Muscat Tayyare Fabrikası'ndan haberler

Sayın adminim, foto yükleme meselesi için bulduğunuz çözümü yukardaki fotoda uyguladım, işe yaradı :saygilar: teşekkürler :) )
Süper :thumbup: Dolaylı da olsa sorunu çözmüş olduk :heartxf:
Mehmet abi tamam vaktiyle diğer forumlarla tatlı bir rekabet oluyordu ama açık söyleyeyim ben bu deliyle uğraşamam. :lol: :lol: :lollol:
Valla sen, biz değil kimse uğraşamaz kardeşim :lollol::lol:
Korkmayın, öz olmazsa hakiki RCkolik forumu kurarız, baskılara boyun eğmeyin! :D
Ne baskısı aşkolsun ;D:lollol:
 
Kasım sonu / Aralık başı raporlaması vakti gelmiş :D

Ekim başı itibariyle elimde gereğinden fazla yarım kalmış plastik maket olduğunu farkedince bu gidişata bir dur demek adına yeni makete başlamaları geçici olarak durdurup eldeki yarım işlerin bir envanterini çıkartıp, yapılması gerekenleri listeledikten sonra gerekecek malzeme boya vs stok durumuma da bağlı olarak Şubat sonuna kadar giden 5 aylık bir plan yapmıştım. Bu planda her ay hangi maketler üzerinde çalışacağım hangi ayda hangi maketlerin bitirileceğini belirlemiştim :D Bu planla, Mart başı itibariyle Sümer abinin büyük hurricane maketi haricinde eldeki tüm yarım maketlerin tamamlanmasını hedefledim. Böylece Mart başı itibariyle de Sümer abinin hediyesinin tamamlanmasına ve Deniz Tanrıverdi'nin Me262 maketine eğilmekti niyetim. Eğer aralık sonunda hedeflerimi tutturmuş olursam ocak itibari ile araya bir adet "istisnai" 1/72 Fw190A8 modeli sıkıştırmak da planlarım dahilinde yer almakta, şimdiden belirtmek lazım :)

Velhasıl, Ekim ve Kasım için tamamlanması planlanan maketler listesi ve halhazırdaki durum şöyle idi:

- Revell 1/24 Ford Mustang (tamamlandı- sadece ön tampon için elde olmayan bir ürün bekleniyor).
- Revell 1/1200 Yamato ve tabanı - Tamamlandı
- Brengun 1/72 Messerspit - Tamamlandı
- Fly model 1/72 Bf 108 Taifun - Tamamlandı
- Airfix 1/72 Me 262A-1a - Eskitme tamamlandı, tekerleklerin montajı, cam maskelerinin sökülmesi, anten ve son dokunuşlar kaldı.
- Academy 1/72 Me 262A-1a - Eskitmenin son aşamalarında.
- Revell 1/72 Me 262A-1a - Eskitmenin son aşamalarında.

Listenin son üçkalemi olan Me262ler haricinde diğer tüm hedefer tamamlandı. bu son 3 kuşun da toplamda 3-4 günde bitirilecek işleri kaldı sadece. O kadar kusur kadı kızında da olur dimi :D Zaten Mustang ile ilgili ardı ardınagelen problemler epey el oyaladı, ona rağmen listede bu noktaya gelebilmeyi bile başarı sayıyorum kendime :)

