz, ancak yakıt-hava karışımı diyoruz. Yakıt regülatörden geliyor, ama hava nerden geliyor? Dördüncü elementimiz olan hava karbüratörden geliyor arkadaşlar. Aşağıda paylaşacağım resimde yukarı doğru bakan huni tipli kısım karbüratörün hava girişi, iğnelerin olduğu kısım da karbüratördür. Resimde görülmeyen arka tarafta da motor devrini belirlememize yarayan mandal vardır, servoyu oraya bağlıyoruz. Resimde işaretli iğneler bu meşhur yakıt-hava karışımından sorumlu arkadaşlardır. Motorun zengin ve fakir çalışmasının sorumlusu da bu arkadaşlardır. Bu noktada biraz kullandığımız kavramları açalım, aynı zamanda yanlış bilinen bazı kavramlara da değinelim. Buradan da bir "nitro efsaneleri" konusu çıkar, hayırlısı bakalım :D

- Zengin: Yakıt-hava karışımında yakıtın daha yüksek oranda bulunması. İyi.
- Fakir: Yakıt-hava karışımında yakıtın daha düşük oranda bulunması. Kötü

Not: Zengin/fakir oranının açıklaması için bir sonraki mesajımız olan iğne ayarı kısmında daha detaya gireceğiz, ancak kısaca bahsetmek gerek. Zengin ayarda yakıtın daha fazla oranda yanmadan atılması söz konusu olduğu için üretilen güç daha düşüktür. Belli bir orana kadar, karışım fakirleştikçe üretilen güç artar, ancak buna bağlı olarak ortaya çıkan sıcaklık da artar. İğne ayarında ulaşılmaya çalışılan optimum nokta, yeterince güç, yeterince serin motor noktasıdır. Detayı bir sonraki konuda...

- Küçük iğneyi fabrikada ayarlarlar, dokunma: YANLIŞ Fabrikada hiçbir şeyi ayarlamazlar. Burada kullanılan küçük iğne tabiri hover iğnesidir ve OS'un aksine YS'de bu iğne büyük iğnedir :) Üstelik motora takılı bile gelmez, yanında gelir...

- Rölanti iğnesi fabrikadan başka yerde ayarlanmaz, dokunulmaz, günahtır: YANLIŞ Rölanti iğnesini de ayarlamak gerekir. Nitroya yöneltilen en büyük eleştirilerden biri olan "sahaya gelir, çalışmadan geri döner" eleştirisinin en önemli sorumlusu bu inanıştır. Aşırı zengin rölanti iğnesi ile motor boğulur, boğuldukça trimle gaz açılır, daha da fazla boğulur. İlk gün benim de düştüğüm bir hatadır :embarras:

- Büyük iğne iki tur (üç tur, beş tur) açılır, tamamdır: YANLIŞ Onun adı büyük iğne olmadığı gibi, her üç iğne de zaman zaman, ortam koşullarına göre ayarlanır. Tabi bu ayarlama önceki ayara göre 1-2 tık fark eder, öyle büyük ayarlamalar değil.

- Tık: 1 tık, 3 tık, 5 tık dediğimiz şey iğnelerin üzerindeki tırtıklara temas eden metal parçaların iğne dönerken oluşturduğu "tık" hissidir. Hassas ve eşit ayarlama yapmamızı sağlar.

- Rölanti iğnesi: Düşük iğne de denebilir. Motorun düşük devirde çalışması sırasında aktif olan iğnedir.

- Hover iğnesi: Orta iğne de denebilir. Motorun yarım gaz civarında çalışması sırasında aktif olan iğnedir.

- Yüksek devir iğnesi: Yüksek iğne de denebilir. Motorun tam gaz civarında çalışması sırasında aktif olan iğnedir.

- İğneyi açmak: İğneyi saat yönünün tersine çevirmek. Yakıt oranını artırır, zenginleştirir.

- İğneyi kısmak: İğneyi saat yönünde çevirmek. Yakıt oranını azaltır, fakirleştirir.

Her üç iğne de birbirini etkiler, ancak asıl etkileri belirtilen devir oranlarında görülür. Yine de, aşırı zengin bir orta iğne hem rölantiyi, hem yüksek iğneyi etkiler, vesaire vesaire...

