Uçan merdiven Fokker DR1

İlla yaptıracanız bana bir tane 1/3 ölçeklisi o olacak...

Abi hayırlı olsun model en azından uçup tek parça olarak yeryüzüne inmiş :) Ama bundan sonra ne yaparsın bilemem ?

Model eşinden hediye olduğu için daha fazla yorum yapmak istemiyorum :) :saygilar:
 
Bu uçağın gerçeğinde krank sabit, fakat onun yerine motor bloku dönüyordu. İnanılmaz bir kütle. 500-550 mg'lık bir uçakta yarattığı müzdeviceyi hayal edemiyorum. Bu etkiden dolayı çok sayıda pilot kalkışta veya inişlerde çakılmış ve hayatını kaybetmiş. Usta pilotlar ise bu etkiyi havada it dalaşı sırasında düşman ateşinden kaçınma manevrası yapmak için kullanmışlar, yani ani gaz değişikliğinde uçak havada adeta 'yer değiştiriyormuş"!...
Vay be (!) demeden edemeyeceğim.
Bizler bu tatlı hobi ile keyifle uğraşırken millet neler çekmiş.
Onların ızdıraplarını bir nebze hissetmemiz için arada çılgın bir modelcinin çıkıp bunların modeli ile cebelleşmesi iyi oluyor. ?
 
Benim gözümde insanlığın yaptığı iki icat trajikomik bir şekilde etkileyicidir. Akla hayale gelmeyecek mühendislik uygulamaları yapılmış ve işin trajikomik kısmı bu uygulamaların alternatiflerinin aslında çok daha basit mühendislik gerektirmesi. BU alternatifler icatların yapıldığı dönemlerde biliniyor olmasına rağmen o dönemin malzeme (çoğu zaman da metalurji) imkanları (imkansızlıkları demeli) nedeniyle uygulanamamış.

Bunlardan birisi antik dönemin su kanalları, malumumuz muhteşem yapılar, özellikle uzun mesafeler katedenlerde pek çok dağ ve vadi geçişleri gerekmekte ve tüm bu geçişler sırasında da kanalın eğiminin korunması şarttır. Bu yapılar heybetli ve etkileyici yapılar, ama bence bunların arkasındaki esas etkileyici mühendislik inşaat değil ölçme mühendisliği, bu kadar mesafede bu kadar hassas ölçümlerle çalışmak, örneğin bir dağı geçerken açılacak tünelde kazmaya iki uçtan birden başlayıp ortada çok az hata ile buluşmak müthiş bir başarı (milattan önceki yıllardan bahsettiğime de dikkat çekerim :D ) Vadi geçişlerindeki su kemerleri de yapısal olarak çok etkileyicidir hepimizin malumu. Peki bugünün teknolojisinde neden hala su kemerleri yapmıyoruz? Çünkü alternatifi çok daha ekonomik bir yöntem, suyu basınçlı borularla taşımak. Antik Yunanlılar ve Romalılar da basınçlı borular ile su taşımayı biliyorlardı, kurşun levhaları bükerek bu tür boru örnekleri yapmışlar bile, ama yaptıkları bu boruların dayanabildikleri basınçlar oldukça sınırlıydı ve büyük su kanallarının geçmek zorunda olduğu vadi ve dağları geçebilmek için gerekli olan yükseklik (kot) değişimlerindeki basınçlara dayanamıyordu (bugün bile su temini mühendisliğinin temelinde bu basınçların yönetilmesi vardır). Ellerinde etkin su pompalama imkanları da olmadığı için boru hattı boyunca basınç düşürücü (maslak) sistemler uygulayıp ihtiyaç olduğunda tekrar pompa ile suya enerji veremiyorlardı. Kaynaktaki potansiyel enerji dışında bir kaynakları yoktu ve bu enerjiyi şehre kadar yettirmeleri gerekliydi... Bu nispeten daha basit işleri yapamadıkları için çok daha zor şeyleri başararak bugün bizleri etkileyebilecek muhteşemlikte yapıları gerçekleştirdiler :)