Listedeki o son 3 kuş da zaten hiç iyi huylu değillerdi! Airfix maketini büyük umutlarla yeni kalıp falan diye yapılan reklamlar, “muhteşem bir kit mutlaka yapmalısınız, şiddetle tavsiye ediyorum” diye biten sözde tarafsız incelemelere aldanıp almış ve bir hevesle başlamıştım. Sanırım bundan önce aldığım son airfix maketi 1996’da falandır, o zamandan beri tövbeliydim, ama dedim 2020, yeni kalıp falan, bir şans vereyim... gördüm ki bu maket 2020 teknolojisinin 1980 mentalitesiyle kullanılmasından öte birşey değil... detaylar saçma sapan, ve hayli hatalı/eksik, oturma desen maketteki plastik gramajına yakın macun kullanmam gerekti! Özellikle kanatla motorların birleşimi felaket. Ama pes etmedim devam ettim, ve sonuçta da birşeye benzeyen bir hale getirdim (bunlar senenin başlarında olmuştu). Tüm bu sorunlardan sonra “bari terapi olsun, revellin 262’sini yapayım” diye ona girişmiştim. Bu maketten daha önce yaptığım için nispeten sorunsuz olduğunu biliyordum. Amma velakin, gövde vs sorunsuz birleşmişken boyama aşamasına geldiğimde farkettim ki kanopi fecahat halde! Kullanılmasına imkan yok! Fesuphanallah... bari Academy kitine başlayayım o beni sakinleştirir diyerekten de ona başlamıştım. Ama biraz incekedikten sonra gördüm ki oturmalar kitin mühendisliği falan gayet güzel ve keyifli olmasına rağmen saçma sapan şekilsel sorunlar var. Burun hayli geniş ve hatları pek de 262’nin hatlarına benzemiyor! Kanopi daha da komik bir şekle sahip! Alacağınız olsun ya bir ağız tadıyla 262 maketi yaptırmıyorsunuz bana!!! Eyyyyy Tamiya, neden 1/48lik 262’lerin gibi güzel bir maketi 72 ölçekte çıkarmıyorsun ki!!! Velhasıl, inat ettim, pes etmedim, ve ısrarla kararlılıkla devam ettim bu maketlere de. Pek keyif aldığımı söyleyemem ama bitirmek için bitiriyorum diyebilirim :) An itibariyle bu üç kuşta durum şöyle:

Airfix Me262:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Revell Me262:


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Academy Me262:


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bunlar da eakitmeleri tamamlanmış halde modele montjları için bekleyen 9 adet tekerlek ???:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Buarada, bu academy me262 modelinin boyanmış haldeki fotolarînı daha önce de paylaşmıştım malum. Alette çöl kamuflajı var! Bir allahın kulu da çıkıp “hacı bu ne iş çöl kamuflajlı Me262 olur mu yahu!?” demedi... teessüf ediyorum, hadi heli tayfasından zaten beklemiyoruz onlar farklı bir galakside ama uçakçıların ses etmemesine bozuldum. Delidir azarlar falan diye korktunuz mu acaba? Hadi bakalım, şimdi decaller de üzerinde gördünüz, numarası “Sarı 14!” Yok mu yorum yapacak kimse? Söz azarlamıycam ??

Kasım ayı geride kaldığına göre önümüze bakalım ve Aralık ayı programını paylaşayım :)

RC model tarafındaki hedef Me-262 gövdesinde burun konisinin kalıbının alınması ve orta kısmın da kalıp alınmaya hazır hale gelmesi. Kuyruk kısmında da ufak tasarim değişiklikleri gerekiyor onlar tamamlanacak ve opsiyonel olarak baskıyı da tamamlamayı umuyorum.

Ayrıca bir de Salimin kırmızı revenge uçağı için bir duman yakıtı tankı projesi var sessiz sessiz ilerliyor bir yandan. Kalıplar hazır, bu haftasonu üretimi yapacağım.

Plastik maket tarafında şu me262’lerin bitirilmesi var haliyle. Ardından tamamlanacak yarım maketler listesi şöyle:

revell 1/24 vw beetle cabriolet:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Hasegawa 1/200 Uzay mekiği ve Hubble uzay teleskopu:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Revell 1/48 AH-1W Super Cobra:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kobranın mühimmatı da kenarda eskitilmeyi bekliyor:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Son olarak da Mark I models (revell kalıp) 1/144 Tf-104duple kit :) bu biri Türk diğeri Norveç Hava Kuvvetleri renklerinde boyanacak.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bakalım bu enteresan yılın son ayı nasıl geçecek neler getirecek...
Muscattan hepinize sevgiler saygılar!

:RCKolik::saygilar:
 
Buarada, bu academy me262 modelinin boyanmış haldeki fotolarînı daha önce de paylaşmıştım malum. Alette çöl kamuflajı var! Bir allahın kulu da çıkıp “hacı bu ne iş çöl kamuflajlı Me262 olur mu yahu!?” demedi... teessüf ediyorum, hadi heli tayfasından zaten beklemiyoruz onlar farklı bir galakside
Valla uçak dediğine smokin giydirmişsin, pijama giydirmişsin ben pek anlamam :laugh: ama bizim helinin dişlerine çok bozuluyorum, madem sordun. :mad: ;D
Ortodontik tedaviye ihtiyacı var gibi. :lollol: :lol:

