Messerschmitt 262 Schwalbe - 1/7.5 Ölçek, EDF

Bu muhteşem uçağın bu muhteşem projesi gönlünüze göre olsun,
kolay gelsin:thumbup:

Çok teşekkür ederim :) zevkler ve renkler tartışılmaz ama bu uçak benim gözümde de her zaman “muhteşem” olmuştur. Zamanının çok ötesinde ve zarif çizgiler, tipine bakınca bile “bu meret hızlı besbelli” dedirten bir görüntü...

Projenin muhteşem mi yoksa fiyasko mu olacağını zaman gösterecek :evil:
 
Dün akşam kanatların aerodinamik performans tahminleri üzerine bir miktar çalışma fırsatım oldu. Artık modlein ölçeği ve nihai ölçüleri kesinleştiği için daha hassas bir hesaplama yaptırabildim kullandığım yazılıma. Bu yeni hesaplarla ve maksimum tahmini ağırlıkta, flaplar topluyken kanadın stall hızı 30,5 knot (yaklaşık 56.5 km/saat) oluyor. Seyir hızı da 60-65 knot (110-120 km/saat) arasında bir yerlerde oluyor. Tabii ki bu hesaplamalar sadece kanat için yapılan hesaplamalar ve gövdenin etkisini ihmal ediyor. Gövdenin de epey bir yardım ettiği bilinmekte, yani gerçekteki değerlerin bu hesaplanan değerlerin altında olmasını bekliyorum. Özellikle flapların da işin içine girmesiyle birlikte stall hızının epey bir düşeceği kesin. Bu hesaplamaları yapmaktaki amacım bu boyut ve ağırlıktaki modelin, seçtiğim kanat profilleri ile uçup uçamayacağı hakkında bir fikre sahip olmaktı, ki görünüşe göre "bal gibi de uçacak" :thumbup:

Gerçek Me-262'nin kanadı uniform bir şekilde 2 derecelik pozitif bir oturma açısıyla gövdeye monte edilmiş ve bu açı (angle of incidence) tüm kanat boyunca sabitmiş. Yani başka bir ifadeyle, kanat uçlarında bir "washout" tanımlı değilmiş. Gerçek uçağın boyutları için bir analiz yapmadım, ama model ölçeğinde yaptığım analiz sonucunda gördüm ki modeli de aynı şekilde sabit oturma açılı yaparsam eğer, kanat ucunun stalla girmesi kanat köküne nazaran 1-2 derece daha erken oluyor. Bu normalde pek istenen bir durum değildir, zira bu şekilde karaktere sahip bir model stalla sokulduğunda bir kanat üzerine yığılır, özellikle de koordine olmayan bir dönüş sırasında stalla girme spinle sonuçlanır bu da eğer yeterli irtifa yoksa kaçınılmaz bir son getirir... O yüzden genellikle modellerimizde kanatlara washout tanımlanır, yani kanat ucunun oturma açısı köke nazaran bir iki derece daha düşük olur, bu da uçağın kanat kökünden stalla girmesini sağlar, stall durumunda model sadece burun düşürür ve toparlaması çok daha kolay olan bir durum oluşur. Öte yandan washout eklemek doğal olarak kanat performansında da bir miktar kayıp olması anlamına gelir.

