Messerschmitt 262 Schwalbe - 1/7.5 Ölçek, EDF

Şarkıyı biliyor olmama rağmen bu klibi ilk kez bugün gördüm, konuyla direk alakası olması nedeniyle de hemen paylaşıyorum!

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

animasyondaki uçaklar malesef çok kötü, fazla takılmayın, hikayenin kendisine odaklanın :)
 
Franz Stigler'in hikayesini daha önce bir yerlerde denk gelip okumuştum ama şarkıyı ilk defa dinledim hem şarkı hem de klip güzelmiş abi :thumbup:. Hikaye zaten inanılmaz. Düşmanın da olsa artık tehdit oluşturmadığına karar verip gitmesine izin vermek. Hatta eskortluk yapmak.. Büyük insanların verebileceği türden kararlar bunlar:saygilar:
 
Şarkıyı biliyor olmama rağmen bu klibi ilk kez bugün gördüm, konuyla direk alakası olması nedeniyle de hemen paylaşıyorum!

Bu VIDEOYU görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

animasyondaki uçaklar malesef çok kötü, fazla takılmayın, hikayenin kendisine odaklanın :)
Benim gibi ingilizcesi kötü olanlar için hikâyenin konusunu bir siteden buldum.

bremen'e b-17 uçaklarıyla ağır bombardıman düzenlenecekti.
bu bombardıman görevine teğmen charlie brown(pilot), teğmen spencer "pinky" luke(ikinci pilot), teğmen al "doc" sadok(navigasyon),
teğmen robert "andy" andrews(bombacı), çavuş. bertrund "frenchy" coulombe(üst taret topçu ve uçuş mühendisi), çavuş. dick pechout(radyo operatörü), çavuş. hugh "ecky" eckenrode(kuyruk topçusu), çavuş. lloyd jennings(sol bel topçu), çavuş. alex "rus" yelesanko(sağ bel topçu) ve çavuş. sam "blackie" blackford(top taret topçu) adlarında 10 kişilik bir mürettebatla, ''ye olde pub'' adını verdikleri b-17 bombardıman uçağı ile katılacaktı.
379. bombardıman grubuna ait b-17'ler kimbolton hava üssünden kalkış yaptıktan sonra bremen kentine ilerledi. bremen, 250 kadar uçaksavar topu ile korunuyordu bu nedenle bombardıman filosu 27,500 fit(8320 metre) yükseklikten, -60 derecelik bir soğukta uçuş yaparak bombardıman görevine saat 10:30'da başladı. ''ye olde pub''ın ilk hedefi bir uçak fabrikasıydı. ilk bombayı göndermeden bir top mermisi uçağın tam burnunda patladı, diğer bir mermi şarapnelleri 2 ve 4 numaralı motorlara zarar verdi. saatler 10:40'ı gösterirken, yakınlardaki hava üssünden kalkan fw-190 ve messerschmitt bf 109 uçakları bu sefer bombacı uçaklara taciz atışları yapmaya başladılar. bu atışlar teğmen brown'ın uçağının hidrolik sistemlerine ve 2 nolu motoru tamamen kullanılamaz hale getirdi. böylece uçağı kontrol etmek bir hayli zorlaştı. aynı anda uçaksavar atışları da devam ediyor, bu atışlar mürettebatı da yaralıyordu. kuyruk topçusu eckenrode, bir top mermisinden direkt bir vuruşla vuruldu. yelesanko, şarapnel tarafından bacağından kritik bir şekilde yaralandı, blackford'un ayakları, kısa süre devre dışı kalan ısıtma telleri nedeniyle üniformasının içinde dondu, pechout bir top mermisi ile gözünden, teğmen brown ise sağ omzundan yaralandı. morfin soğuk nedeniyle donuk ve kullanılmaz haldeydi. radyo telsizi kullanılmaz hale gelirken, uçağın dış kısmı çok kötü biçimde hırpalanmıştı. brown, uçağının 2 nolu motoru saf dışı kalmış, sol elevatörü tamamen kopmuş ve dümen ağır hasar almış bir şekilde uçmaya çalışıyordu. o sırada yakıt ve mühimmat ikmali için yerde bulunan bf-109 pilotu franz stigler hasarlı b-17'yi vurması için gelen bir emirle havalandı. stigler, b-17'ye ulaştığında içerisinde yaralı ve zor durumda olan mürettebatı