Şöyle birşey daha iyi olamaz mıydı ?
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Son düzenleme:
Şubat sonuna kadar giden 5 aylık bir plan yapmıştım. Bu planda her ay hangi maketler üzerinde çalışacağım hangi ayda hangi maketlerin bitirileceğini belirlemiştim :D
Seni tanıdıktan sonra hobi anlamında, buna forum çalışması dahil, takıldığım detaylar için artık kendime kızmıyorum. :laugh: Benden de kötüleri varmış deyip mutlu oluyorum :lollol::lol:
Böylece Mart başı itibariyle de Sümer abinin hediyesinin tamamlanmasına ve Deniz Tanrıverdi'nin Me262 maketine eğilmekti niyetim
@Deniz Tanrıverdi abi koş, merak ettiğin çalışma ile ilgili olarak tarih verilmiş ;D
Buarada, bu academy me262 modelinin boyanmış haldeki fotolarînı daha önce de paylaşmıştım malum. Alette çöl kamuflajı var! Bir allahın kulu da çıkıp “hacı bu ne iş çöl kamuflajlı Me262 olur mu yahu!?” demedi... teessüf ediyorum, hadi heli tayfasından zaten beklemiyoruz onlar farklı bir galakside ama uçakçıların ses etmemesine bozuldum. Delidir azarlar falan diye korktunuz mu acaba?
Dediğin gibi "Helici tayfayı" aşan konular bunlar :lollol: Ama bu detayı @Sumer Yamaner abimizin atlaması gerçekten de tuhaf olmuş :laugh::laugh: Gözünden kaçtı herhalde, yoksa kesin bir yorum yazardı :evil:
Hadi bakalım, şimdi decaller de üzerinde gördünüz, numarası “Sarı 14!” Yok mu yorum yapacak kimse? Söz azarlamıycam ??
Bir fikrim olsa hemen yazacağım da, inan atmak için bile bir şey aklıma gelmiyor kardeşim ;D:lollol:
Bakalım bu enteresan yılın son ayı nasıl geçecek neler getirecek...
Muscattan hepinize sevgiler saygılar!
Muscat'ta bir selam da bizden gitsin :saygilar:
 
Üstadım, gece gece beni internet karıştırttın yav , acaba bu Me-262 hiç yellow 14 olmamış olabilir mi.Kuzey Afrika da görev yapan uçak bu çıkıyor, valla uçan pilotları bile okuttun bana haaa:D;D
Eh ne de olsa heliciyiz de mi , uçmasak da okuruz, araştırırız , dibine kadar hem de :evil:;D;D


Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Olsun ama , sen yine de boyayıp yakıştırmışsın, mühim olan yapmak değil mi :bravo:
Benim de öyle takıntılarım yok, mesela geçen yıl boyadığım Lee County Md500D aslında Lee County filosunda olmayan bir helikopter , ama ben renklerine hayrandım, boyadım oldu ;D:evil:
 
Son düzenleme:
Onulmaz helicilerin ilgisini de çekebiliyor ya, bu adama hakketen helal olsun:lollol::lollol::lol:
.Kuzey Afrika da görev yapan uçak bu çıkıyor,
Tahminime göre Me-262 nin jet motorlarının Afrika ikliminde uçması zaten mümkün olmasa gerek. Bu yorum oldu mu Evren Hocam? Caiz midir?;D
 
ama bizim helinin dişlerine çok bozuluyorum, madem sordun. :mad: ;D
Ortodontik tedaviye ihtiyacı var gibi. :lollol: :lol:

Nayıııırrr nolamaaaazzzz!
Super cobrama bu eziyeti çektiremem! :D

Ben diş konusunda şanssızım, görünen o ki doğuştan kafamda eksik olan şeyler sadece dahtalar değilmiş, epey bir eksik diş yazılmış alnıma, olanlar da eciş bücüş :D çok çektim bu "ortodontik tedavi" adı altındaki psikolojik eziyetten, hem küçükken hem yetişkinken. O yüzden hayır, yapamayız! :) ayrıca mühim olan görünüşü değil işlevi :) denemek istersen senden bir ısırık alsın bakalım keskin mi değil mi dişler ;D


Benden de kötüleri varmış deyip mutlu oluyorum :lollol::lol:

Teveccühünüz sayın adminim ;D:saygilar:


@Deniz Tanrıverdi abi koş, merak ettiğin çalışma ile ilgili olarak tarih verilmiş ;D

Ben doğru anlıyorsam eğer onu heyecanlandıran çalışma o değil :) özellikle her seferinde soruyorum "hangisi" diye, ama hiç bugüne kadar onu işaret etmedi :D


Ama bu detayı @Sumer Yamaner abimizin atlaması gerçekten de tuhaf olmuş :laugh::laugh: Gözünden kaçtı herhalde, yoksa kesin bir yorum yazardı :evil:

Sümer abi akıllı adam, böyle tarihsel şeylerin içine fazla dalmaz, doğru olanı yapar, uzaktan sessiz sessiz bakar. (Tabi içinden birşeyler diyor olabilir ama onu da kendi bilir :D )


Muscat'ta bir selam da bizden gitsin :saygilar:

:saygilar:


Neye?