Aşağıdaki resimde iğnelerin konumlarını işaretledim. Üstteki motor YS 96SRX Tareq, alttaki motor ise OS 105HZ-R'dir. Motorlar heli üzerinde monte edildiği şekilde görülsün diye resimleri çevirdim.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Rölanti işlemine başlarken ilk yapmamız gereken kontrol depoyu doldurup, motoru starter ile kısa süre çevirmektir. Bunu yaptıktan sonra yakıt hattımızda bir sızıntı olup olmadığını ve deponun basınçlanıp basınçlanmadığını kontrol ederiz. Daha sonra her üç iğnemizi de motorumuzun manuelinde belirtilen rodaj değerlerine göre ayarlarız. Okuduğum kaynaklarda bir çok kişinin bu değerlerin yanlış olduğunu iddia etmelerine karşın, gerek izlediğim pro videolarında, gerekse kendi tecrübeme göre, manueldeki değerler doğru arkadaşlar. Hem OS, hem de YS. Bundan da sonra, bujiyi kızdırıyoruz, bismillah diyerek, veriyoruz starteri motorun gözüne. 1,2,3,5,8 derken çalıştı çalıştı... Çalışmadı, o noktada yanımızdaki ve/veya telefonun ucundaki nitro bilir arkadaşımızın başını ağrıtmaya başlayabiliriz :D Ama çalışacaktır, eninde sonunda çalışır. :)

Rodaj ile ilgili olarak Alvin ile face üzerinden görüşmüştüm, orada yazdıklarını da özetleyim. Rodaj aşamasında özellikle YS motorların mümkün olan en zengin ayarda çalışması gerektiğini söyledi. O kadar zengin ayarla ki, zor devir alsın, kendini yerden zor kaldırsın dedi. Zaten birkaç depo sonra sen birşey değiştirmeden motorun kendiliğinden güçlendiğini hissedeceksin dedi ve öyle de oldu. Bu da rodaj işleminin bitme aşamasında olduğuna ve yavaş yavaş fakirleştirilebileceğine işarettir dedi. En önemli ikinci uyarısı da rodaj boyunca hover, ama sadece hover yapmak, motoru hiç zorlamamak oldu.

Rodajın ne zaman biteceği ise kesinliği olan bir şey değil. İki depo diyen de var, bir galon diyen de. Bir galon ortalama 6 depodur diyebiliriz. Bunun zamanını motorunuzun tepkilerinden anlayabilirsiniz. İlk tecrübem olsa da ben bile anladım :) Benim rodaj işlemim şu şekilde oldu. Aşırı zengin ayarda 4 depo yaktım ve artık işin bu kısmının yavaştan bitmesi gerektiğine karar verdim. Zaten genel olarak motoru zengin tarafta kalarak kullanacağım ve heliyi fazla zorlamayacağım için, esasında hep rodajdaymışım gibi olacak, o yüzden rahatım. Rodaja başlarken, ilk depo için -gerekli olmasa da- palleri sökmek isteyebilirsiniz arkadaşlar. İğnelere daha rahat ulaşmak, daha az tedirgin olmak falan durumu biraz daha kolay hale getirecektir. Ancak rodajın hakkıyla tamamlanması için pallerin takılı ve helinin hoverda olması gerektiğini unutmayalım. Son ve en önemli uyarıya geldik. Motorun sıcaklığını sürekli kontrol altında tutmamız çok ama çok önemli. Benim sıcaklığım 45 derecenin üzerine hiç çıkmadı. Rodajdaki kadar zengin ayarla 50'lerin üzerine çıkmasını istemezsiniz. Kabaca motorun üzerine elinizi çok rahat koyabiliyor olmanız lazım.