gördü ve daha önce görev yaptığı jagdgeschwader 27 filosundan general gustav rödell'in şu sözlerini hatırladı: “siz bir savaş pilotusunuz! eğer paraşütlü bir adamı vurduğunuzu görür veya duyarsam, onu kendim vuracağım." stingler'e göre bu uçaktaki mürettebat ile paraşütle uçan biri arasında fark yoktu. b-17 mürettebatı bf-109 uçağını gördüklerinde sonlarının geldiğini düşünmüştü ancak ağır hasarlı ve üfleseniz düşecek olan b-17 uçağını vurmak yerine stigler, aşağıdan gelecek uçaksavar ateşine karşılık onlara kalkan olmuştu. b-17 pilotu brown önce durumu anlamadı, stigler'in niyetini çözmeye çalıştı. stigler, brown'u savaş halinde olmayan isveç'e yönelmesini sağlamak için bir takım manevralar yaptı. durumu halen çözmeye çalışan brown, sağ bel topçusuna onu hedef almasını ama ateş açmamasını istedi. stingler, alman hava sahasından çıkıncaya kadar, 140 km boyunca sol kanadından b-17'ye eşlik etti, hava sahası bitiminde selam verdi ve ayrıldı.
brown, kuzey denizi boyunca 400 km daha, bir motorunun çalışmamasına rağmen uçağını uçurmayı zar zor başardı ve 448. bombacı grubunun üssü olan seething hava üssüne başarılı şekilde indirdi. uçuş sonrası brifing verdiği subaylarına, bir alman savaş pilotunun kendisini koruduğu ve gitmesine izin verdiği söyledi. düşman pilotları hakkında olumlu bir duyarlılık oluşturmaması için brown'a bunu birimin geri kalanına anlatmaması söylendi. brown, "birisi insan olamayacağınıza ve bir alman kokpitinde uçmayacağınıza karar verdi" dedi. luftwaffe pilotu stigler, komuta subaylarına olayla ilgili hiçbir şey söylemedi zira düşmanı koruduğu öğrenilirse infaz edileceğinden çekindi. brown, savaşın sonuna kadar bombardıman görevlerine katıldı. franz stigler daha sonra savaşın sonuna kadar jagdverband 44 filosunda bir messerschmitt me 262 jet uçağı pilotu olarak görev yaptı.
savaş sonrası brown, batı virginia'da üniversiteye gitti, daha sonra 1949 yılında yeni kurulan amerikan hava kuvvetlerine geri döndü ve 1965 yılına kadar hizmet verdi. daha sonra, dışişleri bakanlığı bünyesinde laos ve vietnam'a çok sayıda gezi yaptı. 1972'de hükümet hizmetinden emekli oldu ve mucit olmak için miami'ye taşındı. stigler ise 1953'te kanada'ya taşındı ve başarılı bir iş adamı haline geldi. 1986'da emekli olan albay brown, alabama'daki hava kuvvetleri komutanlığı ve personel koleji'nde "kartalların toplanması" adlı bir savaş pilotu toplantısı etkinliğinde konuşması istendi. birisi, ıı. dünya savaşı sırasında herhangi bir unutulmaz bir hatırası olup olmadığını sordu. brown bir dakika düşündü ve stigler'in kendisine eskortluk ettiği ve selamladığı hikayesini hatırladı. daha sonra brown, adını bilmediği alman pilotu bulmaya karar verdi.
4 yıl boyunca araştırdığı abd ordusu hava kuvvetleri, abd hava kuvvetleri ve batı alman hava kuvvetleri'nin kayıtları bu bilinmeyen alman pilotun kim olduğuna biraz ışık tutabildi. daha sonra bir savaş pilotu derneği bülteni için bir mektup yazdı. birkaç ay sonra kanada'da yaşayan stigler'den bir mektup geldi. mektupta “ben bendim” yazıyordu. telefonda konuştuklarında, stigler olayı ve onları selamladığını anlattı. brown, anlatılanların hepsini doğruladı, nihayet onu bulmuştu.
1990 ve 2008 arasında charlie brown ve franz stigler yakın arkadaş oldular ve 2008'de birbirlerini takip eden birkaç ay içinde ölümlerine kadar yakın arkadaş kaldılar.

Eğer bir hata varsa kusura bakmayın.
 
