Bu olay "Dynamic Soaring" (DS) olarak adlandırılıyor ve biz insanoğlunun nispeten geç keşfettiği ama bazı uçucu hayvanların milyonlarca yıldır bilip kullandığı bir doğal olaya dayanıyor.
Hayvanlar aleminde bu olayı en iyi kullananlardan birisi Albatros'lar, bu kuşlar okyanusta günlerce hatta bazen haftalarca kanat çırpmadan havada kalabiliyorlar, ve gerekli enerjiyi rüzgar hızındaki değişimlerden çıkartıyorlar. Akla zor yatan bir olay, ama basitçe ve olabildiğince karmaşık terminolojiden arındırarak anlatmak gerekirse, herhangi bir noktada deniz üzerinde esen rüzgarın hızı yüksekliğine bağlı olarak değişir. Sonuçta deniz ile havanın (rüzgarın) temas ettiği yüzeyde bir sürtünme söz konusu ve bu sürtünme ile rüzgar enerjisini kaybeder (aslında enerjisini suya aktarır ve dalgaların oluşmasını sağlar
) Yani su yüzeyine yaklaştıkça rüzgarın hızı da azalır. yukarıya doğru tırmanıp su yüzeyinden uzaklaştıkça da rüzgar hızı artar. Albatroslar da bu iki bölge arasındaki hız farkından faydalanarak havada kalacak enerjiyi toplarlar. Rüzgara karşı belli bir açıda tırmanışa geçerler, rüzgar hızının artığı bölgede de geri döner rüzgarı da arkalarına alarak dalışa geçerler. bu dalış rüzgarın da etkisiyle onlara hız kazandırır, deniz yüzeyine yaklaşınca da tekrar rüzgarın estiği yöne doğru dönerler, burada rüzgar hızı daha düşük olduğu için daha az enerji kaybederek ilerlerler ve sonra tekrar tırmanışa geçer yüksek hızlı rüzgar bölgesine ulaşır, yumuşak bir dönüşle rüzgarı arkalarına alarak tekrar dalışa geçerler. Bu döngüyü defalarca tekrar ederek her seferinde biraz daha enerji kazanıp hiç kanat çırpmadan (neredeyse hiç kas enerjisi harcamadan) uzun süreler havada kalabilirler...
Bu etkiyi hem denizde hem de karada kullanan başka kuşların da olduğu biliniyor. Kuş olmayıp da yine de bu doğal olaydan faydalanan tek hayvan ise Homo sapiens
Şu an aynı albatros gibi deniz üzerinde oluşan bu etkiyi kullanarak çok uzun süre havada kalabilen insansız hava araçları tasarımları prototip aşamasında olsa da yapılmış durumda. Ama deniz üzerindeki bu etki daha büyük ve ağır hava araçlarının ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayabilecek potansiyelde değil malesef. Ama karada, uygun rüzgar ve coğrafi koşullar bir araya geldiğinde bu olayın taşıdığı potansiyel maksimum seviyeye ulaşıyor. Bir dağ/yamaç sisteminin arka kısmı (rüzgarın geldiği yöne göre) eğer uygun bir yapıya sahip ise, burada yere yakın bir katmanda rüzgar hızı tamamen ters yöne bile dönebiliyor. Yani yukarda, yamaç sırtından daha yüksek katmanda bir yöne doğru olan rüzgar, yamacın arkasında bir girdap yaratıp yamaç yüzeyini yalayarak ters yöne doğru hareket eden bir hava akımına yol açıyor. Bu da iki bölge arasındaki hız farkını maksimuma çıkartıyor. Planör de dairesel yada eliptik bir yörüngede uçarak, üstteki hava akımnına kapılıp geriye doğru enerji kazanıp dalışa geçiyor, alt katmandaki hava akımında da yere olabildiğince yakın uçup orada olan ters yönlü hava akımından da daha az da olsa bir enerji kazanıyor, sonra tekrar sınır tabakasını yarıp da üstteki akıma girince bir anda o hızla esen rüzgarın enerjisi de modele aktarılıyor ve bu döngü bu şekilde devam ediyor. TAbiki rüzgarın hızı ne kadar fazla ise bu olayın potansiyeli de o kadar fazla oluyor.
Bu olaydan insanlı planörler de faydalanabiliyorlar. Ama bu olayın en yüksek verime ulaştığı alanlar dağlık arazilerde yere çok yakın ve çok türbülanslı bölgeler olduğu için insanlı planörler için aynı zamanda büyük riskler taşıyorlar, o yüzden model planörlerdeki gibi korkunç hızlara çıkabilmek, planörün yapısal sorunları giderilse bile, çılgınlık seviyesinin bile üzerinde bir cesaret gerektirir
Ama model planörler için ortada büyük riskler olmadığı için farklı kulvardaki deliler yıllardır bu alanda çalışıyorlar, hem pilotajlarını hem de model tasarımlarını her gün daha iyiye taşıyarak bu akıl mantık dışı hızlara çıkabiliyoırlar… Sanırım 5-6 yıl önce rekor 450 mil saat mertebesindeyken bugün 550 mil/saatlere dayanmış durumda. Araya bir bilgi sıkıştırıvereyim, P-51 Mustang'in düz uçuştaki en yüksek hızı sadece 440 mil/saat idi…
Real flight simulatörü olanlar eğer isterlerse "DS Ridge" sahasında bu olayı kendileri de deneyebilirler. Rüzgar hızını 40-50 mil/saat lere çıkartın ve yallah