Rodaj sırasında yakıtın büyük kısmı hiç yanmadan dışarı atılacak demiştik. Bunu zaten gözünüzle de göreceksiniz arkadaşlar. Ekzozdan akan yakıtı görünce şaşırmayın ve endişelenmeyin. Bu iyidir. Siz yeter ki bolca balata spreyini hazır bulundurun :)

Şimdi gelelim taa ne zaman vaad ettiğim videoya. Aslında daha çok ayara odaklı bir video olsa da, rodaj işleminden de bahsediyor. Bu konuda bulabildiğim en iyi video bu oldu. OS 105HZ-R motor rodajlanıyor, ancak YS ile de işler tamamen aynı. Keyifli seyirler, bol dumanlar :) :RCKolik:

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


--------------------------------------------

Türker Akgün İlave:

İlk nitro modelimizse rodaj sırasında duyacağımız göreceğimiz geçici olumsuzlukların motivasyonumuzu bozmasına izin vermememiz gerekir. Hiç yokmuş gibi davranıp yolumuza bir süre daha devam etmeliyiz. ;)

Nedir bu olumsuzluklar derseniz :

- Motorumuz son derece kararsız ve gaz komutlarına anlamsız tepkiler vercek şekilde çalışabilecektir,
- Üstümüz başımış, modelimiz her yer yağdan geçilmeyecektir,
- Modelimiz üzerinde normal seviyenin çok üzerinde vibrasyon olacağından ünitemiz son derece mutsuz olacak, anlamsız komutlar verebilecektir,
- Orası burası sallanacak, kuyruk kafasına göre gezinebilecektir.

Ama unutulmamalıdır ki bu durum geçici olup bu şikayetlerimizin hepsi rodaj döneminin bitip biz optimum ayarlara yaklaştıkça kaybolacaktır. :thumbup:

Sonuçta istediğimiz noktaya geldiğimizde alacağınız keyif ise anlatılamaz ancak yaşanabilir.
 
  • Beğen
Tepkiler: fatih cebir
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Evet arkadaşlar, nihayet konumuzu bir sonuca bağlayabileceğiz. NX7 modelim ve YS 96SRX Tareq motorumla geçen cumartesi ilk gerçek uçuşumu yapabildim en sonunda :) Muazzam tecrübesi ve desteği ile Türker yine farkını ortaya koydu bu arada, tekrar tekrar teşekkür ediyorum :) Yani adamın yanında durması bile güven veriyor insana. Ayrıca videolar için Mehmet abiye teşekkür ediyorum :) :saygilar:

Şimdi öncelikle, tam iğne ayarıyla ilgilendiğimiz kısımları çekmemişiz, bunun için özür diliyorum, ancak bu eksiği bu işle ilgili çekilmiş en iyi video serisini mesajın sonunda paylaşarak gidermeye çalışacağım. Hatta boş bir zamanda türkçe altyazı da eklemeyi düşünüyorum videolara.

Aşağıdaki kısa videoda iğne ayarına başlarken başımıza gelen bir olayı anlatacağım, zaten bu olayın etkisiyle sonraki kısmı çekmeyi unuttuk sanırım :) Bu videoda iki yanlış var, öncelikle onlara değineyim. Birincisi; ben dahil, curve ile uçmayı bilmeyen herkesin başına gelmesi muhtemel bir durum, ki rodaj ve iğne ayarı faslında hep bu modda oluyoruz aslında. Yani governor kapalı, pitch ve throttle curve'lerimiz aynı anda aktif olduğu normal mod olarak tanımlayabileceğimiz mod. Burada yaptığım hata şuydu, pitch eğrim +-12 derecede linear, throttle eğrim ise %12-13 gibi bir rölanti devrinden başlayıp %60-65'e linear, sonra buradan %100'e linear şekildeydi. Bu durumda ortaya çıkan sonuç şu oluyor; helikopter kendini yerden kesene kadar belli bir devirde kalan motor, tam hover civarında birden devirleniyor. Yani, sol stiği bir miktar aşağı çektiğinizde hem pal açısı azalırken, hem devir gereğinden fazla düşüyor, dolayısıyla heli çöküyor, bunu absorbe etmek için sol stiği bir miktar yukarı ittiğinizde hem pal açısı artıyor, hem de devir fazla yükseliyor ve heli gereğinden fazla yükseliyordu. Kısaca heliyi hoverda tutmak baya zorlaştı :) Tabi iniş de baya zorlaştı. Bunun üzerine şimdi anlatacağım ikinci hatalı durum eklenince, bir an nitro maceram başlamadan bitecek diye düşündüm, ama sakin kalıp heliyi indirebilmeyi başarmışım...

İkinci hata şu; yukardaki mesajlarımda motor ile ekzoz arasına koymuş olduğum klingirit contadan bahsetmiştim. Hata bu contayı koymak değil, contanın özelliğinden emin olmadan koymak, ki bunu da denemeden fark etmek pek mümkün değil. Contanın üzerinde 300 derece ibaresi var ve satan adam da bunu doğruladı, ancak conta bırakın 300'ü, belki 90-100'e bile dayanamadı. Sıcaklıktan dolayı yandı ve olduğu yerden düşerek ekzozun boşta sallanmasına sebep oldu. Sonuç acil iniş.. Buyrun :)

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Hoverda durmaya çalışırken motorun nasıl dalgalandığını duymuşsunuzdur. O sırada biraz panikle %50 ayarlı olan idle1 yerine, o zamana kadar kullanmadığım bir mod olan idle2'ye geçtim ve thr değeri artık kaç ise motoru stop edecekti az kalsın. Sonra yeniden normale alıp iyi kötü inişi becerdim :)

Daha sonra videoya almayı unuttuğumuz kısımda yaptıklarımız ise şöyle. Her üç iğneyi de motorun manuelinde belirtilen normal kullanım değerlerinin maksimumlarına ayarladık ve zengin olduğunu bildiğimiz bu ayarları, mesajın sonunda paylaşacağım videolardaki yöntemle birkaç tık kısarak, yine zengin, ancak uçmaya elverişli bir ayarda bıraktık. Aşağıdaki videoda helinin bu ayrlarla ve governor devreye alınmış şekilde ilk test uçuşu var. 1650, 1950 ve 2050 devirleri test edildi. Bu aşamada, ne kuyruk, ne de governor ayarları henüz ince ayarlanmamış durumda, önceliğimiz her zaman motor. 1950 devirin benim için tatlı bir devir olduğunu söyleyebilirim, bundan sonraki ince ayarlar bu devir üzerinde yoğunlaşacak.

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Son olarak, Tim Jones ve "Finless Bob"dan en güzel nitro ayar videosu ve kısa ve öz bir nitro101 dersi. Bu videoya bir altyazı şart :D

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Doğukan'dan süper bir video:

------ Doğukan Ocak'tan ilave: ------

Kısa kısa Nitro hikaye videolarını çekmeye başladık, nitro konusunda tereddütte kalanlar bir türlü karar veremeyenler için inşallah teşvik edici olur :laugh:

Emre abinin yazısından sonra her ne kadar bende nitro konusunda aşırı tecrübeli olmasam da dilimin döndüğü kadar nitroyla ilgili videolar ve yazılar paylaşmaya, nitronun çok da zor olmadığını anlatmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz :)

Bugün ki videoda Yakıt doldurma ve çalıştırma ile ilgili detay videoları var :)

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Nitronun efsane konusuna ufak bir rezerve de ben alayım, ayar tutturmaca videosu falan paylaşırım.

Konuyu hemen sabit konularımız arasına taşıyıp, indekse ilave ediyoruz :D


Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Güzel bir kaynak yazı daha geliyor :halay: :hoppa: Bu tür konular sıfırdan başlayan birisi tarafından sıcağı sıcağına yazılınca çok kıymetli oluyor :bravo:

Eee atalarımız boşuna mı demiş "Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar" diye :laugh: :laugh: Nitro Kirlik, nitro pişmanlıktır, nitro sinirdir ve kesinlikle uzak durmak gerekir :lollol: :lol:

Neyse işin şakası bir yana yazıyı keyifle okudum, ellerine emeğine sağlık kardeşim :thumbup: %p İnşallah sonraki düzenlemeler ve ilaveler ile 4x4 bir konu olacak :RCKolik:
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Nitro konusu için efsane bir yazı olmuş Emre abi eline sağlık :thumbup:

Yeni başlayanların bu konuyu okuyarak bütün soruları kafasından atmasına yeterli olacaktır.