Franz Stigler'in hikayesini daha önce bir yerlerde denk gelip okumuştum ama şarkıyı ilk defa dinledim hem şarkı hem de klip güzelmiş abi :thumbup:. Hikaye zaten inanılmaz. Düşmanın da olsa artık tehdit oluşturmadığına karar verip gitmesine izin vermek. Hatta eskortluk yapmak.. Büyük insanların verebileceği türden kararlar bunlar:saygilar:

Paraşütle atlamış bir pilot veya havacıya ateş etmemek aslında yazılı olmayan bir kural gibiymiş. Birinci dünya savaşı sonrasında yapılan konferanslarda bu konu da gündeme gelip bunun savaş suçu olması gerektiğine karar vermişler ama bunun resmen bir yazılı kanun hale gelmesi ancak 1977 yılında olmuş. İkinci dünya savaşı sırasında da avrupa cephesinde karşılıklı pilotlar olarak bu yazılı olmayan kurala sadık kalmışlar. Tabii ki istisnalar olmuş, özellikle savaşın sonuna doğru almanların pilottan çok uçağı olduğu zamanlarda bu istisnalar da artmış. Temel felsefe olarak da kendi toprakları üzerinde atlayan Alman pilotunun yeniden bir uçağı alıp savaşa dönmesi mümkün, bu nedenle hala bir tehdit olduğu benimsenmiş. Özellikle jetlerin ortaya çıkması sonrasında bu özel makinaların pilotlarının da çok özel bir eğitimden geçtikleri ve çok değerli oldukları, kayıpların kolayca kapatılamayacağı fikri nedeniyle atlayan jet pilotlarına karşı daha da fazla istisnalar görüldüğünün kayıtları varmış. Hatta bazı amerikan avcı pilotlarının komutanları tarafından yazılı olmayan şekilde atlamış pilotları vurma emri aldığı rapor edilmiş. Buna rağmen büyük bir çoğunluk bu emirlere uymayarak paraşütle atlamış pilotlara ateş açmamayı tercih etmiş.

İşin pasifik cephesinde ise durum çok farklı imiş, Japonlar için kültürel olarak teslim olmanın kabul edilemez bir şey olduğunu biliyoruz, burası anlaşılabilir, ama bu kafa ne hikmetse paraşütle atlamış bir pilotu da teslim olmuş olarak görüp "onursuzluğunu" cezalandırmak amacıyla onları öldürdükleri biliniyor. Bu kafa ile japonların paraşütle atlamış pilot ve havacıları vurmaları da hayli meşhur ve beklenen bir hal almış. Japonlar paraşütteki havacılarla sınırlı kalmayıp paraşütle yere veya suya inmiş havacıları da öldürmekte hiçbir sakınca görmemekteymiş. Hal böyle olunca da karşılarındaki Amerikalı ve Britanyalı pilotların da onlara karşı bu yazılı olmayan kuralı ne derecede uyguladığını sorgulamanın da bir anlamı kalmıyor sanırım...

Benim gibi ingilizcesi kötü olanlar için hikâyenin konusunu bir siteden buldum.

Teşekkürler, bir ara bu hikayeyi tercüme etmeyi planlıyordum ama bu paylaşımdan sonra çok da gerek kalmadı :thumbup:
 
Önemli bir kilometretaşı! Modelin ilk üretim kalıbı hazır!

Şimdilik şuraya bir dolu fotoğraf bırakayım (sıralama karman çorman olmuş olabilir). Videolar da bu gece itibariyla gelmeye başlayacak.

(edit, sıralamayı düzelttim, biraz da açıklama ekledim :) )


İlk olarak 3D yazıcı ile basılan modelin yüzeyi hazırlanıp boyanıp 2K parlak oto verniği atıldı.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kalıp almak için tabana bir plaka tasarlanıp basıldı
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu plaka ve mastar m3 cıvatalar ile birbirine tutturuluyor.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bir de ayrım plakası tasarlanıp basıldı. Bu da iki parçalı kalıp almak için gerekli olacak.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bu ayrım plakası mastarın üzerine oturacak, ve kalıbın ilk yarısının ayrım yüzeyini belirleyecek.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Taban ve mastara kalıp ayırıcı uygulandı, ayrım plakası yerine monte edildi ve mastar ile ayrım plakası arasındaki az bir miktar boşluk epoksi macun karışımı ile dolduruldu. Mastar ve tabanda kalıp ayırıcı olduğu için bu epoksi sadece ayrım plakasına yapışıp kaldı.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Epoksi donup ayrım plakası söküldükten sonra yüzey zımparalanıp düzleştirildi. Ayrım plakasına da kalıp ayırıcı uygulandıktan sonra tekrar yerine monte edilip kalıbın ilk yarısı için epoksi jelkot uygulandı. (sonrasında da kumaşlar yatırılıp epoksi ile ıslatıldı)