Sarı 14'ü bilemeyeceğim ama, sarı kaplumbağanın distribütor kabloları biraz kalın gibi mi ne??

Hem de duble kalın Ömer Bey, ama bunu farkedebildiğinize göre motorda karbüratör olmadığını da farketmiş olmanız gerek. Bu deneysel bir motor, o gördüğünz de distribütor değil, indüktüjektrisbitör! o kablolardan hem yakıt geçiyor, hem sıvılaştırılmış oksijen hem de bujiler için elektrik geçiyor. Onun için o kadar kalın o kablolar ;D:evil::p


Üstadım, gece gece beni internet karıştırttın yav , acaba bu Me-262 hiç yellow 14 olmamış olabilir mi.Kuzey Afrika da görev yapan uçak bu çıkıyor, valla uçan pilotları bile okuttun bana haaa:D;D

Süpersin abi helal olsun :) Bulduğun resim de tam benim bu uçağın çıkartmalarını "çaldığım" kitin resmi sanki :D

Eh ne de olsa heliciyiz de mi , uçmasak da okuruz, araştırırız , dibine kadar hem de :evil:;D;D

Ne heliciler gördük okuma özürlü... Ama sizler başkasınız, helicilerin hası! :D:saygilar:


Olsun ama , sen yine de boyayıp yakıştırmışsın, mühim olan yapmak değil mi :bravo:
Benim de öyle takıntılarım yok, mesela geçen yıl boyadığım Lee County Md500D aslında Lee County filosunda olmayan bir helikopter , ama ben renklerine hayrandım, boyadım oldu ;D:evil:

Evet, bazen ben de böyle "what if" senaryolarına girişirim. Bu Me 262 üçlemesinde de elimi neye atsam sorun çıkınca dedim savulun, kendi hikayesini yazacağımbir model yapacağım kim ne karışır!


Onulmaz helicilerin ilgisini de çekebiliyor ya, bu adama hakketen helal olsun:lollol::lollol::lol:

Siz ne diyorsunuz, zamanında bu helicilere uçaklara ait ıncık gıncık fotoğraflar araştırtıp yetmezmiş gibi üzerinde işaretleme yaptırmışlığım bile var ;D:D

Tahminime göre Me-262 nin jet motorlarının Afrika ikliminde uçması zaten mümkün olmasa gerek. Bu yorum oldu mu Evren Hocam? Caiz midir?;D

Caizdir :) gayet mantıklı bir yorum. Öte yandan zaten taş çatlasa 35 saat ömrü olan motorlara az biraz da kum gitse işleri ne kadar etkilerdi orası da ayrı:)

Esas mesele şu ki, Me262 uçakları ilk kez Mayıs/Haziran 1944 civarında operasyonel birliklere teslim edilmeye başlanmış, Kuzey Afrika cephesi ise MAyıs 1943'te sonlanmıştı çoktan. Yani tarihsel olarak bu uçakları Afrikadaki savaşa yetişemediler.

Sarı 14 ise Almanların meşhur avcı pilotu olan Hans Joachim Marsaille'in uçağının kodu. İstatistiki olarak dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı avcı pilotu olan, toplamda 352 zaferi olan Erich Hartmann'ın bile "Benden daha başarılıdır" dediği bir pilot Marseille.

Almanlar tarafından "Afrika'nın Yıldızı!" takma adıyla anılan ve toplamda 158 hava zaferi olan Marseille, 30 Eylül 1942'de tabiri caizse düz yolda giderken yanmaya başlayan motoru (Bf109 G2 trop) nedeniyle uçağından atlamak zorunda kalıp, atlarken de muhtemelen duman nedeniyle uçağın pozisyonunu iyi ayarlayamamasından ötürü dikey kuyruğa çarpıp bilincini kaybettiği için paraşütünü açamayıp ölmüş.