Rotary motorlar da bir bağlamda buna benziyor, 1900lerin başındaki motor teknolojisi sıralı silindirli motorlardan yeterli güç alamayınca (daha doğrusu yeterli güç/ağırlık oranı sağlayamayınca) Mühendislikler bütün sınırlamalarını sorunlarını bile bile bu rotary motorları geliştirip avcı uçaklarında kullanmışlar. Aslında bakınca delilik, hadi krank milini sabitleyelim ve uçağa bağlayalım, silindirler dönsün ve pervaneyi de silindirlere bağlayalım, fikre gel :D ama o zamanki alternatiflerine göre çok daha başarılı, ve güç/ağırlık oranı daha yüksek motorlar ortaya çıkmış :) Ne zamanki metalurji ve diğer alanlarda teknoloji gelişip daha yüksek devirlere çıkan sabit silindirli motorlar daha güvenilir olmaya başlamış (sıralı ve ya radyal) bu rotary motorlar artık daha iyi güç/ağırlık oranı sağlayamaz hale geldikleri için tarihin sayfalarından silinmişler.

Aslında helikopterci tayfasının birinci dünya savaşı avcı uçaklarına karşı özel bir sempatileri olması lazım, neden derseniz de "gyroskopik precession" der kenara çekilirim :D
 
Hemen tam can alıcı noktaya gelip hadi ben kaçtım olmaz Evren hocam , açıkla bakalım neymiş bu cayroskopik presesyon :evil:
Çünkü beni tanıyanlar bilir ki , ben 1.dünya savaşı avcı uçaklarına hastayım , hatta kızıl baronu da ayrı bir şekilde severim.
Hadi bekliyoruz , nolur abicim açıklar mısııııın ?:D
 
Sen de eski helicisin usta , bizimkiler görene kadar sen kitabını yazmış olursun zaten :evil: :D
 
Oldum olasıi eski eski "facit" hesap makinelerinin mekaniğini aklım almaz. Kullanmak tamam da, ya o dişlileri, milleri nasıl hesaplayıp icat etmiş mucidi?
İlk motosikletim 51 model bir 4.90 BMW idi. Ve o devirde nasıl basitleştirip sadeleştirmiş Alman tasarımcı hayran kalırdım. Aynı dönemin BSA 500 ve Triumph 650 motosikletlerinin karmakarışıklığı ile uğraştığımda da kat kat fazla sayıda parça miktarı ile zırt pırt arıza yapmaları ile kıyaslayınca...

İngilizler Almanlara kıyas sanki baştan herşeyi tasalayıp yapmıyor. Yaptıkca, aklına geldikce eklemeler yapıyor. bir dolu borular minik parçalar vs.
1800 -1950 yıllarını kapsayan dönemin mühendis ve tasarımcıları normal insanmıydı?

Daha düne kadar sinek ilacı sıkılmış gibi patır patır düşen McDonnell Duglas DC-9 ve 10, Boingin 727 aklıma gelince; Şimdiki 737 ler ( Aynı anda binlercesi havadayken bu kadar düşük kaza oranı ) hava yolculuğunu insanların yatak odasındaki yatağı kadar emin hale getirdi.
Yakın geçmişin bu günkü teknolojik katkısına hayranlık duymamak elde değil.

İnsanlık bir anlamda harika gelişiyor, Ne varki yeryüzünün her bölgesinde, her toplumunda aynı değil...
 
Ht’de bu konu hakkinda (ve daha bircok konuda, Bell, Hiller havalarda ucusuyorlardi) Ergün’ün cok guzel ve detayli bir yazisi vardi. Bizim forumda da cesitli konularda gecti, hatta anlatildi, ama derinlemesine anlatilmadi saniyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet Kucuksari