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kalıbın ilk yarısının epoksileri donunca ayrım plakası yerinden söküldü:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kalıbın ilk yarısının açıkta kalan kısımlarına kalıp ayırıcı uygulanıp ikinci yarı aynı ilk yarı gibi önce jelkot sonra kumaş ve epoksi oalcak şekilde yapıldı.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kalıbın ikinci yarısının epoksisi de donunca taban plakası söküldü ve kalıplar mastardan ayrıldı:
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Bir köşede ufak bir problem oluştu, onun dışında kalıp gayet güzel çıktı, tüm detaylar yakalandı.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kalıpların fazlalıkları traşlandı.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol


Kusur da 2000 numara ıslak zımpara ile giderilince kalıp üretime hazır hale gelmiş oldu.
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol



Bu kalıp birkaç gün tam sertleşmeye bırakılacak, sonrasında kalıp ayırıcı uygulamasını takiben ilk parça üretilebilecek :thumbup::thumbup:
 
Son düzenleme:
Lütfen bu mükemmel paylaşımda kullanılan kimyasallar ile tedarik yöntemlerini de paylaşalım , siyah jelkotu gördüm de :)

Abi videoda anlatıyorum, siyah jelkot aslında normal laminasyon epoksisine karbon tozu eklenip karıştırılmaktan ibaret :)
 
Önemli bir kilometretaşı! Modelin ilk üretim kalıbı hazır!

Şimdilik şuraya bir dolu fotoğraf bırakayım (sıralama karman çorman olmuş olabilir). Videolar da bu gece itibariyla gelmeye başlayacak.
Desene güzel ve eğlenceli bir haftasonu olacak :heartxf::thumbup:
 
Abi gelen videolar kalıbın fiziki olarak üretimi yanında 3d tasarımını da içeriyor mu?
 
Lütfen bu mükemmel paylaşımda kullanılan kimyasallar ile tedarik yöntemlerini de paylaşalım , siyah jelkotu gördüm de :)

Bunlar abi ürünler. Kalıp işlerinde bu epoksiyi kullanıyorum, uçağın kendisinde Hexion L285 tercih ediyorum.

Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
Bu RESMİ görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol
 
Abi gelen videolar kalıbın fiziki olarak üretimi yanında 3d tasarımını da içeriyor mu?

Koni tasarımını anlattım zaten, ama diğer parçalar düz basit levhalar olduğu için gerek görmedim açıkçası. Ama gerek var derseniz onları da anlatırım.
 
Koni tasarımını anlattım zaten, ama diğer parçalar düz basit levhalar olduğu için gerek görmedim açıkçası. Ama gerek var derseniz onları da anlatırım.
Evet koniyi izledim abi ayırıcı plakayı tam olarak aynı eğri ve girinti çıkıntılarla yapmayı merak etmiştim ama birkaç yöntem canlandı kafamda :saygilar:
 
Evet koniyi izledim abi ayırıcı plakayı tam olarak aynı eğri ve girinti çıkıntılarla yapmayı merak etmiştim ama birkaç yöntem canlandı kafamda :saygilar:

Farklı yöntemler var, ilk olarak koni videosunda anlattığım gibi tam orta eksenden geçen bir düzlem oluşturup sonra da koniyi veya koninin dış yüzeyini bu düzlem üzerindeki skeçle "kesiştirip" dış hatları da istediğin kalınlıkta ofsetleyebilirsin. Ben genellikle bu yöntemi kullanıyorum.

Başka bir yöntem, daha kolay ama kaba, istediğin düzlemde düz bir levha oluşturup sonra "combine" komutuyla bu plakadan koniyi kesip çıkartmak olur. Geride işe yaramayan birkaç parça daha kalır, onları da yokedersin olur biter :)