Ben henüz modelde kanada washout verip vermeyeceğime karar vermedim, ama şimdilik aklımda olan şey orjinaldeki gibi düz bir şekilde kanadı yapmak, en dış aileronları nötr hallerinde bir miktar yukarı bakacak şekilde washout vererek ilk uçuşları yapmak, sonrasında uçuş testlerinde yavaş yavaş bu aileronları da normal hallerine kaydırarak modelin tepkisini denemek şeklinde. Bu sayede kademeli bir şekilde washouta ihtiyaç olup olmadığını, ihtiyaç varsa da ne kadar verilmesi gerektiğine karar verebilir bunu da büyük modele uygulayabilirim. Ciddi stall riski olan nispeten düşük hızlardaki uçuşlarda zaten flaplar aşağıda olacağı için ve bu da otomatik olarak kanat kökünün hücum açısını arttırarak stall halinde kanat ucundan önce kanat kökünün stalla girmesini sağlayacağı için washout olmaması bir sorun olmayacaktır. Washout olmamasının yaratacağı en büyük risk, tam aksi durumda, yani yüksek hızlı uçuşta ortaya çıkacaktır. Yüksek hızlı uçuşta yapılan sert dönüşler, veya ani elevatör çekmeler, dalış sonrasında yüksek hızda uçağın burnunu yükseltmek için fazla elevatör çekilmesi gibi hareketler uçağı hiç beklemediğiniz bir anda stalla sokabilecektir, ve bu durumda flaplar da toplu olacağı için stall kanat uçlarından başlayacak uçağın kontrol kaybına yol açabilecektir. Bilgi olarak ekleyelim, 60 derece yatışla yapılan bir dönüşte stall hızı %40, 75 derecelik bir yatışla yapılan dönüşte stall hızı %100 artar. Misal yukarda bahsettiğim stall hızı hesabının tam doğru olduğunu varsayalım, ve 55 knotluk bir hızla düz uçarken modeli yatırıp dönmek istediğimi varsayalım. Eğer yatışı iyi ayarlayamayıp modeli 70 dereceden daha fazla yatışa sokarsam bulunduğum hız bu pozisyondaki uçağın stall hızından daha düşük hale gelecek ve uçak gayet hızlı olmasına rağmen stall olacak demektir, hem de en istenmeyen durumda, en istenmeyen şekilde :) Bu yüzden yeni modeller ile yapılan ilk uçuşlarda modelleri öncelikle yüksek irtifada ve düz uçuşlarda kasıtlı olarak stalla sokup ne yaptığını anlamaya çalışmak ve stalla girmeden önce modelin nasıl davrandığına da alışmaya çalışıp ilerde stall durumu yaşamadan önce modelin tepkilerinden "stall olmak üzere" olduğunu anlayıp hücum açısını azaltarak stallu engellemek becerisini kazanmaya çalışırız.
 
Abi yapma, uzun uzun yaziyorsun, uzun yazi gorunce okumadan gecemiyorum (bu da benim hastaligim) sonra bir suru bilgi giriyor bunyeye.. ?

Ha bu arada, eğer ilgilenen varsa bu aerodinamik hesaplamalar, profil analizleri vs nasıl yaptığımı detaylı yazabilirim :D
 
Ha bu arada, eğer ilgilenen varsa bu aerodinamik hesaplamalar, profil analizleri vs nasıl yaptığımı detaylı yazabilirim :D
Bence güzel olur, eğer sana çok zahmet olmayacaksa :) Ama bunu ayrı bir konuda paylaşalım bence %p Zamanında az biraz okumuştum, sırf foruma konu açabileyim diye ;D
 
Ha bu arada, eğer ilgilenen varsa bu aerodinamik hesaplamalar, profil analizleri vs nasıl yaptığımı detaylı yazabilirim :D
Çok iyi olur . Bu tür bilgiler ansiklopedik bilgiler misali . Belki bigün rckolik ansiklopedisi çıkartırız
?
 
Bence güzel olur, eğer sana çok zahmet olmayacaksa :) Ama bunu ayrı bir konuda paylaşalım bence %p Zamanında az biraz okumuştum, sırf foruma konu açabileyim diye ;D

Adminim, genel olarak forumdaki aerodinamik bilgilerine baktım, gayet zengin bir şekilde direk bilgi ve aynı zamanda tam bilgi kaynaklarına ulaşmak için de linkler paylaşılmış halihazırda, ben de yaptığım analizleri bu temel bilgilere dayanandırarak açıklarım bir ara, birilerinin faydasına olabilir. Benim yaptığım sıfırdan bir kanat tasarlamak gibi algılanmasın ama, bu çok farklı bir şey, benim yaptığıma daha çok "scale bir model için kanat profilleri analizi" denebilir. Yani aslında scale bir model yaparken uçağın orjinalindeki kanat profillerini kullanmanın modelin uçabilirliği üzerindeki etkilerini ve gerekirse de modelin daha iyi uçması için ne gibi değişiklikler yapılabilir diye incelemek.

Çok iyi olur . Bu tür bilgiler ansiklopedik bilgiler misali . Belki bigün rckolik ansiklopedisi çıkartırız
?

RCkolik zaten mevcut haliyle bir forumun çok daha ötesinde bir ansiklopedi :)
 
Adminim, genel olarak forumdaki aerodinamik bilgilerine baktım, gayet zengin bir şekilde direk bilgi ve aynı zamanda tam bilgi kaynaklarına ulaşmak için de linkler paylaşılmış halihazırda, ben de yaptığım analizleri bu temel bilgilere dayanandırarak açıklarım bir ara, birilerinin faydasına olabilir.
Valla çok güzel olur. En azından bu işin mantığına inip, olayları irdelemek isteyenler için illa ki faydalı olacaktır :thumbup:

Hayatında köpük uçak harici bir uçak uçurmayan ben :lollol:, gerek bilgi paylaşımı sırasındaki araştırmalar, gerekse birbirinden değerli paylaşımları link olarak derlerken az da olsa bir şeyler kaptığımı düşünüyorum :D

Benim yaptığım sıfırdan bir kanat tasarlamak gibi algılanmasın ama, bu çok farklı bir şey, benim yaptığıma daha çok "scale bir model için kanat profilleri analizi" denebilir. Yani aslında scale bir model yaparken uçağın orjinalindeki kanat profillerini kullanmanın modelin uçabilirliği üzerindeki etkilerini ve gerekirse de modelin daha iyi uçması için ne gibi değişiklikler yapılabilir diye incelemek.
Yeni konu başlığımız bile belli olmuş :heartxf:

RCkolik zaten mevcut haliyle bir forumun çok daha ötesinde bir ansiklopedi :)
Ne kadar başardık hala emin değilim ama hep beraber güzel şeyler ortaya koymaya çalıştık diye düşünüyorum :RCKolik:
 
Bugün deneme amaçlı olması için ve eğer 3D baskı ile yola devam edersem kanadın ağırlığının ne mertebede olacağını görmek için Fusion360 da basit bir kanat oluşturdum.

Öncelikle işe üst görünümde kanadın planını çizerek başladım. Bu çizim için elimdeki fabrika çizimlerinde kanatla ilgili tüm ölçülerin yer aldığı bilgiyi kullandım. Bu çizimden ufak bir örneği aşağıda paylaşıyorum:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu çizimlerde belli bir referans noktasına göre kanadın ve tüm bileşenlerinin mesafeleri, açıları, ölçüleri, kısacası geometrik olarak gerekli olan tüm bilgileri yer almakta. Bu rakamsal bilgiler sayesinde planı yüksek bir doğrulukla oluşturma şansım oluyor, zira eğer rakamlar yerine çizimleri referans alarak çalışılırsa çizimlerde veya taranmaları sırasında oluşan her türlü aksaklık, çarpılma, eğilme vs modelin planına da yansıyacaktır. Ama rakamlar, koordinatlar kullanıldığında bu tür sorunlarla karşılaşılmaz. Mesela aşağıdaki resimde bu orjinal çizim ile çizimde verilen ölçülere göre benim yaptığım çizim üst üste görülmekte, benim çizgilerimle orjinal çizimdeki çizgilerin belli yerlerde ayrıldığını görebilirsiniz.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu aşamada ilgilendiğim tek şey tüm kanadın 3D baskıdaki kabuk kalınlığı ile modellenmesi olduğu için flaplar, aileronlar, motor podları gibi detaylara girmedim, ama vakti geldiğinde bu bileşenlerin yerlerinin belirlenmesi ve kanadın da bileşenlerine ayrılması için yine bu çizim üzerindeki ölçüler kullanılacak.

Kanadın plan görünümü, yani ilk iki boyutu tamam, ama hala 3. boyut elimizde yok. İşte bu noktada kanadın profillerine ihtiyacımız var. Kanat profilleri için ya bir koordinat tablosuna ihtiyaç var ya da profilin adı/numarası ve buna bağlı olarak elde edilebilen bir çizim dosyasına. Son çare olarak, eğer bunların her ikisi de elimizde yok ise o zaman doğrudan bir çizim kullanılarak profil de oluşturulabilir, ama bu işlem yukarıdaki gibi kullanılan çizimdeki olası hataları, çarpılmaları vb modele de taşıyacaktır, dikkatli olmak gerekir.

ME-262 nin orjinal kanadında kullanılan profiller belli ve biliniyor:

Kanatların tam gövde orta hattındaki kesitlerinde: 00010,4-0,8-32,6
Kanat köklerinde (tam gövde ile birleştikleri yerde): 00011-0,825-35
İç panelin bitiminde (firar kenarının geriye doğru kırıldığı noktada): 00011,41-1,1-40
Kanat ucunda: 00009-1,1-40

Bu isimlendirme Amerikan NACA profil isimlendirme sistematiğinin Alman mühendisleri tarafından modifiye edilmiş hali. İlk rakam grubu, aynı NACA sisteminde olduğu gibi sırasıyla kanat profilinin kamburluğunu, maksimum kamburluğun korda göre konumunu ve profilin kalınlığını belirtiyor. NACA 4 rakam sistemi bunların ilk ikisi için birer rakam kullanıp son iki rakamı da profilin kalınlığı için kullanırken Almanlar başa (veya başlarda bir yere) bir rakam daha koymuşlar. İlk iki rakam (burada ki örnekte 3) rakamı 0 olan profillerin kamburluğu 0 demektir, yani kısacası bu profiller simetrik profillerdir (ama bu kanatlara sahip uçaklar hala uçarlar, Ateistler ve Bernoulli bunu da açıklasın bakalım :evil: )

Alman Mühendislerin bu isimlendirmeye eklediği diğer iki rakam grubu ise hücum kenarının yuvarlaklığının yarıçapını, ve profilin en kalın yerinin korda göre olan konumunu tanımlıyor. (NACA sisteminde de bu parametrelerin tanımlandığı başka modifikasyonlar bulunmakta) İkinci grup rakam (mesela kanat kökündeki 0,825 sayısı) hücum kenarının yuvarlaklığını tanımlıyor ve matematiksel olarak hücum kenarının yarıçapının profil kalınlığının karesine oranı olarak tanımlanıyor. Profil kalınlığı bilindiği için bu parametre ile birlikte hücum kenarı yarıçapı da hesaplanabiliyor. Üçüncü ve son grup ise profilin kalınlığının korda göre konumunu belirliyor. Yine örnek olarak kanat kökünü ele alırsak en sondaki 35 sayısı bize bu profildeki en kalın yerin kordun %35inde yer aldığını anlatıyor. Yani diyelim ki kanat kordu bu profilde 100 mm genişliğinde, profilin en kalın noktası hücum kenarından itibaren 35mm geride demektir.

Dikkatinizi çektiyse profil isimlerinde hiçbir şekilde birim yok ve her ölçü aslında profilin uzunluğunun (kordu) yüzdesi olarak verilmekte. Bu sayede evrensel bir tanımlama yapılabilmekte ve bu profilin uygulanacağı kanadın genişliğine göre geri kalan tüm ölçüler belirlenebilmekte.

"Kırlangıç"ımıza dönersek eğer, malesef bu kanat profillerinin net bir şekilde tanımlandığı armut piş ağzıma düş tarzı bir koordinat tablosu yok elimde. Öte yandan NACA profillerinin koordinatlarını bulmaya yarayan matematiksel denklemler mevcut ve bunlarla birlikte hücum kenarı yuvarlaklığı parametresini kullanıp profili kendim çizme imkanım var, ve nihai modelde bu yola gitmek bir alternatif. Bir diğer alternatif ise NACA 4 rakam serilerinin hücum kenarı ve kalınlığın konumunu değiştirmeye elveren modifikasyonları ile orjinal profillere en çok yaklaşan profili tanımlamak olabilir. Bu şekilde seçilen ölçekte fark kalmayacak kadar yakın bir profil üretmek mümkün olabilir. Zaten daha önce bahsettiğim aerodinamik hesaplamalarda da bunları kullanmıştım.

Şimdilik bu ilk kaba model için elimdeki çizimlerden birisi üzerinde bulunan koordinat tablolarını kullandım. Bu çizim 1975 yılında Amerikadaki bir Me-262 üzerinde yapılan ölçümler sonucunda elde edilmiş ve modelci camiasında kabul gören bir çizim seti. Ancak çizimle birlikte verilen koordinat tablolarında kanat kökü, kanat ortası ve kanat ucunun hepsi için verilen profillerin en kalın noktası kordun %40'ında olacak şekilde tanımlanmış. Yukarıda verdiğim profil listesine bakarsak kanat ucunda ve iç panel bitimindeki profillerde en kalın noktanın %40 olarak tanımlandığı görülmekte, ancak kanat kökündeki profilde en kalın nokta %35'te olmalı. Dahası profil kalınlıkları ile ilgili olarak da fabrika verileriyle bu çizimler arasında bir miktar tutarsızlık var. Yani uzun lafın kısası, ilk gördüğümde büyük bir hevesle "yaşasın elimde koordinat tablosu var" dediğim bu bilgi aslında pek de kullanılabilecek bir bilgi değil. NEyse, Emre'yi iyice zora sokmadan sadede gelelim :)

Şimdilik elimde bu tablolardan elde ettiğim profil çizimleri hazır olduğu için bu çizimleri kanat planında olması gereken konumlara yerleştirip kanadı katı model olarak oluşturdum. Sonrasında bu katı modeli 0,8mm kalınlıklı bir kabuk haline getirdim. Bu kalınlık baskı sırasında iki çeperli olarak basılmış bir kabuğu temsil ediyor. Sonrasında da profilin %30una ve %50sine birer seren yerleştirdim, bunları da 3 çeper olarak yani 1,2 mm kalınlığında oluşturdum. Nihai modelde serenler daha farklı yerlerde olacak ama önemli değil, şu aşamada amacım muhtemel kanat ağırlığını görmek.

Bu yapıda oluşturduğum kanat ve enkesiti aşağıda görüldüğü gibi oldu:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Ve sonuç, Fusion 360 bu kanat için (ABS varsayımıyla) toplam 730gr ağırlık veriyor. Bu rakamı görünce epey rahatladım, zira ben kendi tahminlerimde kanat için (motor podları hariç) 1000 gramlık bir tahminde bulunmuştum. Bu 730 gram içinde olmayan pek çok detay var, iniş takımı bölgesindeki ilave seren/güçlendirmeler, flap ve aileronlar için eklenecek ilave duvarlar/güçlendirmeler, motor podlarının montajı için eklenecek detaylar, sparlara eklenecek karbon borular ve yuvaları, ve tabii ki bu kanar parçalar halinde basılacağı için her bir parça grubunun birbirine monte edilebilmesi için gerekecek geçme sistemleri de bu toplam ağırlığa gelecek. Ama tüm bunların eklenmesi ile birlikte toplam ağırlığın tahmin ettiğim değere yakın çıkacağının bir sinyali bu 730 gram değeri :)

Hazır lafı açılmışken de şuraya halihazırdaki ağırlık tahminlerimi koyuvereyim, proje ve tasarım ilerledikçe ne kadar gerçekçi olmuş bu tahminler hep birlikte görürüz :)

Kanatlar toplam 1000 gr
Motor podları toplam 800 gram
Yatay kuyruk ve elevatörler: 200 gram
Dikey kuyruk ve rudder: 150 gram
Gövde : 1000 gram

toplam baskı parçalar: 3150 gram

Bu tahminlerde kanadın bir miktar aşılması söz konusu olabilir ama özellikle motor podları ve gövdede burdaki rakamlardan daha altta kalacak şekilde bir tasarım yapabileceğime inanıyorum :) eğer bu tahminlerden 300 gram daha hafif bir şekilde bitirmeyi başarırsam iki pille uçurma şansım olur demektir, bu da uçuş süresini 2,5 dk dan 5 dkya çıkartır ki çabalamaya değer bir sonuç gibi geliyor kulağa :D

:thumbup:
 
Abi yaptığın çalışmalara hayran olmamak elde değil. İnsana hem modelcilik ruhunu aşılayıp hem de araştırma nasıl yapılırı çok güzel anlatıyorsun. En azından ben kendi payıma şu yazdıklarını okurken çok şey öğrendim bu yüzden sana çok teşekkür ederim. Merakla sonucu bekliyorum.