Emre abinin nitro işine girmede çok tereddütlü olduğuna ben şahittim. Ancak işin içine girdiğinde o kadar zor olmadığını kendisi de gördü. :thumbup:

Nitro için şahsi görüşüm; elektrikliden tamamen farklı bir klasman.. Her ne kadar elektrikli ile boyutu, mekaniği aynı olsa da nitro uçurmanın,kullanmanın zevki elektrikliden kat kat başka. Dün NX7 ile 3 depo uçtum, X7den bu kadar tat almıyorum :coolxf:
 
  • Beğen
Tepkiler: fatih cebir
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Müthiş bir yazı, hatta bu konuda araştırma yaparken benim bu foruma üye olmama vesile oldu.
Ben hobide yeniyim. Elimde 2 adet Raptor 90 se kit var. Tabi ki bu helilerle başlamayacağım, sim, micro heli aşamalarını geçtim. Şimdi 450lik bir elektrikli model alıp pilotajımı geliştirdikten sonra Raptoru uçuracağım.
Ama bir yandan helimin eksik parçaları buji motor, egzoz kısımlarını tamamlamak ve nitrolu modellerin mantığını anlamak istiyorum. Çevremde de internette de bu işi en başından anlatan bir kaynak yok.
Çok değerli bir paylaşım. İlgiyle takip ediyorum. Emeğinize ve kaleminize sağlık..
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

ne yazı olmuş valla :bravo:

3 haftadır nitro sevdasına yerlerde sürünüyorum :lol:

dün bir şeyler oturdu artık ama başarıcam :halay:
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Bunlar modern dünyanın kapitalist oyunları. :):):)

Emre tekrar hayırlı olsun. bu da helikopter hobi si nin başka bir heyecanı.

SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Teşekkürler arkadaşlar :) Nitro candır :thumbup:

Konu arasına resimler serpiştirildi, 4. madde tamamlandı. :RCKolik:
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Emre Kaman' Alıntı:
Konu arasına resimler serpiştirildi, 4. madde tamamlandı. :RCKolik:
Resimler gelince konu epey bir renklenmiş :bravo: :thumbup: :halay:
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Bir iki kucuk yorumda benden gelsin :) (Nitro modelim hic olmadi ama nitrocu cok yakim tanidigim bar :laugh: )

--Model konusunda bence de kesinlikle 700 sinifi bir model. 600 sinifi modellerdeki motor sesi bana da cok tiz geliyor :laugh:

--Motor konusu ancak bu kadar net ve ozet bir sekilde aciklanabilirdi, kalemine saglik Emre'm. Senin de dedigin gibi gunumuzde yanlisim yoksa sadece $50 farkla pompali motor secmemek yapilabilecek en buyuk hata.

--Servo secimindeki kritik HV olayini iyi vurgulamissin. Unite olarak da kesinlikle bildigimiz, titresimden az etkilenen ve Governor ozelligi olan bir Unite en mantiklisi.

--Buji isimlendirme isinde nedendir bilinmez ne yazik ki bir standard yok :-\ Ama sen zaten net receteyi bizlere sunmussun %p

--Belkie en onemli husus starter yerine "Matkap" kullanimi. Ara sira sahalarda gordugumuz bu duruma ben "Traji Komik" bir durum demekle yetiniyorum ;D

Bu arada yazimiz en guzel yerinde bitmis :-\ Merakla devamini bekliyoruz :RCKolik:
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Emre, kalemine sağlık kardeşim! O kadar güzel anlatmışsın ki, helici değilim, ama olasım geldi! Aynı motorların uçak tipleri ile yıllardır haşır neşir olan birisi olarak, hala cehalet seviyesinden yukarı çıkamadım. Çünkü bu sene motor ayarı ile o kadar çok uğraştım ki, doğru bildiğim her şeyden şüphe duymaya başladım. Ama yinede o koku için değer!
 
Sıfırdan İlk uçuşa - Bir Nitro Cahilinin Anıları (Taslak)

Forumun efsane başyapıtlarından bir tanesi daha Emre kardeşimin zorlu çabaları sonunda paylaşıldı.... :thumbup: :bravo:
Nitro merak etmiyordum ama , konuyu okuyunca neredeyse ben de bir tane alıveresim geldi.. :D...Yine çok düzenli , yine güncel , yine her detayına değinilmiş mükemmel bir yazı olmuş Emre kardeşim... Ellerin dert görmesin :bravo: :saygilar: