Grumman F-9F Panther modeli inşaatı ("Dahta"dan model jet yapımı )

Oldu olacak kendisi full otonom olsun ve kendisi kalkıp, uçup insin, ne dersin ;D

O zaman işin zevki kalmaz ki :)

Ne yaptın Evren hocam, senin bu ışıklandırma kriterlerini karşılayacak dünyada bir üretici var mı

Eh işte tam bu yüzden tam Sümer abilik birşey bu :)

Tüm bunlar olacak ve 250 TL tavan maliyet.

İsteyenin bir yüzü...

:)

:saygilar:
 
Sümer abi ne cevap verecek çok merak ettim, ama şurası kesin , SümeronikRc her türlü talebe cevap verir de , sen dönünce faturayı nasıl ödersin orasını bilemem artık :lol::lol:

Sümer abinin vereceği cevap, "SumeronicsRC'ye güvenmek yerine biraz pilotajını geliştir" şeklinde olabilir. :p :D
 
Sümer abinin vereceği cevap, "SumeronicsRC'ye güvenmek yerine biraz pilotajını geliştir" şeklinde olabilir. :p :D

Zaten sen bu ürünü yapasıya kadar ben pantheri gözüm kapalı uçurur hale gelirim, gece uçuşunu hiç ışıksız zifiri karanlıkta bile yapabilirim ?
 
Dün attığım astara hiç zımpara dokundurmadan bugün de tabancayla hayli kalın bir astar attım.

Elevatör ve rudderlar için de kuru temizlemecinin verdiği askılarla boyama ve kurutma standları yapıp onları da boyadım.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu akşam ilerleyen saatlerde modeli gözden geçirip bariz çukur olan yerlere macun uygulayıp kurumaya bırakacağım, yarın yoğun bir zımpara mesaisi olacak :halay::halay::yuppi::yuppi::hoppa::hoppa:
 
Kolay gelsin.:saygilar:
Gözden kaçırmış olabilirim.:rolleyes: pamuk macununu bazan strafor esaslı malzemeye kullanıyorum su bazlı diye.
Şatet aynı macun ise, üstüne su bazlı olmayan malzemeyi uygulayamıyorum. Sizin astar ne tür ?
 
Kolay gelsin.:saygilar:
Gözden kaçırmış olabilirim.:rolleyes: pamuk macununu bazan strafor esaslı malzemeye kullanıyorum su bazlı diye.
Şatet aynı macun ise, üstüne su bazlı olmayan malzemeyi uygulayamıyorum. Sizin astar ne tür ?

Teşekkürler Mehmet Bey. Astar akrilik oto boyası ürünü, 1K, yani tek bileşenli. Ancak şöyle bir durum var, astar öncesinde gövde epoksi ve cam elyafı kumaşla kaplandı. Yani astarla balsa ve pamuk macun direk teması söz konusu değil.
 
Teşekkürler yanıt için.
Pamuk macun sonrası epoksi konusunu sanırım atlmışım...:laugh:
Epoksi pamuk macunu olumsuz etkilemiyor anlıyorum. Benimde bunu denemem gerek. :p
 
Teşekkürler yanıt için.
Pamuk macun sonrası epoksi konusunu sanırım atlmışım...:laugh:
Epoksi pamuk macunu olumsuz etkilemiyor anlıyorum. Benimde bunu denemem gerek. :p

Epoksi inert bir reçine, her türlü strafor, depron gibi malzemelerle kullanıma uygun, polyester reçinelere göre en büyük avantajlarından birisi de bu. Ayrıca kürlendiği zaman da kimyasal direnci oldukça yüksek, iyi bir koruma kalkanı oluyor. Polarisin altını 50gr camelyafı kumaş ve epoksi ile kaplamıştım, hem çok güzel kayıyordu hem de sağlam ve uzun ömürlü olmuştı :)
 
Evren bey, tabanca ile boya atarken boyanın hepsi emre uyup modelin üzerine mi gidiyor? Yani bazıları firar edip duvara, etrafa bir yerlere kaçmaya çalışmıyorlar mı? Etraf oldukça temiz görünüyor da!...

Ömer Bey, firar kaçınılmaz birşey, ama azaltıp en aza indirmek mümkün. Herşeyden önce mümkün olan en düşük basınçla çalışmak lazım. Boyanın tozlanmadan yüzeye ulaşabildiği en düşük basınç ayarını bulup o basınçla çalışmak lazım. Tabancanın yüzeye yakın tutulması da faydalı, ama fazla yaklaşıp da göllenme veya akmaya yol açmadan atmak lazım. bunlara dikkat edince model üzerine yapışmayı reddedip de etrafa saçılan boya zerrecikleri iyice azalıyor, olanlar da artık "toz" sınıfına giriyor, gerekirse kolaylıkla temizleniyor.

Astarlama aşamasından ve sonuçlarından biraz bilgilendirme vereyim.

Herşeyden önce tabanca felaket, beni kendimden şüphe ettirdi meret. Olaylar zinciri şu şekilde gelişti, aldığım kompresörün konektörü tabancaya uymadı (bunu alırken biliyordum ama nasılsa hallederim demiştim) hortumu tabancaya takmak için kestim, biraz dardı (bunu da biliyordum) ısıtarak geçiririm diye düşünmüştüm, ama bir türlü beceremedim, plastik pek buna uygun değildi. Baktım olmayacak, torna bu günler için var diyerekten geçtim tornanın başına, bir tarafı tabancadaki konik girişe oturan, diğer tarafı da hortumun takılabileceği çapta bir nipel yaptım, bunu tabancaya taktım, gayet güzel uydu, hortumu da geçirdim, cuk oturdu, bir de kelepçe geçirip sıktım güzelce oh cillop. Çıktım dışarı, çalıştırdım kompresörü, verdim tabancaya havayı, tısssssssss hava kaçağı var :mad: ulan yine bir işi doğru düzgün beceremedin diyerekten kızdım kendime. hortum bağlantısına biraz teflon takviyesi, kelepçeye az biraz daha baskı yok fayda etmiyor. tııssssssss.Gittim bir kap su getirdim, daldırdım tabancanın hortum bağlantısını suya, kabarcık yok, ama tısssss var hala :) kaçak bağlantıda değil. sonra ara tara derken buldum kaçağı, tabancanın tetik mekanizmasında :mad::mad::mad: söktüm mekanizmayı dağıttım yeniden topladım ince ayar yaptım derken bihayli azaltabildim ama hala orda var hafiften bir kaçak. Bu ülkeye gelene kadar hiçbir millet ırk vs için önyargıya dayanan bir görüşüm yoktu ama burda bu hintliler yüzünden ırkçı olup çıkacağım görünüşe göre. Arkadaşım iyi ve doğru yapabildikleri tek bir iş yok mu bu adamların... eşim bile markette birşeyler bakarken "meyd in india" etiketini görünce kaçıyor reyondan. neyse, astarı bu meretle atarız da boya ve özellikle son kat vernik atılmaz bunla (hava kaçağına ilave olarak boya püskürtme kalitesi de pek istikrarlı değil). İlk fırsatta otosanayiden adam gibi bir rotuş tabancası alınacak. ,

Gelelim modele, astar sonrası göründüğü kadarıyla iki grup problemimiz var tesviye aşamasında giderilmesi gereken. İlki zaten beklenen klasik olan yüzeysel bozukluklar. cam elyafı kaplama işi ne kadar temiz ve dikkatli yapılırsa yapılsın geride pürüzsüz bir yüzey bırakmaz, bırakamaz. Ek yerleri, bindirmeler vs nedeniyle seviye farkları olması kaçınılmaz. Eğer "flow coat" denilen ikinci kat epoksi uygulanmaz ise kumaşın dokusunun tesviye aşamasında doldurulması gerekir, flow coat uygulanırsa da epoksi kumaşın dokusunu doldurur ama bu seferde o epoksinin yüzeyinin pürüzsüz olması imkansızdır, elbet tesviye gerektirir. Yani kısacası bu aslında kaplama sonrasındaki astar macun ve tesviye operasyonunun temel gerekliliğidir, sorun değil normal birşeydir, kolaylıkla, ama sabır ve dikkatle çalışarak halledilir :) Şu an karşımda olan ikinci problem ise kaplama aşamasına doğrudan bağlı olmayan, kaplama öncesindeki tesviyelerde halledilmiş olması gereken yüzey bozuklukları. Yukarıdaki son fotolarda özellikle gövde önüne doğru olan kısımlarda yüzeyin tam yuvarlak hatlara sahip olması gerekirken biraz "köşeli" olduğu görülebiliyor. bunun sebebi alttaki balsa inşaatın olması gerektiği gibi tesviye edilmemiş olması. Bu bana iyi bir tecrübe oldu, gövdeyi sarmakta kullandığım balsa çıtalar farklı sertliklere sahipti, olabildiğince dikkatli seçmeye çalıştım ama eldeki sınırlı miktardaki çıta nedeniyle sert ve yumuşak balsaların yan yana gelmeleri kaçınılmaz oldu. Bunların tesviye sırasında giderebileceğini düşündüm açıkçası, ama sonrasında da tesviyeye gereken özeni göstermedim. Bu kçşelerin tam olarak mükemmel bir şekilde giderilebilmesi için gövdenin yuvarlaklığına uygun çaplara sahip içbükey zımpara blokları yapıp kullanmam gerekirdi, aksi halde gördük ki ne kadar uğraşırsan uğraş tam ideal yuvarlaklıkta bir kabuk elde edilmesi zor. Bu kısımları bu aşamada düzeltmek içni iki seçeneğim var, ilki kaplamaya acımadan olması gerektiği gibi tesviyeye girişmek, bu köşelerde kaplamanın yenip alttaki balsaya kadar ulaşılması demek, sonrasında da açığa çıkan alanların yeniden kaplanıp tesviyesini gerektirir ki şu aşama için pratik olarak anlamsız birşey, getireceğinden çok şey götürür benim için. İkinci seçeneğim ise düz alanların macunla doldurularak yuvarlatılması. bu kaplamaya zarar vermeyecek ama az biraz ağırlık ekleyebilecek bir seçenek. Şu aşamada bu daha mantıklı görünüyor. Ama öncelikle şu ilk kat astarın bir tesviyesini yapacağım, ortaya çıkan sonuca göre, gerekli görürsem epoksi/mikrobalon/aerosil ve epoksi pigmenti karşımıyla hafif bir macun oluşturup, gövde kesitlerinden elde edilmiş doğru çaplarda hatlara sahip 3D yazıcıdan çıkma spatulalarla bu macunu yüzeye uygulayacağım. Bugün yarın bunun kararı da verilmiş olur :) Tesviye sonrasında durum daha net ortaya çıkıyor, şu haliyle sanki büyük problemmiş gibi görünen bazı noktaların tesviye sonrasında daha kabul edilebilir halde oldukları görülebilir.

Akşam bariz olan küçük çöküntülere yoklama macunu uygulamaya başladım. ama yarı yolda macun tüpünün arkası patladı :lol::lol::lol: ben de ordan çıkan macunlar boşa gitmesin diye onları da model üzerine boca ettim bol keseden :) planlanandan daha büyük alanları macunlamış oldum ama zararı yok, nasılsa hepsi zımparalanıp gidecekler.

Biz panter yapıyorduk dimi, bu leoparımsı şey de ne :)

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Sümer abi bir el atıp uygun bir ışıklandırma procesi yaparsa neden olmasın :)

Teknik şartname şöyle olabilir:
Görüyorsun değil mi Mehmet abi :)
Adamlara sorsan gözyaşlarıyla hep eskiyi özlediklerini, hissiyatla pilotajdan başkasının yalan olduğunu falan söylerler. :cry: Hatta " Ah keşke ön camı bile olmayan bir uçağımız olseydi, fularımızı boynumuza ateydik, scuba gözlüğümüzü gözümüze takıp uçarken rüzgarı hissedeydik.... " falan derler. :undecided: Lövyeyle kontol kanatçıkları arasındaki hidrolik ve elektronik sistemlere bile karşı çıkar, pilotu ruhsuzlaştırdığını söylerler. :rolleyes:
Şaşırma bunları duyduğunda Mehmet abi şaşırma...... :lollol: :lol: :lol:

İşte burda teknik şartname, ben daha birşey söylemiyorum. 788 tane sensör bilmem kaçbin tane kod yazılacak sırf ışıklandırma için. :lollol: :lollol: :lollol:

Heeee ama helilerde gyro var dimi onlar kaka. :p
 
Son düzenleme:
İşte burda teknik şartname, ben daha birşey söylemiyorum. 788 tane sensör bilmem kaçbin tane kod yazılacak sırf ışıklandırma için. :lollol: :lollol: :lollol:

Heeee ama helilerde gyro var dimi onlar kaka. :p

Sensör bilgi verir, kontrole karışmaz, sizin gyrolar governorlar ise kontrol eder! :)