Benim maketim de bir bakıma "duble what if" senaryosu içeriyor. İlk olarak Marseille hayatta kalıyor, ikinci olarak da kendisine "çöl ortamında test etmesi için" bir adet Me262 teslim ediliyor. Hatta zamanda doğru noktaya konumlandırılmış tek bir kırılma ile bu iki koşulu bir araya getirebiliriz bile :)


Hikayemiz şöyle oluyor:

Marseille 1942 yılının ağustos ve eylül aylarındaki yoğun hava savaşları ve pek çok yakın arkadaşını kaybetmenin etkisiyle hem psikolojik hem de fiziksel olarak çöküşün eşiğindedir. Öyle ki, aynı günde 7 zafer kazanarak toplamda 158 e ulaştığı 26 Eylül 1942 tarihinde uçağından kendi başına çıkabilecek durumda bile olmadığı rapor edilir. Bu 7 zafer içinde en sonuncusu ise kayda değer bir muharebe olup, bir spitfire ile yüksek irtifalardan başlayıp yer seviyesine kadar devam eden hayli yorucu bir savaş olup Marseille'in sonrasında "bugüne kadar gördüğüm en iyi uçan pilottu, bunun son uçuşum olduğundan emindim!" dediği bir hava savaşı yaşamış, fiziksel olarak tamamen tükenmiştir. (Buraya kadar herşey gerçek, tarihsel kırılmamızı tam da buraya sıkıştırıyoruz).

Marseille'in halini gören komutanı Eduard Neumann kendisine izin verip dinlenmesi için Almanyaya geri göderiyor (Aslında gerçekte de 28 Eylülde marseille'in berline gönderilmesi söz konusu ama bunu kendisi reddetmiş). O sırada Messerschmitt fabrikasında da yeni jet uçağın (Me262) testleri devam etmekte. Uçak tamamen jet motorlu olarak ilk uçuşunu 18 Temmuz 1942 tarihinde yapmış olup (bu da tarihsel bir gerçek) performans test uçuşları devam etmekteydi. Profesör Willi Messerschmitt Hans-Joachim Marseille'in iziniçin Almanyaya döndüğünü haber alınca hemen ona ulaşıp yeni jet uçağını deneyip isteyip istemediğini soruyor. Marseille de bu teklife sıcak bakıp Augsburg'un yolunu tutuyor. İlk olarak fabrikada uçak hakkında bir birifing verilen meşhur pilot sonrasında bir test uçuşunu izlemeye davet ediliyor. Test pilotundan da uçağın kullanımı hakkında detaylı bilgi alan Marseille kısmen hava gösterisi kıvamında yapılan test uçuşundan epey bir etkileniyor ve hemen kendisi de bizzat denemek istiyor. Yine test pilotunun brifinginden sonra da kendi kullandığı Me-262 ile ilk jet uçuşunu tecrübe ediyor. Bu makinaın performansını ve havada sağlayacağı avantajın anında farkına varan Marseille birliğinde kullanılmak üzere birkaç tes uçağı teslim edilip edilemeyeceğini soruyor, ve tamamen gayrı resmi yollarla bir adet uçak hazırlanıp gerekli tüm yedek parçalar vs ile birlikte Kuzey Afrikaya ulaştırılıp Marseille'nin birliğine teslim ediliyor. Birlikteki teknisyenler de hemen uçağa Marseille'nin kişisel numarasını, burun tarafına JG27 armasını işleyip burna ve kanat uçlarına vs beyaz şeritleri ekliyorlar.

Hikayenin gerisini zaten makette görüyorsunuz :) :saygilar:
 
Son düzenleme:
Adama cevap vermek ayrı bir dert! Benim Sümer abiyi gıdıkladığım gibi Evren de beni zorluyor... ;)

? puanı Me262'nin maketleri, daha doğrusu dioramalar için verdim tabii ki. Diğer calismalar için sadece 100 puan!
Bütün yazılarını ilgiyle takip etsem de, benim favorim her zaman 2.Dünya Savaşı döneminde ve öncesinde üretilen uçaklar tabii ki.

Bunların arasında Me262 Schwalbe'nin yeri bambaşka! Hele ki 'what if' senaryoları ayrı bir tat verdi... ????

Zaten yavaş ilerleyeceğini belirterek yıllar önce başladığın Schwalbe projesini beklerken bizi başka konularla besleyip oyalıyorsun. Bu yüzden forum yönetimini yeniden göreve davet ediyorum. Konu kirliliğine sebep oluyor bu Evren adlı forum üyesi!

Forum halkı: SUSMA! KONULARIN TAMAMLANMASINI TALEP ET! HAKKINI ARA! KONU KİRLİLİĞİNE SON!...
:RCKolik::halay:
 
...
Hem de duble kalın Ömer Bey, ama bunu farkedebildiğinize göre motorda karbüratör olmadığını da farketmiş olmanız gerek. Bu deneysel bir motor, o gördüğünz de distribütor değil, indüktüjektrisbitör! o kablolardan hem yakıt geçiyor, hem sıvılaştırılmış oksijen hem de bujiler için elektrik geçiyor. Onun için o kadar kalın o kablolar ;D:evil::p
...

Karbüratör yok mu? ? Ama, ben ne bileyim onun ?☠✖〰➰ olduğunu? Dilim bile dönmüyor. Nasıl oluyor bu hazır kahve gibi "üçü bir yerde" şey?
 
Karbüratör yok mu? ?

Normalde vosvos motorlarında ya tam ditributorun tepesinde bir tane karburator ve hava filtresi olur, ya da yanlarda iki ayrı karburator vekendi hava filtreleri olur. Misal bakın ikisine de birer örnek foto:

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Ve modelde bunların hiçbirisi yok :evil:


Ama, ben ne bileyim onun ?☠✖〰➰ olduğunu? Dilim bile dönmüyor.

Bilemezsiniz tabii ki, çokgizli bir proje bu, çok özel, devrim niteliğinde birşey. 1600 cc motordan 784,465 beygür güç elde edilebiliyor!

Nasıl oluyor bu hazır kahve gibi "üçü bir yerde" şey?

Aslında çok gizli ama :RCKolik: ailesini çok sevdiğim için yüzeysel bazı detaylar paylaşacağım.

Bu indüktüjektrisbitör ve beraberinde bu cihazı silindirlere bağlayan kablolar mucize bir icat! Sistem motora entegre edilen özel bir "beyin"e bağlı çalışıyor. Arabanın anlık hızı, yol koşulları, ve sürücünün genel ruh hali ile birlikte gaz pedalına basışı bu beyin tarafından sürekli olarak algılanıp takip ediliyor. Bu "beyin" motorun o anki gerekli gücü verebilmesi için indüktüjektrisbitöre gerekli komutları yolluyor. İndüktüjektrisbitör ise bu komutlar doğrultusunda silindirlere giden yakıt ve oksijen miktarlarını gerektiği şekilde ayarlıyor ve gereken zamanlarda da ateşleme için çok özel (ve çokgizli) bujilere elektrik akımı yolluyor. Tabi tek bir kablo sistemiyle bunca şeyi taşımak kolay değil. Çok özel kabloların imalatı gerekiyor. Bunun da detaylarını paylaşamam, ama kabaca şu aşağıdaki çizimdeki gibi bir yapısı var bu kabloların.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Görebileceğiniz üzere en içte bir bakır kablo var, bunun ne iş yaptığını tahmin etmeniz kolay zaten. Ama fark şurada, bu kablo herhangi bir izolasyon olmadan sıvı oksijen tüpünün içerisinde yer alıyor, haliyle sürekli olarak -185derece santigirat sıcaklıkta kalıyor, direnci sıfır gibi birşey bu sıcaklıkta, haliyle sistem çok verimli! Sıvı oksijen tüpünün etrafı ise çok gizli bir malzeme ile üretilen hayliince ama etkin bir izolasyonla kaplı. E malum biraz soğuk meret :) Bu özel katman sadece izolasyon amaçlı değil, sıvı oksijenin ihtiyaç duyduğu yüksek basınca karşı mukavemeti de sağlıyor aynı zamanda, ve mucizevi olan tarafı da bunca özelliğe rağmen kauçuk kadar esnek bir yapıda! Bu izolasyon tabakasının hemen dışında yinebir ara tabakavar, bu ara katmandan egzost gazı geçiriliyor sürekli olarak, zira bu katmanın hemen dışındaki katmandan geçen benzinin de belirli bir sıcaklıkta tutulması gerekiyor. Son katman da tüm sistemi koruyan bir kılıf... Tüm bu sistemin dış çapı 24mm oluyor, haliyle model ölçeğinde de 1 mm lik bir kablo ile benzetmem gayet ölçekli oldu :thumbup::evil:;D:lol::saygilar: